Şiir yazma zamanıdır
Newroz ve Newroz’daki Öcalan’ın açıklamalırının üzerinden on gün geçti. Toplumda uzun zamandır arzu edilen barış taleplerinin, açıklamalar düzeyinde bile kalsa, belli bir rahatlama sağladığını ve gerginliklerin ortadan kalktığına tanıklık ediyoruz.
Elbette yıllardır özlemini duyduğumuz barışın bu topraklarda yeşerip gövermesine tanıklık etmek ve bunu kayda geçirmek herkeste olduğu gibi bende de büyük bir sevinç ve heyecana sebep oluyor.
Benim açımdan barış demek, sanatın, şiirin, öykünün dal budak salması, insanların temel ihtiyaçları arasına bu kültürel değerleri de alması anlamına geliyor. Neden? Çünkü kültürel değerler insanları ayrıştırma yerine birleştirir. Onların birbirleriyle kaynaşmalarına yardımcı olur. Dünyaya daha farklı bakmalarına vesile olur.
Bu coğrafyada yüz yıllardır birlikte yaşamış halkların birbirlerini boğazlamaları yerine yaşama bakış açılarını, farklı düşünüş ve üretim deneyimlerini sunmaları, gelecek kuşakların daha sağlıklı ve mutlu olmalarını da beraberinde getirecektir. Keza savaşın olmadığı bir ortamda yaşam standartlarının daha da yükseltilmesine, bireysel ve toplumsal kazanımlarının daha da ileri götürülmesine, daha çok çaba sarf edecektir. Bu anlamda aynı coğrafyada yaşayan insanların ortaklaşacakları istek ve arzu yelpazesi genişleyecektir.
Yıllardır önüne aşılması zor engeller konulsa bile, Kürtçe edebiyat kendine akacağı bir mecra buldu. 1992 yılından itibaren görece de olsa başlayan edebi uyanış beraberinde dilsel gelişmeyi ve estetik kaygıları da gözeterek bu günlere geldi. Hala tatminkar bir seviyeye gelmemiş olsa bile Kürtçe edebiyat, bu yeniden gelişip güçlenmesini, bir anlamda diğer dillerden yaptığı çevirilerle sağladı. Zira her yeni çeviri beraberinde dilde kıvraklığı, sözcükte anlam genişlemesini ve biçimde yeni arayışları da zorunlu kıldı.
Bu çevirilerin başında kuşkusuz Türkçe’den Kürtçe’ye yapılan çevirilerle başlandı. Çünkü çeviride her iki dile de hakim olmak gerekir. İşte Kürtçe yazanlar eğitimlerini, bilgi dağarcıklarını, sanatsal bilgi birikimlerini Türkçe üzerinden gerçekleştirdikleri için, işe Türkçe çeviriden başladılar. Başta görece daha rahat olduğu için öykü, roman çevirilerinden başlandı. Son yıllarda şiir çevirileri de diğerlerinin yanında yerini aldı.
Ben de Lîs yayınlarının talebi üzerine gazetemiz yazarı da olan Mustafa Köz’ün şimdiye değin yayınlanmış dokuz eserinden bir seçkiyle başladım. Hemen ardından Mehmet Altun’un Lapis Lazuli adlı şiir kitabını çevirdim.
Çeviride gördüm ki aslında ayrı iki halk ve ayrı iki dil olmalarına rağmen hayata bakış, olayları yorumlayış, sanatsal beğeni ve estetik anlayışları birbirine çok benziyor. Denizin bolca kullanıldığı Türkçe şiirdekinin yerine Kürtçede dağ kullanılmaktadır. Bu da coğrafi özelliklerin getirdiği bir farklılıktı. Diyebilirim ki çeviriler de çokta zorlanmadım. Diğer çeviri yapan dostlarla, örneğin Kawa Nemir arkadaşla yaptığımız sohbetler de İngilizceden yapılan çeviriler daha çok emek ve çalışma gerektiriyormuş. Bu zorluk dil farklılığı veya coğrafi uzaklıktan değil, farklı düşünüş, yaşayış ve algılayıştan kaynaklanıyor.
Mustafa Köz’ün “Gotina Deryayê ye-Denizin Söylediği” adlı çevirdiğim şiirleri eminim Kürtçe şiire farklı bir tad, farklı bir düşünüş ve farklı bir üslup için çok yararlı olmuştur, olacaktır. Zira deniz, denizin dünyayı algılamada insana kattığı değerler, yaşamına getirdiği zorluklar vb. motifler Kürtçe şiire yeni ufuklar ve pencereler açacaktır. Kısacık ama bir o kadar da yoğun ve içten söylenmiş şiirleriyle Mustafa Köz şimdiden Kürtçede unutulmayacak yerini almıştır.
Mustafa Köz’ün, Epikler VI. “Ucu yok, bucağı yok/kurulan bu düşün/savaş bitti, küpe olsun kulağına bu söz/biri söylemeli biri ona.”
Evet savaş bitti, artık şiir yazma zamanıdır, Türkçede, Kürtçede ve birlikte her dilde…
EVRENSEL'İNMANŞETİ
22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı
72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı
30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

Çocuk işçi olmak kolay, öğrenci olmak zorlaştı

Yeniden Trump, yeniden IMEC

Gazeteci Fehim Taştekin: Şam’ın Ankara’ya bağımlılığı azaldı

Evrensel'i Takip Et