Barış cephesinde Tayyiban salvosu
Fotoğraf: Envato
Savaşı çağrıştıran ‘cephe’ ile ‘barış’…
Yan yana gelmesi absürt…Gibi…
İlk bakışta.
Clausewitz, “Savaş, siyasetin başka araçlarla devamıdır” der.
Barış?
“Barış, savaşın başka araçlarla devamıdır”… Diyebilir miyiz?
Galiba… Bence.
Uzun boylu analize gerek yok… Mevzumuz bağlamında…
Zira…
Cümlemizi tatlı ve tedirgin bir heyecana gark eden…
Barış ya da çözüm…
Meşrebine göre tanımlayabileceğin malûm süreçe dair yaşananlar savaşı andırıyor… Bi’ nevi…
Cudi’deki çatışmanın yoğunlaştırılmış psikolojik savaş hali… Gibi.
Lügâtımızdan -dahi- çıkaralımsavaşı, hassasiyetinde isek…
Hay hay…
‘Ortadoğu diplomasisi’nde anlaşalım…
Kurdun puslu havayı sevdiği… Odada verilen sözün salonda unutulduğu… Sabahki dostla, akşam düşman olunan kaypak zemin…
Ak derken biz aslında karayı kast etmiştik… Filan…
Vıcık vıcık…Yalan ve riya…
Cuma akşamı Kanal D-CNN Türk ortak programında Başbakan’ı dinlerken… Ve hazırundaki seçkin ve seçilmiş gazetecileri izlerken… (29 Mart 2013) Zuhur ediverdi yukarıdaki girizgâh.
Başbakan ve adamlarının muhabbetinedair not ettiklerim:
· “Barış” arzusu tam da kıvama gelirken… Öcalan ve KCK, masanın bir tarafındaki siyasi aktör olarak meşruiyet kazanırken… Kürt siyaseti silahsız siyasete angaje olma yolundayken… Milliyetçi/faşist cenahtan “vurma-kırma” tiratları yükselirken… Başbakan vanmünit demek istedi… Kendince.
Neden?
· Ve… “Süreç” hiç yaşanmamış… Görüşmeler, mutabakat ve jestler yokmuş… Tek taraflıymış… Gibi… “Bir soru üzerine…”saydırmaya başladı… ki…
· Bütün program şunun içindi… Sanki… “Silahsız terk et… İster göm, ister mağaraya sakla… Elleri tetikten çekip Türkiye’yi terk etmen için yasa masa çıkmaz.”
· Niye? “Çünkü hukuk devleti… Elinde silahla sınırı geçerken sessiz kalan benim askerim, polisim müdahale eder, etmek zorunda… Aksi halde yardım yataklığa girer”miş. Öyle diyo, Başbakan!
· SilahlaTürkiye’yi terk edenlere saldırı olursa provokasyon mu, diyeceğiz? Yoksa emir ve görüşleriniz dahilinde “benim kolluğumun” yasal müdahalesi mi?.. Sorulsa öğrenirdik…
· Bu arada… Silahı bırakıp giden “teröriste” yol vermek yardım yataklığa girmez mi? Dur, üst araması mı yapacağım, diyecek, sınırı geçen gerillaya, “benim kolluğum”? Diyelim ki, üst aramasında, cebinden üç mermi çıktı… Hatıraydı filan dedi, heval, ne olacak? Bırakırsa suç işlemiş olmayacak mı? Şaka gibi ama… Sorulsa öğrenirdik de…
· Ben kaçırmadıysam, muhatabın adı da yoktu… Sadece “terörist”ti onlar… Bir de “Pisi pisineölenler”di…
· Zaten “Akil insanlar” (insanlar… Aman ne incelik!) da Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na bağlı çalışacak(mış)… ‘Baş akil’ Başbakan’la muhatap olacak(mış)… Ama sekretaryasını Güvenlik Müsteşarlığı yapacak(mış)… Görevi: Akil insanların psikolojik harekâtı… Çözüm için… Ben öyle anladım…
· Muhatap MİT… Muhatap Kamu Güvenliği Müsteşarlığı… “Efendim, siz Kürt meselesini bir güvenlik meselesi olarak mı ele alıyorsunuz?”… diyen olmadı… Öyle olduğunda mutabık kalınmış demek ki…
· Silahı göm, git… Bilahare Kandil’de de gömeriz… Mesaj bu… Uzatmaya gerek yok, gerisi teferruat… Demişken: Başbakan, adını vermedi ama Taha Akyol’a “Seni akil,senii” mesajı verdi… Pek mutlu etti…
Hülasası: Kuş mu, deve mi, bu “Süreç” derken… Anlamaya çalışırken…
Tayyiban çıkarma yaptı, ‘Süreç’eyahu ve…
'BİR SORU ÜZERİNE….' EMBEDDED GAZETECİLİĞİ
İliştirilmiş gazetecilikte süfli bir işleyiş vardır…
Bilhassa Dışişleri Bakanlığı gibi hassas kurumlar… Bilhassa hassas mevzularda doğrudan açıklama yapmak işlerine gelmezse… “Bilgilendirme” filan adı altında basın toplantısı düzenler…
Hazırlanmış sorular, önceden görevlendirilmiş gazetecilere dağıtılır… Bu suç ortaklığı “milli” meselelerde öyle kapı ardında da olmaz…
Misal.
