05 Mayıs 2013 11:04

Varlık barışında CHP aklı

Varlık barışında CHP aklı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Adetten oldu artık…
Her iki yılda bir vergi affı, sosyal güvenlik primi affı, ‘vergi kolaylığı’, ‘vergi barışı’ ve benzeri adlarla vergi kaçırana kıyak!
Vergi adaletsizi bir ülkede büyük bir haksızlık anlamına gelen… Devlet eliyle vergi kaçırmayı teşvik eden bu uygulamaların eleştirilebilecek onlarca yanı bulunuyor.
Muhalefetteki partilerin savaş açması gereken bir tablo. Hele de o parti sosyal demokrat iddiasındaki bir partiyse… Öyle ya sosyal demokrasinin ekonomik temeli iki şey ile maluldür: (1) Sistem içinde olabildiğince ‘adaletli’ (Çok kazandan çok az kazandan az) vergi toplamak (2) Yine olabildiğince ‘adaletli’ (Alt gelir guruplarına pay aktarmak) dağıtmak.
Şimdi gelelim hükümetin gündemindeki varlık barışına ve CHP’nin tutumuna.
Yine bir ‘varlık barışı’ gündemde. Hükümet, “Yerli sermayenin yurtdışındaki birikimini Türkiye getirmek” adına vergi ödemeyeni ödüllendiriyor. Kara paranın aklanmasına yol veriyor.  
Bu durumda CHP’nin en azından, sosyal demokrat olduğu iddia edilen kanadının etkili bir şey söylemesini… Onun da ötesinde bir tepki örgütlemesini beklersiniz değil mi?  Ama yok!
CHP yine kimseyi şaşırtmadı ve ‘ulusalcı duyarlılığa’ göre hareket etti.

PKK’NİN PARASI!

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı meclis gündemine taşıdı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, ‘Varlık Barışı’nı sordu.
Yöneltilen soruların içerisinde üzerine gidilmesi gereken bir soru var: “Bu paralar hangi yollarla kazanılmıştır veya hangi yollarla Türkiye’den çıkmıştır?
Ama buradan ilerlemeyi tercih etmiyor ve şu soruları yöneltiyor Sayın Atıcı: Hazırlığı yapılan Varlık Barışı neden, sadece yurtdışındaki varlığa yöneliktir? Yurtiçinde varlık barışına ihtiyaç kalmamış mıdır? Bu durum, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değil midir?
Hayda… Kıyağın eşit olup olmaması mıdır mesele?
Sorgulanması gereken varlık barışının kendisi değil midir?
Burada duyarlılık ‘sosyal demokrat’ olamayınca dümeni ‘ulusalcı’ duyarlılığa kırmak hiç de zor olmamış Satıcı için!
Ve art arda yapıştırmış soruları: Varlık Barışının, ‘Barış süreci’ olarak tanımlanan gizli görüşmelerle ve pazarlıklarla bir ilgisi var mıdır?  Tekrarlanma ihtiyacı duyulan varlık barışının, ‘terör örgütünün kara parasını aklama girişimi’ olabileceği hesaba katılmış mıdır?

‘TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?​’

AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından beri durmaksızın…
Sonuç çıkarmaksızın… Etkisizliğini görmeksizin…
Hangi konuda, hangi alanda olursa olsun tekrar eden ve kendini, ‘Tehlikenin farkında mısınız?​’ sloganında bulan politika!
Ulusalcı aklın sürekli kaygılara, korkulara seslenen politikası yine karşımızda…
Oysa hükümetin bunu niye yaptığı belli…
Önümüzde seçimler var. Bu nedenle hükümet ekonomik büyümede gaza basmak istiyor. Bunun için de elinde, bütçeyi zora sokmadan, kamu harcamalarını artırabileceği bir kaynak olsun istiyor.  2B arazilerinin parası, özelleştirmelerden gelecek para, varlık barışı sonucu yurt dışından akacak para vs.
Hükümetin kaynak yaratmak niyetiyle gündeme getirdiği ‘varlık barışı’ öyle masum bir düzenleme değil.
Toplumsal bir kavga alanı!
CHP’nin bunu psikolojik harbin parçası haline getirmesine ne demeli?


SIDKIMIZ SIYRILIRKEN

Bu ülkede verginin yüzde 70’i dolaylı vergi… Yani çoğunu ülkenin emekçilerinin ödediği, ülkenin milyarderleriyle aynı oranda ödediği için adaletsiz olan vergi. Geriye kalan yüzde 30’luk doğrudan vergilerin de büyük çoğunluğunu bordro mahkûmları ödüyor.  Türkiye’de vergi toplanmıyor. Emekçilerden zoraki kesiliyor yani. Patronlar, çok sayıda harcama kalemini masraf yazarak vergiden kaçabiliyor. Kaçamayana da muafiyet, istisna, indirim ve erteleme derken yol veriliyor.
Vergi uzlaşmaları ve vergi afları derken vergi borçlarından kurtuluyor. Böylesi bir tabloya eklenecek olan ‘varlık barışına’ hükümet birçok ulvi anlam yükleyebilir. Ama biz, ödediğimiz vergilerle sıdkımız sıyrılırken bu ulvi amaçlarla mı oyalanacağız!


‘ENAYİ’ VE ‘İŞ BİLİR’ EŞİTSİZLİĞİ

‘Varlık barışı’ ile yurtdışından hangi para gelir?
Bir, kara para. Zaten yurt dışındaki kayıtlı sermayeyi bankalar aracılığıyla ülkeye getirmek her zaman mümkün.
İki, geçmişe dönük vergi takibinden kurtulmak isteyen para… Yani yurtdışında dövizi, altını, hisse senedi, tahvil gibi varlıkları olan, gayrimenkulleri bulunup da bunu beyan etmeyenlerin parası.
Şimdi bunlar TL değeri üzerinden yüzde 2 vergi ödeyecekler ve af olacaklar. Ya da birileri kara parasını getirip aklayıp paklayacak.
Ne ala yüzde 20-35 oranında vergi ödemesi gerekenler yüzde 2 ile bu işten sıyrılacak. Yani ödemesi gerektiğinin 10’da, 15’te birini ödeyerek sakladığını açığa çıkaracak.
Anayasanın eşitlik ilkesini hatırlatıp, “Varlık barışında sadece yurtdışındakine niye, ülkedeki kayıtdışına da barış getirin” diyen vekile bu eşitsizliği hatırlatmak gerekir.   
Sürekli gelen aflar, uyanıkların sayısını artırıyor, kayıtdışılığı büyütüyor. Ödeyeni ‘enayi’, ödemeyeni ‘iş bilir’ yapıyor.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa