06 Mayıs 2011 10:50

Devrim ve sosyalizm davasının avukatını kaybettik!

Devrim ve sosyalizm davasının avukatını kaybettik!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Deniz’in, Hüseyin’in, Yusuf’un idam gecesinin tanığı”, “THKO davasının avukatı”, “Sıkıyönetim ve DGM savcılarının ve mahkemelerin kâbusu”, “büyük hukuk adamı”, “yaptığı her işi işçi sınıfının, halkın davası olarak gören namuslu, dürüst aydın”, “halkın avukatı”, “devrim ve sosyalizm davasının büyük avukatı” Halit Çelenk’i 5 Mayıs 2011 günü kaybettik!
Pek çok tanınmış kişi yaptığı bir işle tanınır. Ama Halit Çelenk, belki en çok “Denizlerin avukatı” diye tanındı ama o sadece Denizlerin değil, son 50 yıl boyunca sermayenin, burjuva hukuk ve adalet düzenini yargıladığı “tüm devrimcilerin avukatı” oldu. Çünkü o “burjuva hukukun çatlaklarına” sığınıp savunma yapma yerine, burjuva hukukunu karşısına alarak, burjuva yargı sistemini yargılayarak yaptı savunmalarını. Avukatların devrimcilere “Aman alttan alın da mahkemeleri kızdırmayın” öğüdü verdiği bir dönemde Halit Çelenk, sistemin faşist yasalarını, adaletsiz mahkemelerini; insanlığın, 20. yüzyıl uygarlığının “çıtasından” mahkûm etmeyi başardı. Ve bir hukuk kuramcısı, bir gerçek aydın olarak burjuva hukuk sistemini eleştirdi, bu sistemin ipliğini pazara çıkaran makale ve kitaplarıyla da hukuk biliminde çığır açıcı bir yaklaşım ortaya koydu.
Genç devrimciler kadar, yeni kuşak hukukçular da ondan, burjuva mahkeme kurallarına, hukuk ve yasa oyunlarına, laf ebeliğine indirgenmiş “savunma taktiklerine” teslim olmamayı öğrendiler.  Bunun içidir ki Halit Çelenk sadece; noter yoluyla vekâletini aldığı devrimcilerin, emekçilerin değil burjuva adalet sistemiyle başı derde girmiş her devrimcinin, her emekçinin avukatı olarak bilindi.
Gerçek de buydu!
Çünkü kendisine başvuranları asla şu ya da bu gerekçeyle geri çevirmedi.
Bu Yüzden Halit Çelenk, her 10 yıla bir genç kuşak karşılık gelir dersek, beş kuşak gençliğin ve son 50 yılın devrimcilerin avukatı ve “Halit Abisi”dir.
Bu yüzden o şu devrimcinin, bu sosyalistin avukatı olmaktan öte devrim ve sosyalizm davasının savunucusudur (avukatıdır); bu yola baş koymuş devrimcilerin “mücadele arkadaşı”, “yoldaşı”, sistemle, burjuva adaletiyle başı derde girmiş her devrimcinin de “avukatı”; her kuşaktan devrimcilerin de “abisi”dir!  
Sadece hukuk alanında değil siyaset alanında da örnek bir devrimci; işçi sınıfına, sosyalizme derinden bağlı, elindeki her imkânı işçi sınıfı için, sosyalizm için kullanmakta asla tereddüt etmeyen Halit Çelenk, bütün bir yaşamını mücadeleye adamış bir devrimci olarak yaşadı. Ve o; sade, dürüst, kendisi gibi devrimcilerin avukatı ve Halit Çelenk’in eşi, yoldaşı, her kuşaktan devrimcilerin “Şekibe Ablası”yla ve çocuklarıyla namuslu, her gerçek devrimcinin imreneceği, onurlu bir mücadele ile dolu, 90 yılı bulan bir yaşam sürdü.
Ve dün, 6 Mayıs 1972’nin 39. yıldönümünde,  Halit Çelenk’in cenazesi, Deniz’in, Hüseyin’in, Yusuf’un idam edilmelerinin yıldönümünde, eğer yaşamın yitirmesiydi, yıllardır yaptığı gibi, (bu yıl bir mesajıyla) hitap edeceği, binlerce kişinin katıldığı bir törenle Ankara’da toprağa verildi.
Başta Şekibe Ablamız olmak üzere Halit Abimizin tüm yakınlarına, devrim ve sosyalizm davasının yandaşlarına, daha iyi bir dünyadan yana olan ve Halit Çelenk’siz bir dünyadan eksiklik hissedecek herkese, tüm halkımıza baş sağlığı diliyoruz.
Gözün arkada kalmasın Halit Abi; büyük davanı, zafere kadar sürdüreceğiz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa