Sağlık karnesi! Yoksul ülkeler mi? Türkiye mi?
Beş yaş altı çocuklarda boya göre ağırlık, toplumsal sağlık göstergelerinden birisidir. Toplumun üyelerinin sağlıklı olabilmesi için gerekli koşulların var olup olmadığını gösterir. Bu gösterge, dolaylı olarak o ülkedeki doğum öncesi bakım, gebelik dönemindeki beslenme ve sağlık hizmetlerine ulaşma, barınma koşulları, anne eğitimi, doğum koşulları, bebeğin ve çocuğun beslenmesi, hijyen koşulları vb. birçok öğenin niceliksel ve niteliksel durumunu yansıtır.
UNICEF, Dünya Çocuklarının Durumu 2011 raporunda daha önce kullanmadığı iki yeni tablo yayımladı. Bu tablolardan birisi adölesanlar diğeri hakkaniyet başlığını taşıyor. Hakkaniyet tablosunda ülkeler kendi içinde, nüfusun en zengin %20’si ile en yoksul %20’sininin ve kır ile kentte yaşayanların sağlık durumları karşılaştırılmış. Ülkelerin çoğu için veri kaynağı olarak; Türkiye’de de 1968 yılından beri beş yıllık aralıklarla yapılan Nüfus ve Sağlık Araştırması (NSA) kullanılmış.
Hakkaniyet tablosunun üçüncü sütununda, ülkenin en zengin %20’lik nüfusu ile en yoksul %20’lik nüfusunun beş yaş altı çocuklarında yaşa göre ağırlığı düşük olanların sıklığı ve nüfusun en yoksullarının en zenginlerine oranı verilmiş. Bu verileri Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıkta eşitsizliklerin gösterilmesi için önerilen ölçütlerden “Hız Oranı” nı hesaplayarak paylaşacağım.
Hız oranının bir olması, karşılaştırılan gruplar arasında, karşılaştırılan değişken açısından farklılık-eşitsizlik olmadığını gösterirken, birin üzerinde olması karşılaştırılan gruplar arasındaki farklılığın-eşitsizliğin varlığını göstermektedir. Hız oranı birden ne kadar büyük ise gruplar arasındaki farklılık-eşitsizlik de o kadar büyüktür.
NSA, ülkemizde en son 2008 yılında gerçekleştirildi. Bu nedenle diğer ülkeleri seçerken de NSA’ları 2007 ve 2008 yıllarında yapılmış olanları tercih edildi. Söz konusu verilere UNICEF tarafından Şubat 2011 tarihinde yayımlanan Dünya Çocuklarının Durumu raporundan ulaşıldı.
Hakkaniyet tablosunda, ülkelerden 17’sinin verilerinin, 2007 veya 2008 yıllarından birinde gerçekleştirilen NSA’ya ait olduğu saptandı. Türkiye, sözü edilen 17 ülke arasında kişi başına gayri safi milli gelir (kGSMG) yönünden en zengin ülke, Arnavutluk ve Mısır en zengin ikinci ve üçüncü ülke konumunda. En yoksulları Liberya ile Kongo. Nauru ile ilgili bilgi yok. Beş yaş altı çocuklarda düşük kiloluluk açısından ülkenin zenginleri ile yoksulları arasında 17 ülke içinde eşitsizliğin en az olduğu iki ülke, Gine ve Tacikistan. Gine aynı zamanda 17 ülke arasında kGSMG’si en düşük dördüncü ülke konumunda.
Tablo. Ülkelerin NSA verilerine göre beş yaş altı çocuklarda düşük kilolu çocukların sıklığının zengin-yoksul farklılığı ve kGSMG’leri (2007,2008)
ÜLKELER | HIZ ORANI | kGSMG(ABD$) |
Gine | 1.3 | 370 |
Tacikistan | 1.3 | 700 |
Sierra Leone | 1.4 | 340 |
Solomon Adası | 1.4 | 910 |
Mısır | 1.4 | 2070 |
Zambiya | 1.5 | 970 |
Liberya | 1.6 | 160 |
Kongo | 1.8 | 160 |
Kamboçya | 1.8 | 650 |
Bangladeş | 1.9 | 590 |
Gana | 2.2 | 700 |
Arnavutluk | 2.2 | 3950 |
Nauru | 2.7 | - |
Kenya | 2.8 | 770 |
Mozambik | 3.1 | 440 |
Bolivya | 3.8 | 1630 |
Türkiye | 8.4 | 8730 |
Kişi başına GSMG açısından Türkiye’den sonra 3950 ABD$’ile Arnavutluk ikinci sırada, Mısır 2070 ABD$’ı ile üçüncü sırada yer alıyor. Mısır’da zenginlerle yoksullar arasındaki eşitsizlik 1.4, Arnavutlukta 2.2’dir. Grup içerisinde Türkiye’nin en yakın takipçisi Boliyya olup, bu ülkede kGSMG 1630 ABD$ iken, eşitsizlik 3.8’dir.
Grubun lideri ise Türkiye. On yedi ülke arasında hem en zengin (kGSMG 8730 ABD$) hem de en eşitsiz (hız oranı 8.4) ülke olarak iki alanda da birinci sırada. Zenginlik olarak en yakınındaki ülkeden 2.2 kat daha zengin, eşitsizlik olarak da en yakınındaki ülkeden 2.2 kat daha eşitsiz bir ülke.
Söz konusu eşitsizlikler ortadan kaldırılmadan diğer bir deyişle, halkımız beslenme, barınma vb. temel sağlık gereksinimlerini karşılayabilir duruma gelmeden sağlıklı toplum hedefinde bir arpa boyu yol kat etmek mümkün değil. Sağlık Bakanımızın uzmanlık alanı olmadığı için anımsatalım; Sağlıkta Dönüşüm Programı yalnızca özel hastane patronlarının sağlığına yarar. Dolayısıyla halkın sağlığını bozar, bozuyor. Öncelikle yapması gereken herkesin gereksinimi olan eti, sütü, peyniri, meyveyi, sebzeyi vb. sofrasına koyabilen bir gelir düzeyine sahip olduğu, dolayısıyla dünya sıralamasına giren dolar milyarderlerinin olmadığı bir Türkiye hedefi için çalışabilmektir.
Önerimiz açık ve net. Ancak Bakanın da AKP Hükümeti’nin de gerçekleştiremeyeceğiyle ilgili bilgimiz de öyle. Bunu ancak bizler kendi ellerimizle sağlayabiliriz. Mart 2014’ü bunun için fırsatlardan biri olarak değerlendirebilir miyiz? Ne dersiniz?
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Metal tokat
Renault işçileri, yaşadıkları sorunlar karşısında patronların yanında duran şube yönetimine karşı harekete geçti: Delege sayısının 3 katı aday çıktı, seçimlere katılım rekoru kırıldı, şubenin belirlediği adaylar geride kaldı. 200 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesi öncesi Metal Fırtına’nın amiral gemisi Renault’da yapılan seçimler sendikal bürokrasiye tokat oldu.

8 Mart’tan notlar: Mücadele yılının başlangıcı

Taleplerimiz karşılanmazsa yurt ücreti de yok

Palyatif topluma karşı: Başpınar’da acının kolektif direnişi

Evrensel'i Takip Et