37. İktisatçılar Haftası
Fotoğraf: Envato
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti her yıl üç gün süre ile muhtelif başlıklar altında paneller ve konferanslar tertiplemektedir. Bu yılki paneller dizisi “Cumhuriyet’in 90. Yılında Ekonomi-Toplum-Siyaset” başlığı altında, geçtiğimiz hafta yapıldı. Cemiyetin ilkeleri doğrultusunda daima olduğu gibi, bu yıl da salt İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi elemanlarından değil, dışarıdan da konuşmacılar panelleri zenginleştirdi ve izleyicilere yeni ufuklar açtı. Panellerde Cumhuriyet’in 90 yıllık süresinde ekonomik, toplumsal, eğitim ve benzeri bir dizi alandaki değişim ve gelişmeleri ele alındı. Tabiatıyla her konuda doksan yıllık serüvenin tüm inceliklerinin detaylarıyla ele alınması olanaklı değildir. Konuların ana çizgileri ile irdelendiği toplantılarda salt geçmiş tartışılmadı, ileriye yönelik tahmin ve görüşler de sergilendi. Bu yazıda, tartışılan konular arasında çok çarpıcı birkaç başlığın siz değerli okuyucularla paylaşılmasının yararlı olacağı düşüncesindeyim.
Tartışma konuları arasında günümüz sorunlarına ışık tutabilecek nitelikte olarak özellikle iki konu öne çıktı. Bunlardan biri “Anayasa-Demokrasi-Vatandaşlık”, diğeri ise “90 Yılda İktidar ve Muhalefet” idi. Bu konuların tartışılmasında ağırlık noktalarını yeni anayasa yapılmasında yetkili merci, anayasada vatandaşlık ve temel ilkeler ile ilgili hükümlerin nasıl formüle edileceği ve çok doğal olarak, Kürt açılımının yeni metinde ne şekilde konuşlandırılacağı meseleleri oluşturdu. Öyle anlaşılıyor ki, söz konusu meselelerde henüz bir anlaşma sağlanamamış olduğu gibi, herkesin üzerinde ittifak edebileceği bir anlaşmaya varılması da fazla olanaklı gözükmemektedir. Bu bağlamda, Kürt açılımının anayasaya yerleştirilmesinin başkanlık sistemi ile birlikte tartışmaya açılmasının, ileride aşılması olanaksız bir despotik sisteme neden olabilecektir. Tartışmalarda bu meselelerin birbiri ile bağlantılı olmadan ayrı ayrı ele alınması gerektiği vurgulandı. Son anayasa referandumunda olduğu gibi, burada da toplumun üzerinde ittifak edebileceği bir konu, despotun inadına kılıf olarak geçirilmeye çalışılmaktadır.
Vatandaşlık konusunun yeni anayasada nasıl ele alınacağı da ciddi tartışma konusu yapıldı. Vatandaşlığın kimlikler üzerinden tanımlanması yerine siyasi temelde tanımlanmasının çatışmaya meydan vermeyecek olumlu bir yaklaşım olabileceği üzerinde durularak, böyle bir tanımlamanın farklı etnik kimlik altındaki vatandaşların kapsanmasında makul bir çözüm olarak ileri sürüldü.
Demokrasi meselesine gelince, öyle gözüküyor ki, salt siyasetin değil, ekonominin de etki ve ilgi alanına giren bu konunun çözümü oldukça zor olacak. Zira, anayasada “sosyal devlet ilkesi”nin korunması savunulurken, aynı anda çalışma yaşamındaki cinayetler, yeni iş yasası ve benzeri olumsuzlukların sosyal ilke ile bağdaştırılmasının olanaklı olması düşünülemez. Diğer taraftan, anayasada sosyal devlet ilkesinin kaldırılması ise, her ne kadar siyasal erkin meşrebine uygun olsa da siyaseten arzu edilmiyor olabilir. Bu durumda, tasarlanan anayasa hükümleri ile iş ve çalışma yaşamı koşullarının ve iş yasalarının anayasa hükümleri ile bağdaştırılması fazla olanaklı gözükmediği anlaşılmaktadır.
Siyaset alanında siyasi nezaketin önemi vurgulanırken, son dönemde sıkça tanık olduğumuz nezaketsizliklerinin kabul edilebilir düzeyde olmadığı belirtildi. Son dönem siyasetçilerinin söz ve davranış kalıplarındaki aşırı nezaketsizliğine, kırlaşarak kentleşme olgusu bağlamında yaşanan sosyal yozlaşma ve patoloji şeklinde bir açıklama getirildi.
- Emek zulmü meselesi irdelenmelidir 21 Aralık 2024 04:36
- Ortadoğu: Bataklığın kan gölüne dönüştürülmesi 14 Aralık 2024 04:31
- Asgari ücret konusu hafife alınmamalıdır! 07 Aralık 2024 04:50
- Çöküş ivmesi durabilir mi, durdurulabilir mi? 30 Kasım 2024 04:51
- Sistemin sis perdesi: Bütçe tartışmaları 23 Kasım 2024 05:00
- Akılcılığa yöneliş 16 Kasım 2024 04:51
- TÜYAP konuşmaları 09 Kasım 2024 04:25
- Cumhuriyet halk rejimidir, fakat… 02 Kasım 2024 05:08
- Kaos 26 Ekim 2024 03:57
- Kevork Ağabey, müjde, oğlun Nobel aldı! 19 Ekim 2024 04:46
- Siyasi yalan 12 Ekim 2024 05:00
- İktidarın anayasa histerisine şiddetle karşı çıkılmalıdır! 05 Ekim 2024 04:33