Üç 'imanölçer' alana bir 'imanölçer' bedava
Geçenlerde cep telefonuma bir mesaj geldi. Aşağı yukarı şöyleydi: “Namaz saatleri, ayrıca dualar, âyetler, hâdisler cebinize gelecek. İstiyorsanız şu şu numaraya mesaj çekin. İlk bir hafta ücretsizdir.”
İçimden, “Vay be,” dedim, “Teknoloji nerelere gelmiş?” Sonra düşündüm de, dinciler yıllardır adım adım ilerliyorlardı. Anımsadığım kadarıyla önce ezan okuyan telefonlar çıkmıştı. Sonra mezarlığa gitmeden, internet kanalıyla ölmüşlere dua okuma geldi gündeme. Arkasından bir Arap ülkesi Kıble’yi gösteren bir telefon yaptı.
En sonunda AKP’nin has Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez çıktı ortaya. Hocaefendi, İzmirlilerin dindarlığını ölçmüş ve İzmir’e yeni bir müftü atarken şöyle buyurmuş: “İzmir’in farklı bir dindarlığı var. İzmir’in bu dindarlığının biraz irfan geleneğine ihtiyacı var.”
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray hemen sormuş: “Diyanet İşleri Başkanı’nın elinde imanometre mi var?”
Daha önce de kürtaj konusunda değerli düşüncelerini insanlarımıza sunan Diyanet İşleri Başkanı, şimdi de İzmirlileri “İrfan gelenekli dindarlık”a ulaştırmak için İzmir’e gelmiş.
Aslında bu işin arkasında, önümüzdeki yıl yapılacak olan seçim var. Diyanet İşleri Başkanı iktidara yardımcı olmak istiyor.
İzmir’i oldum olası sevmiyor AKP’liler, kendilerine oy vermiyor ya. Anımsarsınız, önce gâvurları tespit etme uzmanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gâvur İzmir,” demişti. Sonra, CHP Milletvekili Alaattin Yüksel’in açıklamasından (Milliyet Ege, 27.3.2013) öğrendiğime göre Recep Bey’in yardımcısı Hüseyin Çelik, “Kirli, sümüklü İzmir” demiş. (Acaba o “Sümüklü” ya da “Sümüklüler” kimler?) Arkasından AKP’lilerin Bakanı Binali Yıldırım, “İzmir Milletvekili olmaktan utanç duyuyorum,” dedi. (Kardeşim, utanç duyuyorsan istifa edersin, olur biter. Ah pardon, o Milletvekili aylığını, yapılan kıyakları terk etmek Âdemoğlu için çok zordur…) Neyse… Son olarak da Diyanet İşleri Başkanı çıktı ortaya.
Diyanet İşleri Başkanı böylesine engin bir kültüre sahip olduğuna göre örneğin insan yaşamına önem vermeyenler yüzünden ölen işçilere, emekçilere neden sahip çıkmıyor?
Örneğin her gün kadınlarımız katlediliyor. Neden bu katliamlara karşı çıkmıyor?
Örneğin gençler en ufak haklarını aradığı zaman, Ak Güvenlik Güçleri’nce her çeşit baskıyı, zulmü görüyor, hatta katlediliyor. Zalimler kol geziyor. Ama Diyanet İşleri Başkanı ağzını bile açmıyor. Oysa yanında en büyük destekçisi var. Kimler mi? Al-i İmran Suresi 57. âyet. Yunus Suresi 38.âyet, Hud Suresi 18.âyet, 44.âyet. Şuara Suresi 130.âyet… Daha çok var ama bu kadarı yeter, sanırım.
Örneğin ülke yağma ediliyor. Önüne gelen cukkayı götürüyor. Kul hakkını falan boşverin, kimse sallamıyor onu. Kürtaj üzerine bile konuşan Diyanet İşleri Başkanı bu yağma/talan/hırsızlık/namussuzluk/soygun üzerinde durmuyor da İzmirlilerin dinine dil uzatıyor.
Örneğin çevre mahvoluyor. Gelen çalıyor, giden çırpıyor, hiçbirşey yapamazlarsa içine ediyorlar. Gık’ı çıkmıyor Diyanet İşleri Başkanı’nın.
Ama öte yandan Türkiye’de “Helâl/Haram Şovlar” gırgır durumuna indirgendi. Adamın biri kalkıyor, “Eşek sütü haram” diyor, bir başkası kalkıyor, “Ateistin kestiği et haramdır” diyebiliyor. Bakın Nahl Suresi 116.âyette ne yazılı: “Diliniz alıştığı için yalanlar uydurup herşeye ‘Şu haram bu helâldir’ demeyin. Çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah’a karşı yalan uyduranlar (iftira edenler) kurtulamazlar, muratlarına eremezler.” Vallaha ben söylemiyorum, Allah söylüyor.
“Haram” deyince aklıma geldi. Yıllardır bir soru soruyorum, ama yanıtını verecek bir İslâmcı, dinci çıkmıyor. Sorum şöyle: “Bizlere hep şu öğretildi: Domuz eti haramdır, alkollü içki haramdır, kumar haramdır, faiz haramdır. Tamam, anladık. Peki bu haramların ticaretinden gelen vergiler Hazine’de toplanıyor, sonra örneğin Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a, Milletvekilleri’ne, Diyanet’çilere (Başkanı, Uleması, Müftü’sü, İmam’ı, Müezzin’i dahil) aylık olarak veriliyor. Şimdi bu aylıklarda haram var mı, yok mu?”
Bize açıklamıyorlar ama galiba domuz, içki, kumar ve faiz haram değil. Yoksa koca koca adamlar bu aylıkları kabul eder miydi?
Neyse, neticeye gelelim. Bir süre sonra AVM’lerde satışa çıkar “İmanölçer”ler. Böyle güzel bir ekmekli kadayıf Hür Teşebbüs’ümüzn elinden kaçmaz. Tansiyon âleti gibi bir şey yaparlar. O, tansiyonu nasıl ölçüyorsa, bu da imanı öyle ölçer… TV reklâmları bile gözümün önüne geliyor: “Helâl İmanölçer çıktı. Üç İmanölçer alana, biri bedava…”
EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp
Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

Türk Telekom işçisi yoksulluğa mahkum değil

TOKİ’nin kentsel dönüşüm projesine mahalleli tepkili

Yunanistan'da genel grev hükümeti sarstı

Evrensel'i Takip Et