12 Mayıs 2013 11:38

Kılıçla yaşayan kılıçla ölür

Kılıçla yaşayan kılıçla ölür

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kırk altı insanın kendilerini hiç ilgilendirmeyen bir savaş cehenneminde canlarını kaybetmeleri acıyı ve öfkeyi derinleştiriyor.
Cemal Süreya, bir şiirinde, “babası ip yerine yılana çekilmiş” bir çocuğun kat be kat arttırılmış acısını anlatır. Korku ve dehşet, ölümün kendisinden çok biçimindedir.
Reyhanlı’daki alçakça saldırının yol açtığı kitlesel dehşetin nedeni, canlarını kaybedenlerin sebepleri ve sonuçları hakkında en küçük bir etkilerinin olmadığı bir savaşa kurban gitmeleridir. Saldırının kendilerine yönelmesi için akılla açıklanabilir hiçbir sebep yok. Esad’a savaş açan kendileri değil, Suriye’yi ele geçirmek diye bir niyetleri yok, Emevi Camiinde cuma namazı kılmak da istemiyorlar... Şam’a iki saatte girecek tankların hayalini onlar kurmuyorlar! Kendilerine “mücahid” diyen çapulculara silahları, bombaları da onlar vermedi. Bedenleri paramparça olmadan az önce, çocuklarının ekmeğini, evlerinin halini, dükkanlarının siftahsız kapanışını düşünüp kafalarını kaşıyorlardı belki.  
Bombaları kim patlatmış olursa olsun, sorumlusu da suçlusu da bu anlamsız, haksız, canice savaşı kışkırtan ve daha da alevlenmesi için elinden geleni yapan hükümettir!
Tam da Obama’nın “vites küçültülmesi” için talepte bulunduğu bir sırada ve Erdoğan’ın “hayır gaza basalım” itirazını iletmek için Amerika’ya uçmaya hazırlandığı günlerde, bu kadar büyük bir saldırının gerçekleşmesi, “olağan şüpheliler” listesinin kendisini şüpheli hale getiriyor.
Başımızda apaçık savaş taraftarı bir hükümet var. Barışçı bütün ihtimalleri bir kenara bırakan, Suriye’deki en gözü dönmüş “muhaliften” daha şiddetli muhalif olmayı politika zanneden bir hükümet!
Açıkça komşusuna savaş açmış, elindeki bütün imkanları kan dökülmesi için seferber etmiş bu hükümetin, kafasına bomba düşünce bağırmaya hiç hakkı yoktur. Kılıçla savaşan, kılıçla ölür! Savaşın bu biçimde Türkiye içlerine sıçramasının başlıca sorumlusu, komşu ülkenin sınırları içinde kılıç şakırdatanlardır.
Hükümetin yanlış ve düşmanca politikalarının bu tür saldırıların daha da artmasına yol açacağı kesindir.
Elbette ki bu kasıtlı savaş politikasının varlığı, halka karşı vahşice saldırmayı haklı ve meşru kılmaz. Çocuk, yaşlı demeden, sivil ya da resmi ayrımı yapmadan doğrudan halka karşı yapılan bu saldırı apaçık ahlaksızlıktır ve insanlık suçudur.
Şimdi hükümet, kendi saldırganlığını örtmek, daha açık ve daha kanlı saldırılar içinde dolaysız yer almak için bu saldırıyı kullanacaktır.
Hem propaganda düzeyinde Suriye’ye silahlı müdahalenin zeminini yaygınlaştıracaktır, hem de uluslararası müdahale için ertelemeci ve ikircikli davranan emperyalistleri kışkırtmak için elinin güçlendiğini düşünecektir. Obama’nın masasına koyacağı kanıtlar arasında şimdi 46 parçalanmış insan bedeni vardır. Kan ve barut kokan bu korkunç yığın onun için sevinç ve cesaret kaynağı olacaktır. Daha atak, daha ısrarcı, daha saldırgan...
Evimizin içine kadar giren savaşı kökten durdurmak için hâlâ fırsat ve zaman vardır.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa