Terim'in sihirli değneği
Fotoğraf: Envato
Aslında her şey 57. dakikada Ronaldo’nun -atılan goller de dahil- maçın en net gol pozisyonunda garip bir vuruşla topu dışarıya atmasıyla başladı. O pozisyonun ardından Galatasaray bir anda vites büyüttü. Sanki sarı-kırmızılı ekibe sihirli bir değnek dokunmuştu. Gerçi devre arasında Fatih Terim’in yaptığı motive edici(!) konuşmaların futbolcular üzerinde en az “sihirli değnek” kadar gidişatı değiştirici etki yaratabileceğini biliyoruz.
Ronaldo’nun kaçırdığı gol pozisyonuyla aynı dakika içinde Galatasaray beraberliği yakaladı. Maçın 7. dakikasında 1-0 geriye düşen ve ilk yarı boyunca değil gol pozisyonu üretmek, Real Madrid’in ceza sahasına yaklaşmakta bile zorluk yaşayan Galatasaray, beraberlik golünün ardından ise kelimenin tam anlamıyla coştu!..
Baskılı, yüksek tempolu ve yardımlaşmalı oyun anlayışıyla yaklaşık 30 dakika boyunca Real Madrid’i adeta sahadan silen sarı-kırmızılı ekip bu süre içinde skoru 3-1’e getirerek kafalarda “acaba mucize gerçekleşecek mi” sorusu yaratmayı dahi başardı. Ama 3-1’den sonra işin şakası olmadığını anlayan Real Madrid ciddiyet çıtasını yükseltti ve 10 kişi kalmasına karşın son dakikalarda bir gol daha atarak mucize bekleyenlerin umutlarını sıfırladı.
Galatasaray’ın, karşılaşmanın iki yarısında birbirinden bu denli farklı iki oyun sergilemesinin sırrını elbette devre arasında aramak gerekir.
Maçın ikinci yarısındaki olağanüstü performans artışında belli ki devre arasında yapılan motivasyon tazeleyici(!) konuşmaların payı büyüktü.
Peki Galatasaray, Real Madrid karşısında yaklaşık 30 dakika boyunca oynadığı üst düzey futbolu niye her maçında sergile(ye)miyor?.. Bu futbolun, ağırlıklı olarak Real Madrid maçına özgü özel bir motivasyondan beslendiği çok açık. İlk yarıda geriye düşmenin moral bozukluğuyla zayıflayan motivasyonun devre arasında onarılması(!) ve bunun yanı sıra Real Madridli oyuncuların da artık turu geçmeyi garantiledikleri inancıyla gevşemeleri sayesinde ikinci yarıda bambaşka bir Galatasaray izledik.
Sebebi ne olursa olsun maçın ikinci yarısında gerçekten de gurur duyulacak bir futbol oynadı Galatasaray ama bu ilk yarıdaki silik futbolu unutturabilir mi?.. Terim bundan sonra Galatasaray’ın hep Real Madrid maçının ikinci yarısındaki gibi oynayacağını söylüyor. Böyle bir şey mümkün mü? Ligin alt sıralarında yer alan takımlara karşı bile zorlanan Galatasaray şimdi birdenbire her maçta rakiplerinin tozunu mu atacak yani?.. Bir karşılaşmada oyuncuların ve dolayısıyla takımın performansını etkileyen sonsuz sayıda fiziksel, zihinsel, psikolojik etken varken böylesine kesin konuşulabilir mi?..
İlk maçtaki 3-0’lık yenilginin en büyük sebebi olan bireysel hatalar rövanş maçında da sürdü. Real Madrid’in ilk golünden önce sol kanatta iki Galatasaraylı oyuncunun aynı anda oyundan düşmesi büyük bir acemilik örneğiydi.
Real Madrid’in ikinci golünde ise Benzema ve Ronaldo kadar Galatasaray’ın iki stoperi, Semih ve Gökhan’ın da katkısı(!) vardı. Pozisyonun başlangıcındaki uzun pasta bir Real Madridli oyuncuya karşılık üç Galatasaraylı oyuncu aynı noktada topa müdahale etmeye çalıştı. Bu dağınık savunma duruşu nedeniyle Benzema pozisyonu sürdürme fırsatını buldu. Yine de Semih ve Gökhan topu taca ya da kornere atarak atağın şeklini değiştirebilirdi. Ancak bunu başaramadıkları gibi Ronaldo’nun yaptığı son vuruşu da engelleyemediler. Real Madrid gibi takımlar karşısında bireysel hata yapmanın bedeli ağır oluyor.
Bu arada Fatih Terim’in, “Bu maç gösterdi ki iyi bir organizasyon ve eğitimle Türk gencinin yapamayacağı şey yoktur” şeklinde konuşarak başarıyı Türklüğe bağlamasına ne demeli?.. Sonradan girenlerle birlikte maçta forma giyen 14 futbolcudan sadece 6’sı Türkiyeliyken böyle konuşmanın anlamı ne?.. Bu nasıl bitmek, tükenmek bilmeyen bir aşağılık kompleksidir ki her başarının ardından milliyetçi zırvalarla tedavi edilmeye çalışılıyor. Ayrıca başarıda önemli oranda pay sahibi olan yabancı oyuncuların emeğinin yok sayılması ayıp değil mi?..
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26