03 Mayıs 2011 11:36

Medeniyetler Savaşı’nın ‘kötü kahramanı’ydı!

Medeniyetler Savaşı’nın ‘kötü kahramanı’ydı!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

El Kaide’nin lideri Usame Bin Ladin, Pakistan’da öldürüldü. Ladin’in cesedinin Hint Okyanusu’nda denize atıldığı belirtiliyor.
Kuşkusuz ki Bin Ladin’in öldürülmesinin Obama yönetimi için önemli bir başarı olduğu ve Obama’nın ikinci dönem seçimleri için de en önemli kozlarından biri olacağını söylemek yanlış olmaz.
Beklendiği gibi Bin Ladin’in öldürülmesi ABD’de de “sevinç çığlıklarıyla” karşılandı. Haberi bizzat Obama, “adaletin tecellisi” olarak açıkladı.
ABD’deki açıklamaların hemen ardından her yandaki ABD yandaşları benzer sevinç nidaları eşliğinde açıklamalar yaptılar. Örneğin Cumhurbaşkanı Gül ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı da aynı “sevinç çığlığına” katıldı. Öyle ki ABD’nin Ankara Büyükelçisi, bu açıklamalardan sonra, “Onların dediğine aynen katıldığı”nı söyleyerek yeni bir şey söylemeye ihtiyaç duymadı!
Bin Ladin, El Kaide’nin lideri olarak elbette, bu kanlı örgütün cinayetlerinin maddi ve manevi sorumluluğunu da taşıyor. Ancak, koskoca ABD’nin ve diğer ülke yetkilerinin bir kişinin öldürülmesini böylesi büyük bir gürültüyle ve sevinç çığlıklarıyla duyurması elbette anlaşılır değildir. Daha da kötüsü Bin Ladin’in öldürülmesinin, ABD ve ortaklarının Bin Ladin’in öldürülmesi üstünden Afganistan’da, Irak’ta yüz binlerce sivilin yaşamın yitirmesi, ülkelerin yakılıp yıkılması, en son Libya’daki cinayetlerinin üstünün örtülmesinde kullanılmasıdır.
Oysa herkes bilmektedir ki Usame Bin Ladin bir “Amerikan yetiştirmesi”dir ve Ünlü Amerikan stratejist Hantington’un kendisinden daha ünlü tezi olan “Medeniyetler Savaşı” kuramında “kötü kahraman”dır. Çünkü Bin Ladin, İslam ülkelerinin ABD emperyalizminin İslam dünyasındaki girişimlerine karşı tepkisinin öne çıkan bir liderden çok, “ABD’nin dünya egemenliğini yenilemek için geliştirdiği stratejisinde ‘düşman ihtiyacını’ karşılayan bir figür”dü. Çünkü Hantington, daha 1996’da, yani Usame Bin Ladin’in adı henüz pek kimse tarafından bilinmediği ve ABD’ye “İkiz Kulelere” yönelik saldırıdan beş yıl önce bu tezini ortaya atmıştı ve aslında bu tez, Hantigton’un kişisel tezi değil, Bush yönetimi ve neoconların resmi teziydi!
ABD şimdi de bu kendi yetiştirmesi kişinin öldürülmesi üstünden, Bin Ladin ve terörizmini, kendi cinayetlerine, kendi terörizminin üstünü örtmek için kullanmaktadır.  
Nitekim Bin Ladin’in öldürülmesinden bir gün önce, Kaddafi’nin Trablus’taki sarayı NATO tarafından bombalandı ve bu saldırıda Kaddafi’nin en küçük oğlu Seyfül Arab ve üç torununun öldürüldü. Açıkça BM kararlarının ve NATO kararlarının da ihlali olan bu cinayeti, İngiltere Başbakanı J. Cameron bile “NATO kuvvetleri kişileri hedef almaz” diyerek sahiplenmemiştir.  
Hele El Kaide ve eylemlerinin, uzunca bir zamandan beri gözden düştüğü, örneğin Tunus, Mısır, Irak ve öteki Arap-İslam ülkelerinde El Kaidecilik itibar yitirirken, halk isyanlarının öne çıktığı bir dönemde Bin Ladin’in öldürülmesi, “Bu ülkelerde terörizme yeniden itibar kazındırma amaçlı olabilir mi?” sorusunu da ciddi biçimde gündeme getirmektedir.
Şimdi uluslararası basın tekelleri ve sermaye basını, “Bin Ladin’in öldürülmesi, terörizmi yeniden tetikler mi?” sorusunu gündem atıp, Bin Ladin’in öldürülmesini, yeni “güvenlik önlemleri” adına özgürlükleri yeniden kısıtlamanın hazırlığı da yapıyor. “ABD ve dünya diken üstünde” haberleriyle bundan böyle yapılacak saldırılar, toplu katliamlara, yeni yıkımlara gerekçe uyduruyorlar.
El Kaide, Taliban gibi örgütler intikam yemini etmektedir. Daha başkaları da onları izleyecektir. Ancak Bin Ladin’den çok da Kaddafi’nin sarayına yapılan NATO saldırısı ve orada oğlu ve masum torunlarının öldürülmesi, ABD’nin ve batılı emperyalistlerin Arap-İslam dünyasında halk başkaldırılarına müdahalelerine tepkileri artıracaktır ki; bu tepkilerin bir bölümü de “terörizm” biçiminde olması sürpriz olmaz.
Emperyalizm ve emperyalist ülkelerin politikalarının gayri meşru çocuğudur terörizm. Ve emperyalist saldırganlığa mücadele etmeden sadece terörizme karşı olmak terörizme meşruiyet kazındırmaktan başak işe yaramaz.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa