ABD 'Bayrak gösteriyor!'
Fotoğraf: Envato
Yeniden seçilmesinin ardından çıktığı ilk “yurt dışı” gezisinde, Telaviv’den “dünyaya seslenirken”, Obama, bir kez daha ilan etti: “İsrail ile ittifakımız ebedidir!” Tehdidin kapsam alanı Amerikan politikalarına mesafeli ‘Farsi- Arabi’ topraklarla sınırlı değildi. Enerji kaynakları ve değerli madenlerle stratejik önemi tüm 20. yüzyıl boyunca ve 21. yüzyılda da devam eden bölgenin korsan jandarmalığı mevziinden, “güvenilir müttefikler” İsrail ile, “yeni Osmanlı”cı Türk hükümetinin “sivri dilli” başını, “siyahi” koltuğu altında, ite-kaka öpüştürürken; İran’dan Rusya’ya, bölgenin en önemli karşı güçlerine de dirsek gösteriliyordu. Dünyanın hemen her tarafını “çıkar alanı” ilan ederek sürdürülen Ortadoğu, Afrika ve Asya politikalarında yeni hamle(ler) ihtiyacı, son birkaç yıldır, her stratejik görüşme ve ‘zirve’nin konu başlıkları içindedir. Dünyamız henüz yeni büyük bir savaşın içinde ya da eşiğinde değil, ama ABD, Pasifik’te, Aden Körfezi’nde; Asya ve Afrika’da “bayrak gösterme”ye devam ediyor.
“Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi” yürürlüktedir. Irak ve Afganistan tarumar edildi. Libya yağmalandı, Suriye’yi yıkıma uğratma savaşı devam ediyor. Afrika, doğal zenginlikleri, elmas, uranyum, altın gibi değerli madenleriyle emperyal pazarın yeni avcı çatışmalarına sahne oluyor. Fransa Afrika’da “eski mülk” politikası uygularken, İngiliz ve Alman tekelleri sıraya girmişken, Çin, Sahra Altı Afrika ülkeleriyle ekonomik ve askeri ilişkilerini geliştiriyorken, Amerikan emperyalistleri, petrol, altın, elmas, kobalt, uranyum gibi değerli ve stratejik madenler ve ‘yatırım bekleyen’ geniş pazarları başkalarına bırakamazlar. Yatırımlar da, müdahale de artırılacak!
Ama uzun “Amerikan yüzyılı” için, bu kadarı yetmez(dir). Büyük ve egemen ekonomik-askeri güç olmak, rekabetin keskin yasasını önleyemediği için, O, mevcut hegemonyayla yetinemez. Potansiyel rakiplerin öne geçmesini önleme kavgası bundandır ki daha da şiddetlendi. “Pasifiki ulus” olma açıklamaları boşuna değil. “Amerika’nın Pasifik Yüzyılı”nı gerçekleştirmek için, Asya’daki en büyük-dünya açısından da büyük-ekonomik ve askeri rakip güçlere-başlıca Çin’e karşı, sadece Asya’da değil, Afrika’da da ahtapot kolları harekete geçti. Askeri şef M. Dempsey, “demografik, jeopolitik, ekonomik ve askeri eğilimler”in, “Pasifik’e meylediyor” olduğunu açıkladı. ABD için, “gelecekteki stratejik meseleler... büyük ölçüde Pasifik bölgesinden kaynaklanacak”tı! Stratejinin başarısı için, Japonya’ya omuz verilmeli ; G. Kore üs olarak kullanılmalı, Hindistan “elde tutulma”ya çalışılmalı ve Çin mümkün tüm araç ve yöntemlerle kuşatılıp “sınırlanmalı”ydı!
Pasifik stratejisi, Ortadoğu-Afrika stratejisiyle birbirini güçlendirecek bir “plan” dahilinde yürürlüğe konmaksızın bunun başarılamayacağı görülüyordu. Dempsey, Biden ve Obama’nın ilan ettikleri ABD çıkarları, jandarma politikasını ve diplomasiyi; halkların büyüyen nefretini zayıflatıcı “yumuşak inişleri” ve bayrak göstermeyi bir arada başarmayı gereksiniyor. Hakim güç konumunu koruma buna bağlı. Bunun için, dışarıya yönelik mevzilerin güçlendirilmesine hizmet edecek şekilde, içerde iktisadi gelişmeye hız verilecek, yatırımlar artırılacak; sınıf mücadelesinin keskinleşmesine barikat oluşturacak politikalar ihmal edilmeyecek. Böyle ilan etti, beyaz emperyalizmin siyahi avukatı!
Asya’dan Afrika’ya; Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya; dünya denizleri, okyanusları ve karalarının çok geniş ve büyük kesiminde ABD tehdidi ve “bayrak gösterisi”, dünyanın hemen her tarafında, her gerçek halk hareketi ve toplumsal muhalefetin önüne, bu “dünya korsanı”na karşı mücadeleyi getiriyor. Herhangi siyasal eylem ve hareketin, Amerikan emperyalist stratejisine, politikalarına karşı mücadele etmeksizin ilerici sıfatına hak kazanamayacağı dönem ve koşullardayız. Amerikan politikaları dünyayı da, bölgemizi de daha güvensiz kılıyor. Ortadoğu “kazanı” fokur fokur; Kore’de silahların “dili”yle konuşuluyor. Türkiye toprakları füze rampaları ve nükleer cephanelikle dolduruldu. İran’ın etrafındaki kuşatma yeni araçlarla güçlendiriliyor. Rusya, BRİC üzerinden karşı hamleler geliştiriyor. Pazar kavgaları kızışıyor. Pazar kavgalarının kızışması, halklara karşı saldırıların yoğunlaşması demek; tarihin tanıklığı bu yönde. Hem ülkemizde hem de bölgemizde, ABD başta olmak üzere emperyalistlere, ve onların iş birlikçisi yönetimlere karşı mücadele güçlendirilerek yaygınlaştırılmak zorunda.
- Kaosun geniş mezarlığı 12 Aralık 2024 05:20
- ‘Suriye pastası’ ve duvarların dışına bakmak! 05 Aralık 2024 06:50
- Değişim; nasıl ve hangi yönde? 28 Kasım 2024 06:45
- Kürtçe eğitim Türkiye’yi böler mi? 14 Kasım 2024 04:52
- Bahçeli’nin çağrısı Kürt gerçeğinin neresinde? 07 Kasım 2024 05:41
- Sorun yoksa, telaş niye? 31 Ekim 2024 06:54
- Çürümenin toplumsallığı ve çürüyeni yönetme politikası 24 Ekim 2024 12:47
- İktidarın ekonomi kriterleri 26 Eylül 2024 05:56
- Vicdansızlık! 19 Eylül 2024 05:15
- Derin ve lağımlı bataklık! 12 Eylül 2024 05:58
- Sağın gücü ve işçilerin ‘kör noktası’ 05 Eylül 2024 05:28
- Malazgirt, Bahçeli, HÜDA PAR vs. 29 Ağustos 2024 05:40