10 Nisan 2013

Ülke, çocuklar için bir çalışma kampı… Zorunlu eğitim yasası da bunu değiştirme gücüne sahip değil. Hatta zorunlu eğitim yasasıyla, çocuklardan oluşan bu büyük çalışma kampı meşrulaştırılıyor. Bu yasayla, daha fazla sayıda çocuk meslek okullarına gidecek. Bu okullarda staj yapacak. Bu stajlarda sömürülecek. Neden? Çünkü meslek lisesi öğrencileri stajları sırasında asgari ücretin yüzde 15’ini alacaklar (4 Aralık 2012 tarihli Evrensel gazetesindeki köşe yazım). İşverenler, 16 yaş altına uygulanan düşük asgari ücretin 18 yaş altına uygulanmasını istiyor. Demek ki, stajyer meslek lisesi öğrencileri daha da düşük staj ücreti alacaklar. Üstelik stajyerlik kâğıt üzerinde… Stajyerlere yaptırılmadık iş kalmadı. Amaç stajyerlerin öğrenmesi değil. Öğretme vaadiyle sömürülmesi. Yıllık staj gününün 120 günden 150 güne çıkarılması, 16 yaşından büyük çocukların tuğla, kiremit, parafin, plastik, selüloz gibi işlerde çalıştırılmasına izin veren çalışma bakanlığı yönetmeliği, istatistiksel maskeleme yoluyla azalıyormuş gibi görünen ama aslında hiç azalmayan çocuk işçi sayısı (yaklaşık bir milyon), çocuk çalışma kampının kanıtı.

Asgari ücret çevresinde kopan fırtınanın nedeni işte bu... Sanmayın ki, asgari ücreti alanların büyük kısmı yetişkin olduğu için bu ücreti düşük tutmaya çalışıyorlar. Bu asgari ücreti alacak olanların önemli bir kısmı çocuk olduğu için ve çocukları sömürmeye meraklı bir yetişkin işverenler dünyasında yaşadığımız için asgari ücreti de düşük tutmaya çalışıyorlar. Bu yüzden de düşük asgari ücretin üst yaş sınırını 18’e çıkarmak istiyorlar. Zaten 15 yaş altında çalışmak yasadışı. 16 yaş altı düşük asgari ücret uygulaması yetmiyor bu sömürücü yetişkin işverenlere; “sömürü sınırını 18’e çekmek istiyoruz” diyorlar. Kendi çocuklarının buna maruz kalmayacağından emin bir şekilde… Kendi çocuklarına reva görmeyecekleri muameleyi başkalarının çocuklarına reva görüyorlar. Hem de sadece bu coğrafyanın çocuklarını değil, başka coğrafyaların çocuklarını da sömürüyorlar: Özbek, Afgan, Moğol, İranlı, Afrikalı, vs. Bu çocukları, tek çocuk bayramına sahip olduğu söylenerek sahte bir ulusalcı gururla gerine gerine dolaşılan Türkiye’de uluslararası 23 Nisan törenlerine hazırlamıyorlar. Uluslararası çocuk çalışma kampında başlarını ezmek istiyorlar. Tıpkı, çalıştığı plastik fabrikasında, başı pres makinesine sıkışarak can veren 13 yaşındaki Ahmet Yıldız’a yaptıkları gibi… Ne hazindir ki, Ahmet Yıldız, çalışma hayatına çok küçük yaşlarda ailesine ait zücaciye dükkânında başlamış ve ailesinin işyeri iflas edince de iş bulmuş kendine bir yandan da okula giderken.

Neden ailelerden çok çocuk yapması isteniyor? Nedenlerden biri daha çok çocuğu çalıştırarak sömürmek için olabilir mi? İkinci dünya savaşı sırasında oluşturulan Nazi toplama kamplarının birçoğunun girişinde “Çalışmak özgürleştirir (Arbeit macht frei)” deyişi göze çarpıyordu. Hadi bakalım… Siyasi iktidar – sermaye el ele, hep birlikte özgürleşmeye…

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et