Çocukların bayramı kutlu olsun!
Fotoğraf: Envato
Ajanslar ve haber bültenleri bugün kutlanacak bayramı; “Bugün 23 nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye’de yurt dışı temsilciliklerimizde ve KKTC’de kutlanıyor” diye başlayan haberlerle duyuracak. Bu rutin girişe, bugünün 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının ve Atatürk’ün “Dünya çocuklarına armağan ettiği, dünyadaki tek çocuk bayramı” kutlanması olduğu da eklenerek, kutlamanın “mana ve ehemmiyeti”ne özel olarak vurgu yapılacaktır.
Herhalde bunlar, 90 yıldır söylene söylene, yazıla yazıla klişe haline getirilmiştir. Bunu, bayram törenlerinin “düzenleyicileri” de fark etmiş olmalılar ki, zamanla yapılan devlet törenleri ve ilkokul çocuklarına eziyete dönüşen törenler, 23 Nisanda çeşitli ülkelerden gelen çocukların sevimliliği de kullanılarak bir şova da dönüştürülmüştür.
İşte bu şovla süslenen “resmi ideoloji” üstünden yetkili yetkisiz politika erbabı, çocuklara verilen önem, devletin, hükümetlerin çocukların daha iyi bir gelecek sağlamak iddiasıyla attıkları, ... yüksek bir hamasetle süslenmiş nutuklarla anlatacaklar.
Ancak bu nutuklarda ne sokakta çalışan çocuklardan, ne sayısı yüz binlere varan çocuk işçilerden, ne çocukların sömürü çarkına bir an önce atılması için Mecliste yapılan yasal düzenlemelerden, ne eğitimsizlik ve sağlıksızlığın çocukları çektiği labirentten söz edilemeyecek. Elbette bu nutuklarda ne Kürtlere karşı son çeyrek yüzyıl boyunca yürütülen savaşta yaşamını kaybeden 50 bin vatandaşın çocuklarının yaşadıklarından ne de bugün sayısı 10 bine dayanan siyasi tutukluların, çocuklarının içine sürüklendiği sosyal psikolojik sıkıntılardan da söz edilmeyecek.
- Tıpkı “Ulusal Egemenlik” dereken halkların iradesinden değil de sadece egemen ulusun egemenlerinin egemenliğinden söz edildiği gibi.
- Tıpkı, “Üç çocuk, yetmez beş çocuk yapın! Çocukları çok severiz biz” derken gerçekten “çocuk sevgisi”nden değil egemenlerin ucuz emek ihtiyacını karşılamaktan söz ediliyor olması gibi.
- Tıpkı çocukların eğitiminden söz ederken, onların sadece patronların ihtiyacı olan bilgilerle ve onlara baş eğmeyi öğütleyen din, gelenek görenek kültürüyle eğitiminden söz ediliyor olması gibi.
Ve bugün, 2013’ün 23 Nisan’ında çocuklar için en büyük ödül ne hamaset, ne onları devletin yüksek görevlilerinin koltuklarına oturtmak ne de onları meydanlarda toplayıp vatan millet soslu nutuklar atmaktır. Bugün onlara sunulacak en büyük ödül, Kürtlerle Türklerin barış içinde yaşayacağı, bütün halkların kardeş olduğu bir Türkiye için adım atmaktır. Bunun çocuklar için ilk adımı ise siyasi tutukluların serbest bırakılması, bütün halklardan çocuklar için kardeşliği, şarkılardaki sözler, nutuklardaki sos olmaktan çıkarıp yaşamımızın bir parçası haline getirecek adımları atacak zemini güçlendirmektir. Ancak o zaman, dünyada çocuklarına en çok “Barış” adı konan ve “tek çocuk bayramı”nın ülkesinde çocuklarımıza koyduğumuz “barış” adı sadece bir “yakıştırma” olmaktan çıkıp hak edilmiş, “kazanılmış” bir ada dönüşecektir.
Bugün elbette sadece büyüklerin iki yüzlülüğüne değil ama çocukların içten barış, kardeşlik, insanlığın dil, din, ulus,... fakı gözetmeden tek bir toplum olması dileklerine tanıklık edeceğiz. Biz de onların bu dileklerine katılarak tüm çocukların bayramını kutluyor, onların dileklerinin yerine gelmesi için çalışma sözümüzü yeniliyoruz.
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00