10 Mayıs 2013

Geri çekilme ve dil

DİĞER YAZILARI
Bir kuşağın katilleri 21 Haziran 2014
Kapanmasın kirpiklerin 14 Haziran 2014
Şiire saygıyla 7 Haziran 2014
Zinciriye şairleri 31 Mayıs 2014
TÜYAP Diyarbakır 24 Mayıs 2014
Vicdan göçüğü 17 Mayıs 2014
Sanat bir yürüyüştür 10 Mayıs 2014
Dünyanın gülü Mayıs 3 Mayıs 2014
Ortak vicdan 26 Nisan 2014
O gün 19 Nisan 2014
YAZI ARŞİVİ

Yıllardır Kürt sorununun çözümü konusunda her fırsatta dile getirdiğimiz kalıcı bir barışa doğru hızla yol alıyoruz. Daha birkaç ay önce birbirlerine olmadık sözler söyleyen tarafların bugün daha temkinli ve birbirini incitmemeye özen göstermeleri bu konudaki samimiyetin de işaretleridir.
Evet Kürt sorununda belli bir aşamaya geldik. Ateşkes sürecinden müzakere ve diyalog sürecine evriliyoruz. Bunun için de silahlı grupların Türkiye dışına çıkma söylemi ete kemiğe büründü. Dört gündür medyada bu çekilmelerin fotoğrafları yayınlanmakta ve duyulan hoşnutluk dile getirilmektedir.
Şimdi toplum başka sorularla meşgul oluyor. Bu sorular Kürtler ve Türkler arasında farklı olarak sorulmaktadır. Sorular farklı, kaygılar farklı olunca ortaya iki seçenek çıkıyor; ikna ve doyum.
Akil İnsanlar Heyetinin gerek Kürtlerle gerekse batı illerinde Türklerle yaptıkları bir dizi toplantı sonucunda iki ana soru ön plana çıkmaktadır; her iki tarafta “barışa evet” ama ne karşılığında?
Kürt tarafı veya Kürtler genelde şu soruyu soruyor ve ona kendince yanıt vermeye çalışıyorlar: “Çekilmeye evet ama, neye karşılık? Yüz yıldır bu coğrafya da her türlü baskı ve engellemeye karşın mücadele ettik. Her yenilginin ardından tekrar başladık. Fakat bu aralar nedeniyle Kürtler hep kaybettiler. En azından dil ve kültürlerini. Bu da bu şekilde sona ererse bir yenisine kadar bu dilin esamisi okunmaz diyor. Bu konuda haksız da sayılmazlar. Bütün baskılara rağmen Kürt dili hiçbir zaman tümüyle yasaklanamadı. Bireyler bazında da olsa bu dilde edebi ürünler yazıldı, yazılıyor. Ancak pazarı olmayan, eğitim dili düzeyine çıkarılmayan bir dilin bireysel çabalarla yaşama şansı yoktur. Okumanın nerdeyse bir kabahat olarak görüldüğü bu coğrafyada, hele Türkçenin okunmadığı bir ortamda hiç şansı yok.”
Batıda da en çok tartışılan ve kaygı duyulan şey bu barışın neleri getireceği veya götüreceğidir. Öcalan’a af var mı, ülkemizin bir bölümünde yönetim özerkleşecek mi, Türkçenin yerini Kürtçe mi alacak vb. sorular.
Tarafların, bu dört günlük süreçte kullandıkları dil ve üslup genelde sürece menfi etki yapmayacak niteliktedir. Sayın Arınç’ın: “Gidiyorlarsa, buna bizim sevinmemiz gerekmez mi? Şehitlerimizin yasını tutalım ama her gün bunları söyleyerek, alacağımız hiçbir nokta yok. Özgür, birlikte, kaynaşmış bir ülke olarak, etnik farklılıkların bir zenginlik olduğu, bin yıldan beri bu topraklarda birlikte yaşadığımızın bilincine varacaksak, bundan sonra silahlara veda edilecekse, ‘Silahlar sussun, artık siyaset, fikirler konuşsun’ diyen bir adama, ‘Sen böyle deme, eylemlere devam diye talimat ver’ diyecek halimiz mi var? Geldiğimiz nokta, iyi bir nokta. Çok daha güzel günler göreceğiz, güneşli, güzel günler” sözleri hükümetin sürece bakışını da yansıtmaktadır.
Haftanın PKK silahlı güçlerinin sınır dışına çıkmaları kadar önemli bir haberi de gazeteci Sayın Hakkı Devrim’in Hazal Özvarış’la T24’de yaptığı söyleşide dil konusunda söyledikleridir;
- İnsanların en mukaddes yerleri dilleridir. Ama insanlar, kadınlara verdikleri önemi dillerine vermiyorlar. Bir insanı dilini konuşmaktan men etmek kadar büyük bir cinayet olabilir mi? Sadece Kürtlerin değil, Rum, Yahudi arkadaşlarımın da dillerini yasaklamaya kalktılar. Papazları, 6-7 Eylülde sünnet etmeye kalktılar. Bütün bu hengame içinde benim bir dil davam var, ama ümidim yok. Söylediğin talepler hakkında benim hiçbir tereddüdüm yok. Bu asgari bir insan hakkıdır, yaşamak hakkı kadar tabii bir haktır. İnsanın kendi dilini konuşmak, öğrenmek için meşru, kurulu müesseselerden faydalanması gerekir.
- “Ana dilde eğitim ülkeyi böler” diyenlere siz ne dersiniz?
İsterse böler. Ben ne yapayım? Ülke benim için dilden daha önemli değil ki!
Kalın sağlıcakla…

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et