İzmirliler 'Patates dini'nden mi?
Fotoğraf: Envato
Yetkililere, “Devlet din tarif eder mi?” desek, “Hayır etmez. Böyle bir şey de yapılmıyor” derler.
“Peki devlet, ya da devletin bir görevlisi bir topluluğun inancını eleştirip, onların inancını değiştirmek için çaba harcar mı?” diye sorsak, yetkililer yine aynı yanıtı verecektir: “Hayır etmez, edemez!”
Ama İzmir’e yeni bir Müftü atanmasıyla ilgili İzmir’de bir toplantı düzenleyen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, böyle düşünmüyor. Tersine Görmez İzmir’de din görevlileriyle yaptığı toplantıda şunları söylüyor: “İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığının biraz irfan geleneğine ihtiyacı var. Bir tasavvuf profesörünün, irfan geleneğinden gelmiş, onu hayatında özümsemiş bir arkadaşımızın İzmir'e atanması tesadüf değildir. Sizlerle birlikte İzmir Müftülüğü'nde yeni bir dönem, sayfa yazmaya başlatacağınıza inanıyorum" diyor.
Peki, bu İzmirlilerin dininde eksik görülen “irfan” nedir?
Günlük dilde ”irfan” kendi başına, isim olarak kullanma dışında pek kullanılmaz. Ama “İlim-irfan sahibi insan” filan diye, bilgililik, görgülülük anlamında “olumlu” olarak kullanılır. Ancak felsefede “irfan”, bilimsel bilginin karşıtı olarak “sezgisel bilgi” anlamında kullanılır. “İrfan”dan Görmez’in kastettiği, insanın bilimle ulaşamadığı ama inançla “sezgisel” olarak ulaştığı bilgidir. “Sezgi” burada felsefi anlamından da farklı olarak “İnsanın Allah’ın sıfatlarını kendinde yaşaması”, ve Ancak “Allah’ın lütfuyla ulaşılacak bilgi”dir. “Tasavvuf” bunun biçimlendirilip kuralarla bağlanmış halidir. Onun içindir ki, Diyanet İşleri Başkanı İzmir’e bir tasavvuf profesörünü atamış!
Diyanet İşleri Başkanı’nın İzmirlilerde eksik bulduğu “irfan” dinin bu “derin inanca” dair yanıdır. Yani Görmez’e göre İzmirlilerde olmayan (Görmez “zayıf” diyerek kibarlaşıyor) Allah’ın lütfuyla ulaşılan bilgidir. Ki, bunun dini akitler ışığında gerçek ifadesi “İslam dışına düşme”dir. Bu açıdan bakıldığında Diyanet İşleri Başkanı İzmir’deki din görevlilerine, “İzmirlileri İslama davet görevi” vermiştir.
Erbakan politikada en yüksekte olduğu günlerde, kendisi gibi inanmayanları (İrfan eksiği olanları “patates dininden” olmakla suçlamıştı. Aslında Diyanet İşleri Başkanı da İzmirlileri “patates dininden” görmektedir. Ama bunu “kibarlığından”, “irfan eksikliği” olarak ifade etmektedir.
Geçmişte de kendisine oy vermeyen İzmir için Başbakan Erdoğan, “Gavur İzmiri” demişti!
Şimdi Görmez bu “gavur İzmiri” İslama davet etmek için seferberlik ilan etmiştir. İzmir’de Diyanet personeline yaptığı konuşmanın özü budur.
Eğer Görmez, sıradan bir din insanı ya da bir tarikat şeyhi olsa, sonuçta bu insan kendi inancını bütün inançlardan üstün görebilir ve bunu yaymak ister; bu amaçla da “tüm diğer inançları eleştirebilir” derdik ve böyle bir yazıya da gerek duymazdık. Ancak, Mehmet Görmez, hâla Anayasasında laiklik yazan devletin bir memurudur! Zaten “Diyanet İşleri Başkanlığı Sünni biri kurumdur” diyenlere “Biz bütün inananları eşit görüyoruz, hepsinin Diyanet İşleri Başkanlığıyız” diyorlar. Ama uygulamada görüyoruz ki artık Diyanet, Alevileri diğer dinleri bırakalım, Sünnileri de inanç zayıflığı içinde görüp “irfan dozunu artırmak” için seferberliğe girişmiştir. Yani Diyanet, AKP’nin “dindar gençlik”, “muhafazakar toplum inşası”, “dinin toplum yaşamındaki yerinin artırılması” planlarını hayata geçiren bir kuruma dönüşmüştür. Ancak Diyanetin bu yeni hamlesi, Erdoğan’ın partisinin sözcülerinin resmiyette söyledikleri “Türkiye laik ülkedir” lafının ne kadar boş bir laf olduğu kadar, gerçek bir laisizm için Diyanet İşleri Bakanlığı’nın kaldırılmasının zorunlu olduğunun son kanıtı olmuştur.
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00