10 Mayıs 2013

Grevden önce birlik!

"Sendikal cephenin en önemli sorunlarından birisi nedir?​” diye sorsak; bu soruya ilk akla gelen yanıt, herhalde; “Sendikalar ve konfederasyonlar arasındaki rekabettir” olur.

Sendikal alandaki bu rekabetin son derece yıkıcı sonuçları olduğunu, sendikal hareketin işlevsizleşip itibarsızlaşmasında son derece önemli rol oynadığını tüm sendikal camia da bilmektedir. Bu rekabetin gerekçesi olarak da herkesin kendisini haklı gösterebileceği sayısız neden sıralanabilmektedir.

Hele bu ayrı durma tartışması Türk Metal ile Birleşik Metal-İş arasında olduğunda bu bahanelerin sayısı sayılamayacak kadar çoğalabilmektedir.

Oysa patronlar ve hükümet hemen her sorunda emekçilerin sendikaları karşısına yekvücut çıkmakta, sendikalar arasındaki rekabeti de en önemli koz olarak kullanmaktadırlar.

Şimdi metal iş kolundaki sendikalar tarihlerindeki en önemli TİS sürecini yaşamaktadır ve bu TİS’i başarıp başaramamak sendikalar için adeta bir varlık-yokluk sorunu haline gelmiş bulunmaktadır. Ve dahası herhangi bir sendikanın ötekilerine rağmen bu TİS’i başarıyla bitirmesi, ötekilere üstünlük sağlamasının olanağı da yoktur. Tersine grevlerde yaşanacak başarısızlık iş kolundaki tüm sendikaların, hatta sendikal camianın başarısızlığı anlamına gelecektir.

İşte bu koşullarda Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, iş kolundaki Türk Metal ve Çelik-İş’e çağrı yaparak “Greve ortak tarih belirleyerek çıkalım!” demektedir.

Serdaroğlu bu önerisini; “Artık kimsenin hata yapma şansı yok. Çünkü yapılacak hatalar çok kötü sonuçlar doğuracaktır. Metal işçisi bu sürecin peşini bırakmayacaktır. O yüzden birlikte grev tarihinin belirlenmesi ve başarı için ortak mücadelenin örgütlenmesi gerekiyor. Sendikalar bu organizasyonu yaparsa işçilerin ortak mücadelesi açısından sıkıntı olmaz” biçiminde, hiçbir aklı başında sendikacının “Öyle değil!” diyemeyeceği nedenlerle gerekçelendirmiştir.

Elbette burada işçinin ve Türkiye’nin emekten yana kamuoyunun beklediği Birleşik Metal-İş’in bu çağrısına Türk Metal ve Çelik-İş’in olumlu yanıt vermesi, hatta bu ortaklaşmayı grev tarihi belirlemekten de öte, sözleşme sürecini ortak bir mücadele programı etrafında yeniden planlamaya taşımalarıdır.

Onların atacağı bu adım, ortamı, emek cephesinin de birleşmesi, her konfederasyondan sendikaların ve emekten yana kamuoyunun da metal işçilerinin arkasında yer alması için son derece uygun hale getirecektir. Çünkü metal işçilerinin bugünkü mücadelesi, sadece bu üç sendikanın değil bütün sendikal güçlerin ortaklaşmasını gerektiren bir mücadeledir. Buna öncülük etmek de en başta metal iş kolundaki sendikalara düşer.

Birleşik Metal-İş Sendikası, bu çağrıyı yaparak ortaklaşma için bir el uzatmıştır ve şimdi Türk Metal ve Çelik-İş’e düşen de birbiriyle çatışma nedenlerini bir yana bırakarak bu eli tutma ve mücadelenin bu kritik aşamasında mücadeleyi ortak bir plan etrafında sürdürmek için bir adım atmaktır.

Bu olamaz mı? Neden olmasın ki?

Çünkü şimdi zaman, ortak bir mücadele etrafında birleşmenin, tüm emek cephesini bu mücadeleye çekmenin zamanıdır.

Çünkü böyle bir birlik; sadece üç sendikanın değil tüm konfederasyonlara bağlı sendikaların ve emek güçlerinin ortak bir mücadele hattında birliğine giden bir zemin oluşturacaktır.

Çünkü böyle bir birlik ve ortak mücadele tüm sendikal hareketin mevzisini değiştirme, sendikal hareketi yeni bir yola sokmanın imkanını da son derece genişletecektir.

İşçiler ve emekten yana kamuoyu, her üç sendikadan vakit geçirmeden bu adımı atmalarını bekliyor.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

OVP masada

OVP masada

Kamu, metal ve liman başta olmak üzere toplu sözleşme ve zam sürecindeki yüz binlerce işçiye orta vadeli programda yer alan düşük zam dayatılıyor. Patron, iktidar ve sendikal bürokrasi eliyle işçilere kabulettirilmek istenen bu zehirli programa karşı işçiler, birleşmek ve insanca yaşanacak ücret talebini kazanmak için yol arıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİSAM: Açlık sınırı 22 bin 886 TL, yoksulluk sınırı 79 bin 165 TL.

Evrensel'i Takip Et