Dilekçemdir

Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Sayın Adalet Bakanı Sadullah Ergin,
Sayın TBMM Üyeleri,

Ben 1943 Eskişehir doğumlu , iki çocuk anası bir torun ninesi yazarım. Yazar adım Sennur Sezer. Yasal adım Sennur Fatma Çelik.
Sizlerden Batman M Tipi Cezaevindeki Elfo Ürper’in kalan cezasının affını ya da güvenlik güçlerinin kontrol edebileceği bir sağlık kurumunda tamamlamasını diliyorum.
Elfo Ürper, 79 yıl önce Şırnak’ta doğdu. 2005’te oğluyla birlikte Şırnak sınırına yakın bir yerde yakalandı. İddianameye göre, üzerlerinde patlayıcı madde bulundu. Hem oğlu hem de kendi Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 174/2. maddesi uyarınca “Örgüt adına patlayıcı madde sevki” suçlamasıyla ve TCK 314/2. maddesindeki “PKK örgütü üyeliğinden” ceza aldı.
Elfo Ürper’in avukatı Nuri Mehmetoğlu, Bianet’e yaptığı açıklamada, toplam 18 yıl 9 ay ceza alan Ürper’in durumunu şöyle açıkladı: “Resmi olarak üzerinde patlayıcı bulunmadığına dair bir iddiada bulunmuyoruz. Ancak bu patlayıcıları oğlunu korumak için üzerine almış.”
Elfo Ürper, cezaevinde hastalıkları ve yaşından dolayı kendi özel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Tansiyonu yüksek ve romatizması var. Takdir edersiniz ki bu hastalıklar grip gibi “geçecek” hastalıklar değil. Belli bir beslenme düzeni ve bakım ister. Elfo Ana ise cezaevi koşullarının zorluğu yanında çamaşını yıkamak gibi işler yapmak zorunda. (Beslenme düzeninden söz bile etmiyorum.) Daha doğrusu kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için başkalarının yardımına gereksinimi var. Yakında geçirdiği el ameliyatını da eklemeliyim belki.
Çocuklarının herbiri bir yanda. Annelerini en çok yılda bir kez görebiliyorlar. Hapisane ziyareti kolay iş değil. Hele yoksullar için. Bunu ona temiz çamaşır getirecek, sık sık yoklayacak kimsesi olmadığını hatırlatmak için yazıyorum. Avukatı “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” nedeniyle Cumhurbaşkanlığı özel affından yararlanması için Adalet Bakanlığına  başvurmuş ancak Adli Tıp Kurumu Elfo Ürper’de bu kapsam için yeterli bulgu olmadığını açıklamış.
Elfo Ürper’in bir tek dileği var “şimdi olduğu yerde (hapisanede) ölmek istemiyor.” Her yaşlı gibi ailesi yanında, ağzına suyunu verecek, çenesini bağlayacak, ardından dua edecek birileri varken ölmek ister. Helvasının kavrulmasını düşler. (Ne yapalım yoksul halkımızın mermerli mezar düşleyecek hali yok)
Sayın yetkililer,
Halkımız kocamışları anlatırken “melekler kalemini kırmış” der, yaptıklarından sorumlu tutmaz. Bence Elfo da “meleklerin kalem kırdığı yaşa gelmiş”.
Şimdi Elfo Ürper’in affı için imza toplanıyor.
Biz hiçbirimiz onun suçu olmadığını iddia etmiyoruz. Benim de böyle bir iddiam yok. Ama oğlunun suçunu üstlendiğine inanıyorum, belki de böylece onu kurtarabileceğini sandı. Ana olmak zor meslektir.
Sizden yaşlı bir yazar olarak, yalnızca yaşlı bir insanın rahat ölmesi koşullarını talep ediyorum. Bu talebimi bir de vicdanınıza danışın.
Saygılarımla.