19 Nisan 2013 10:19

Kadın ve barış - II

Kadın ve barış - II

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kadınlar demokrasisi gelişmemiş ülkelerde yaşamın her alanında sürekli baskı, sömürü ve cinsiyetten kaynaklanan bir cenderenin içinde ezilmektedirler. Buna bir de o ülkede yıllarca süren bir kirli savaşı da eklerseniz varın siz bu ezilmişliğin yarattığı travmayı anlamlandırmaya çalışın.
Biz, kadınların bu ezilmişliklerini hep Kürtler üzerinden okumaya ve anlamaya çalıştık. Elbette bu yerinde ve öncelikli bir görevdi. Zira Kürt kadınları bu savaşta sadece sevdiklerini değil, anılarını, değerlerini, kadınlıklarını ve hayallerini de yitirdiler. Gerçek bir istatistiki bilgi elimizde olmazsa bile her gün gazete sayfalarına yansıyan haberlerden bu rakamların dehşet verici olduğunu biliyoruz.
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Kürt kadınları gerek adına barış süreci denen bu süreçte, gerekse kadının özgürleşmesi için yürütülen demokratik mücadele alanlarında hep ön saflarda gördük, görüyoruz. Keza Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde bu kadınlar gündelik yaşamlarına direkt yansıdığı için antidemokratik uygulamalardan ve kadına uygulanan şiddetten daha çok rahatsızdırlar ve bunun çözümü için sesini daha fazla çıkarmaktadır.
Kürt sorunun güvenlik tedbirleriyle çözümü yeğlenerek yıllarca sürdürülen bu kirli savaş Türkiye’yi büyük bir ekonomik kayba uğrattı. Bu ekonomik kayıp direk olarak ailelerin ekonomilerine dolayısıyla mutfaklarına yansıdı. Halk fakirleşti, geçim kaynakları daraldı, gelecek kaygıları bu ailelerin daha huzurlu yaşamalarına engel teşkil etti. Şiddet aile içi olağan bir davranış haline geldi. Keza çocukları askerde olan veya askerlik çağına gelen ailelerde de aynı yoğunlukta stres ve kaygı beraberinde olumsuzlukları da getirdi, insanlar şiddete daha yatkın oldu. Otuz yıl gibi bir zaman diliminde en az üç kuşağın dahil olduğu bu savaşı yaşayan aile ve hele askerlik yaparak her an ölümü ensesinde hissedenlerin yaşadığı sendromun sonuçlarını bu gün yaşıyoruz. Kim ne derse desin bu coğrafyada bir Kürt, Kürdistan sendromu yaşanmıştır. Bu gün yaşanan bu aile içi şiddet ve kadın öldürülmelerinin temelinde bu gerçek yatmaktadır. CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Balıkesir Milletvekili Ayşe Akova, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Fatma Köse ile birlikte TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Kadına yönelik şiddet konusunda bazı verileri paylaştı. Sakine Öz, “Basına yansıdığı kadarıyla 2013 yılının ilk 2 ayında 33 kadın, 3 çocuk ve 1 bebek öldürüldü. 38 kadın tecavüze uğradı. Mart ayında şiddet durmadı. Mart ayı içinde 11 kentte 14 kadın öldürüldü, 7 kadının katili kendi eşleriydi. Mart ayında 16 kadına ve kız çocuğuna tecavüz edilirken, 25 kadın ve kız çocuğu yaralandı” dedi. İşte kadına uygulanan reva görülen yaşam standardı! Bunu görmezden gelmek, soruna bu bakış açısıyla bakmamak daha çok kadının şiddete maruz kalmasına ve hatta ölümüne sebebiyet vermektir de.
Bu nedenlerle Kürt sorununun bu gün geldiği aşamada “Barış Sürecini” ve silahların devreden çıkarılarak, demokratik mücadele kanallarının açılmasını savunmak aynı zamanda kadın şiddetinin sona erdirilmesine de zemin hazırlamak, daha mutlu bir aile, anlamına da gelmektedir.
Kadının ve barışın gerçek ve adına yaraşır bir şekilde bu coğrafyada kök salması dileğiyle…

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa