HDK ve müzakere süreci

Tek başına, sınırlı bir süre için bile olsa “ölümsüzlük” sağlayacağı için desteklenmesi ve emek verilmesi, gücümüz her ne kadarsa o kadar katkı sunmamız gereken bir dönemi yaşıyoruz, tanıklık ediyoruz.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun 2011 genel seçim sürecinde moral değerlerde yarattığı yükselişle birlikte, hemen ardından kazanılan başarının TBMM’deki bileşeninin toplumsal izdüşümünü olabildiğince genişletmek ve genişleme potansiyelini her daim korumak hedefiyle yaşama geçirilen Halkların Demokratik Kongresi(HDK)’ne bugünün Türkiye’sinde hatta Ön Asya ve Orta Doğu coğrafyasındaki halkların, emeğini satarak yaşamak zorunda olanların geleceği için yaşamsal ödevler düşüyor. Altını çizmeden geçilmemesi gereken önemli bir nokta, HDK’nin kurulduğu dönemde bu topraklarda var olan çatışma ortamının değişmezliği ya da sürekliliği öngörüsünden değil, aksine silahların sustuğu dönemde sınıfın, halkların, gençlerin, kadınların ortak çıkarları için Kürt, Türk ve diğer halklardan sosyalistlerin birlikte yapabilecekleri her türden eylemliliklerin zeminini yaratma hedefi olduğudur. Onun içindir ki bugünün, HDK’nin hedeflerini yaşama geçirebilmesi için beklendiğinden oldukça erken bir zamanda da olsa ortaya çıkmış olan en uygun dönem olduğunu belirtelim.
Söz konusu erkenlik, HDK’yi, hedeflerini yaşama geçirmek konusunda gerçekleştirilmesi gereken alt yapı çalışmaları vb. konularda oldukça hazırlıksız yakaladı. Hatta genel olarak bir şaşkınlık yarattı bile diyebiliriz. Bununla birlikte, gözden kaçırmamamız gereken en temel durumun bizlerin bu sürece, sürecin de HDK’ye olan gereksinimidir. Onun içindir ki zaman kaybetmeden şaşkınlık durumundan sıyrılmalı, zaten sıvalı kollarımızla işe daha da şevkle koyulmalıyız. Bu süreçte önümüzde HDK içi, HDK dışı ve kamuoyu olmak üzere üç alan var.
HDK kendi içinde tüm bileşenleriyle birlikte sürecin anlamının ortaklaştırılması başta olmak üzere, atılması gereken adımları olası her bir duruma göre bugünden planlayabilmelidir. Bunun en temel aracı düzenli bilgi paylaşımıdır. Bu sağlandıktan sonra, hatta eş zamanlı olarak planın yaşama geçirilmesi aşamasına geçilmelidir.  Hem kurumlar hem de bireyler birinci öncelikli işleri olarak kabul etmeleri gereken bu planın yaşama geçirilmesinde üstlerine düşeni herhangi bir iç kaygıya yer bırakmadan gerçekleştirmelidir. Ortaklaşa hazırlanan planın ortaklaşa yaşama geçirilmesi döneminde HDP’nin de büyüme ve gelişmesi için gerekenlerin eş zamanlı yapılması gerektiğini gözden kaçırılmamalıyız.
HDK dışı alan olarak, henüz hiç temas edilememiş ile temas edilmiş olmakla birlikte, süreci izleyeceğini bildirenlerle, tamamen dışarıda kalacağını hatta yanlış olduğunu söylemiş sol, sosyalist yapılar ve halkların örgütlülüğünü ifade ediyoruz. Bu grup içerisindeki bazı yapıların büyüklüğü ya da küçüklüğüne, bugüne kadarki gelişmelerde siyasal empati yapıp yapmadığına vb. bakmaksızın tümüne yoldaşça bir tutumla elimizi uzatmalı, süreç konusundaki gelişmelerle ilgili bilgi ile gelecekle ilgili öngörüler paylaşılabilmelidir. Kendilerinden beklentilerle, onların sunabilecekleri her türden katkı ve katılım bu aşamada ortaya konmalıdır. Hiçbir temasın sonlandırılmaması konusunda hassasiyet göstermeliyiz. Onlarsız eksikliğimizin vurgusundan kaçınılmayacağı gibi, süreçle ilgili değerlendirmelerini hâkim medyadaki haber ve yorumlar üzerinden değil, düzenli olarak sunulacak, paylaşılacak bilgiler üzerinden yapmalarının önemi de vurgulanmalıdır. Bu alandaki faaliyetimizde temel olarak, eşitlik, özgürlük, kardeşlik, insan, doğa, toplum, sosyalizm sevdalısı olup da “seyirci” kalmayı gerekçelendirebilecekleri hemen hiçbir argümana sahip olamayacaklarını fark ettirebilmeliyiz.
Üçüncü alan olarak kamuoyunu, bunu da iki alt grupta, iç ve dış olarak ele almalıyız. Her iki alanda da hem kişisel (aydın, yazar, sendikacı, akademisyen vb.) hem de kitlesel bilgilendirmeler uygunluğu bilinen her türlü iletişim ve paylaşım araç ve teknikleri kullanılarak başlatılmalı ve düzenli olarak sürdürülmelidir. Dünyada benzer müzakere süreçlerinde yer alan aydın ve siyasetçilerle yakın ve sistemli temaslar kurulmalı, geniş kitlelerle buluşturulabilecekleri toplantılar organize edilmelidir. Eş zamanlı olarak konuyla ilgili uluslararası deneyimlerle ilgili metinler Türkçe ve Kürtçe’ye çevrilerek, gençlik başta olmak üzere geniş kitlelere ulaştırılmalıdır. Bu uygulama uluslararası örnekleri bilmenin yanı sıra, ülkemizde yaşanmakta olan süreçten beklentileri de hayal aleminden çıkartıp, olası olumsuzlukların büyük hayal kırıklıkları yaratmamasına katkı sunabilir. Toparlayacak olursak, HDK-HDP’nin öncelikli görevi sürecin siyasallaştırılması ve toplumsallaştırılması olmalıdır. Her türlü gecikmeye rağmen, uygun araçlar bir an önce geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Bunun için 1 Mayıs ve 1 Eylül 2013 tarihlerini paylaşmakta yarar var.
Bununla birlikte, bu dönemde gözden kaçırmanın bozguna neden olabileceği bir tarihin de altını çizmeliyiz; Mart 2014. Diğer bir ifadeyle, yerel seçimler. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden yapmamız gereken çok ama çook şey olduğunu paylaşarak.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Metal tokat

Metal tokat

Renault işçileri, yaşadıkları sorunlar karşısında patronların yanında duran şube yönetimine karşı harekete geçti: Delege sayısının 3 katı aday çıktı, seçimlere katılım rekoru kırıldı, şubenin belirlediği adaylar geride kaldı. 200 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesi öncesi Metal Fırtına’nın amiral gemisi Renault’da yapılan seçimler sendikal bürokrasiye tokat oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
12 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et