İsrail bombalarken

Bazı haberleri sadece alt alta yazınca, yoruma hiç gerek kalmadan olup bitenler gözler önüne açıkça serilebiliyor.

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Kızılcahamam’daki 20’nci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanışında konuştu ve Esad’a ağır sözlerle yüklendi: Banyas’ta çocukların feryadı arşı inletirken, biz susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Ey Beşşar Esed, vallahi bunun hesabını vereceksin. Başkalarına gösteremediğin cesareti, ağzında emzik olan kundaktaki bebeğe göstermenin bedelini çok ama çok ağır ödeyeceksin.”

5 Mayıs tarihli bu habere, aynı haber bültenlerinin komşu sayfalarında şu haber eşlik ediyor: “İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’ın kuzey batısındaki El-Hame bölgesinde yer alan bilimsel araştırma merkezine saldırı düzenledi. İsrail, geçen cuma günü de Suriye’ye hava saldırısı düzenlemişti. İsrail böylece bu yıl içinde ikinci kez Suriye’yi bombalamış oldu.”

Üçüncü haber şöyle: “Netanyahu’nun ofisinden toplantının ardından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: ‘Toplantı olumlu geçti. Bazı konular hâlâ açıklığa kavuşturulmuş değil. Taraflar yakın bir gelecekte bir anlaşmaya varmayı umuyor.’ Tazminatın miktarı açıklanmıyor, ama yalnızca hayatını kaybedenlerin ailelerine değil, yaralılara da para verileceği söyleniyor.

Şimdi, bu haberleri birlikte okuyunca şu manzara ortaya çıkıyor: Türkiye Cumhuriyeti heyetiyle Netanyahu,  Mavi Marmara olayıyla ilgili tazminat ve özür meselesini derinleştirirken ve hemen hemen tamamen anlaşmışken, İsrail Suriye’yi bombalıyor ve Başbakan, Kızılcahamam kampından Beşar Esad’a büyük bir öfke gösterisi eşliğinde “bebek katili” diyor.

İsrail saldırısının Müslüman çevrelerde yaratacağı tepkileri düşünerek aynı anda o da hakaret bombalarını sallıyor, “Ama o da bebekleri öldürüyor, ne yapsın yani” mealinde savuşturma pozisyonu alıyor. Sonra, İsrail’den gelecek paralar garantiye alınınca, nazik bir dille, “Kabul edilemez” diyor...

Bu arada Katar Emiri’nin, İsrail ziyaretinin sonuçları aşağı yukarı belli oluyor.

Müslüman dünyasının bu en iş birlikçi üyeleri, İsrail’in Suriye’yi bombalaması karşısında “nazik” bir tutum takınacaklarının işaretini veriyorlar. Bütün mesele, kendi halklarına bu ikiyüzlülüğü kabul ettirmekte... Bunun da Türkiye için iki yolu var: Birincisi, İsrail’in Türkiye karşısında “ezik adam” rolünü oynaması ve birazcık olsun imajını düzeltmesi; ve ikincisi de, yapabileceklerinin mazur gösterilmesi konusunda ‘başbakanlık düzeyinde’ kışkırtıcı nutuklar çekilmesi...