Danışman salonda bile dağıtır…
Sade suya tirit konuşmalar sürerken görevli gazeteciler, ellerine tutuşturulan soruları teatral adaba uygun olarak sorar: Efendim….
Böylece yapılmak istenen duyuru, aktarılmak istenen bilgi…Aslında tam da bunun için düzenlenen toplantıda “Bir soru üzerine yaptığı açıklama….”ya dönüşür.
Kamuoyu denen ‘biz’ de mesajın (asıl) adresi de alır alacağını…
Fark şu olabilir: ‘Biz’ yeriz ama hedefteki adres, yutmaz… Derecelendirir… Filan…
Şunun için anlattım: Kanal D-CNN Türk’ün ortak yayınına Başbakan tam böyle bir kurguyla çıkmıştı sanki… “Süreç”e bir soru üzerine müdahale için…
Trabzon’da işten çıkarılan taşeron işçisi Mustafa Canbakkal belediye önünde, üzerine döktüğü benzinle kendini yaktı. (1 Nisan 2013)
SATIR ALTINDAN NOTLAR…
LİBERALLERE ‘BABUŞ’U TERS GİYDİRMİŞLER
Meğer…
AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun sözlerinden bahsediyorum. Papuçgibi diliyle Babuş diyor ki:
''10 yıllık iktidar dönemimizde bizimle şu ya da bu şekilde bizimle paydaş olanlar, gelecek 10 yılda bizimle paydaş olmayacaklar….diyelim ki liberal kesimler…gelecek inşa dönemidir. İnşa dönemi onların arzu ettiği gibi olmayacak."
Devam ediyor:
"AKP iktidarı 10 yılda çok şey yaptı ancak yaptıkları bu devletin kurumsal hafızasına yazılmazsa bertaraf edilmesi çok kolay olacak… Devletin kurumsal hafızasına düşülecek notlar açısından AK Parti daha çok daha uzun süre iktidarda olmak durumunda." (abç, t24,1 Nisan 2013)
Niye ki? Nasıl ki? Gizli ajanda majanda dedikleri mi ki!?..Off ki off…
DEVAM…
Haftanın iki mühim hadisesine dikkat çekmek isterim:
Cumhuriyet:Türey Köse’nin, Kürt meselesinin kadim ‘Sarı Hoca’sı İsmail Beşikçi ile mülakâtını(29 Mart 2013) yayımlaması, önemliydi…
Kemalist gazetenin, en azından hatırlanabilir geçmişte, İsmail Beşikçi ayarında biri ile bu genişlikte görüşmesi… Kürt meselesini bu seviyede sayfalarına taşıması görülmemişti…Görüldü.
Beşikçi’nin ‘İmralı-süreç’ eleştirisi nedeniyle tercih edildiğini öne sürenler olacaksa da kayda değer gelişme bu… Bence…
Evrensel:Fatih Polat ve Mehmet Aslanoğlu “oradaydık” diyerek Rojova’dan bildirdi (27 Mart 2013)… Suriye-Batı Kürdistan’daki PYD ile görüştü, sosyo-politik deneyimi gün ışığına çıkardı. Ziyadesiyle hayırlı bi’ işe imzalarını çaktılar…Eyvallah!..
PERİNÇEK DEMİR DÖVÜYOR
Ulusal TV’de rastlayınca, durdum. “Silivri”denDoğu Perinçek, “Kahramanlar bir adım öne çıksın” çağrısı yapıyor…. “Ergenekon’da demir döven…” diye devam ediyor….
Millet, milliyetçilik derken, iş buraya kadar geldi demek!
Tanrı Türkü Korusun… İP’e dolananları da…
O. ÇALIŞLARDAN KROKİ DE BEKLİYORUZ
Taraf, “CHP’nin DHKP-C Hassasiyeti” manşeti attı.(26 Mart 2013)
CHP, Oral Çalışlar’ın dümenindeki gazete için suç duyurusunda bulundu. Ha bir de Taraf’ın “kazma”cası Akit için… O da aynı “hassasiyeti” göstermişti, zira…
Neyse… Taraf, suç duyurusuyla “CHP yine hassiyet yaptı” diye dalgasını geçti. (28 Mart 2013) Aklınca…
Lakin… Ne hikmetse Akit’e de aynı nedenle suç durusunda bulunulduğundan bahsetmedi haberinde… Birlikte anılmaktan utandı mı ki!?
Derken… Aydınlık bakiyesi Çalışlar, manşeti savundu… DHKP-Ergenekon bağlantısından bahsetti…
Okurken Çalışlar’a “Barış”ın gölgesinde sendikalara saldırı filan diye sorasım geldi, vazgeçtim…
‘80 öncesi yönettiği Aydınlık’ı hatırladım.
Dün “sahte sol”cuların kimliğini, ev adres ve krokilerini yayımlıyordu…
Şimdi de “darbeci sol”culara çakıyor… Yetmez… Adres ve krokilerini de isteriz… Google haritalı olsun… Hizmet bekliyor polis.
- 'Zamanın Ruhu' söyle bize: Sputnik’ten Sabah’a; grev kırıcıları ne yana düşer, bizim eski Beko İşçisi Kamber ne yana?.. 30 Eylül 2023 04:17
- ‘Beşli Çete’nin Nihat Özdemir’i ile İbrahim Çeçen Akbelen’de hayatı katlediyor ey insanlık… Desek, hedef mi göstermiş oluyoruz?.. 29 Temmuz 2023 04:40
- Muhasebe aynasına bakarak iğneli fıçıda dertleşme yazısı: Anlatılan sizin de hikayeniz olabilir mi? 18 Temmuz 2023 04:10
- Soner Yalçın’a Sözcü’deki okuru da sormalı: Kılıçdaroğlu’nu elimine etme karargahı olarak gösterilen, RTE’nin “Eski Özel Kalem Müdürü” Hasan Dağcı’nın yalısını yurt edindiğin iddiası doğru mu? 06 Mayıs 2023 04:38
- "Kılıçdaroğlu kazanamaz" yargısına iman ederek "millet"i devirmeye kalkmak, muhalefeti bölerek "Erdoğan kazansın" demenin Akşenercesi olur!.. 04 Mart 2023 04:22
- Atacağım hiçbir başlık, bu alengirli işleri izah edemez, isterseniz buyurun bir de siz deneyin… 24 Aralık 2022 04:48
- Otopsi Masası Raporu 2: Hulki Cevizoğlu gibi ikametgahını Saray’ın Bekçi Kulübesine aldıran ‘Ulusalcılar’ bakın kime benziyor… 10 Aralık 2022 04:27
- Otopsi masası raporu: Ahmet Hakan "gereğini yapıyor" olmanın gözünü çıkarırken, "yayın yasağını savunan genel yayın yönetmeni" olarak tarihe geçti 03 Aralık 2022 03:32
- Embedded Cüneyt (Özdemir) "Z Kuşağı"nı Saray'a "iliştirme" mesaisinde 03 Eylül 2022 04:20
- Halkı, basın özgürlüğü mücadelesiyle dayanışmaya çağırdığımız destek kuvveti saymakla yetinmeyelim… Medyanın demokratikleştirilmesi mücadelesinin kurucu öznesi, ikinci asli ayağı olarak örgütlemeyi tartışalım… 13 Temmuz 2022 04:40
- Rasim O. Kütahyalı herhangi bir devlet kurumunun elemanı mı? Değilse, neden ‘devletin bazı kurumlarındaki üstadlarımız’ diyor? Kim bu üstadları? 07 Haziran 2022 04:10
- İmamoğlu otobüsü devirdi – 2: Sol muhalefetin huzuruna Özkök ve Alçı ile çıkmanın, Cem Küçük ile ‘sivil ölüm’ mahkûmu 'Barış akademisyenleri’ni ziyarete gitmekten ne farkı var!.. 17 Mayıs 2022 00:06