15 Mayıs 2013 09:05

Grev kırıcılığı

Grev kırıcılığı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hava yolu taşımacılığı ve metal iş kolunda peş peşe alınan grev kararlarının ardından ilk grev, Hava-İş üyeleri tarafından başlatıldı. 15 Mayısta uygulanacağı açıklanan grev kararının kamuoyuna açıklanmasından itibaren, hakkını peşinen vermek lazım, THY yönetimi, hükümet ve sermaye medyası grevi daha baştan engelleyebilmek için çok çalıştılar. Bu süreçte harcadıkları enerjiyi THY ile Hava-İş arasındaki toplusözleşme görüşmelerinin uzlaşma ile sonuçlanması için harcasalardı, muhtemelen bugün başka şeyleri tartışıyor olurduk.
Yapılmasına karar verilen veya yapılmakta olan bir grevin etkisini azaltmak ya da grevin engellenmesi için girişilen her türlü girişim ya da eylem grev kırıcılığı olarak değerlendirilir. Türkiye’de son dönemde alınan yasal grev kararlarının bile engellenmesi için akla hayale gelmeyecek yöntemlerin uygulanması, yasal grev hakkının uygulanması için bile çok sayıda fiili engeli aşmak gerektiğini gösteriyor.
İşçilerin greve katılmamaları için teşvik edilmesi, greve katılmayan işçilere işveren tarafından “prim” (rüşvet) verilmesi, işçilerin korkutularak greve katılmalarının engellenmesi, greve katılan işçilerin yerine başkalarının alınması ve çalıştırılması, grevci işçilere yönelik fiili saldırı yapılması, grev karşıtı propaganda, grev kırıcılığının en yaygın görülen biçimleri. Grevdeki işçilerin yerine girip çalışan, kısacası yapılmaması gereken işleri yapanlara “grev kırıcıları” deniyor. THY grevinde hem yönetim hem de yönetimin talimatıyla çalışanlar açıkça grev kırıcılığı yapıyorlar.
THY grevinde yukarıda belirttiklerimizin büyük bölümü, grevin başladığı gün sabahtan itibaren uygulandı ve THY yönetimi, grevin etkisini azaltmak için bütün imkanlarını seferber etti. Sadece bununla yetinmeyerek, grevden bir gün önce akşam saatlerinden itibaren Atatürk Havalimanına yoğun bir polis yığınağı yaparak, greve çıkacaklara açıkça gözdağı vermek istediler.
THY yönetiminin Hava-İş üyelerine yönelik olarak gönderdiği telefon mesajlarında “Greve sakın çıkmayın”, “Greve çıkmazsanız özel sigorta primlerinizi biz yatıracağız” gibi açıkça “rüşvet” teklif edecek kadar ahlaksız girişimlerde bulunması, “modern” grev kırıcılığı yöntemi olarak şimdiden tarihe geçti.
THY yönetimi, grevin başlamasından itibaren “Grev yok”, “Grev kırıldı”, “Uçuşlarda aksama söz konusu değil” vb. gibi haberleri medyaya servis ederek, “Sayın” başbakanlarından ve diğer ağabeylerinden “psikolojik harp” konusunda öğrendiklerini yaşama geçirdiler.
 Sermayenin yoğun propaganda eşliğinde grev kırıcılığı yapmasının ve bunun için kendi medyasını kullanmasının elbette şaşılacak bir tarafı yok. Medyanın grevin ilk dakikalarından itibaren “Havada grev uygulanamadı” gibi yalan yanlış bilgiler vererek, Hava-İş’in grevini kamuoyunun gözünde başarısız olduğuna ikna etmeye çalışması, grev karşıtı lobinin oldukça geniş olduğunu gösteriyor.
THY grevi karşısında tüm emek düşmanları devleti, patronu, medyası ve polisiyle birlik olmuş, grevin başarısız olması için bütün imkanlarını seferber ederek kenetlenmiş durumda. Aynı birliği ve kenetlenmeyi sadece Hava-İş üyelerinin değil, tüm işçi sınıfı ve emekçilerin somut olarak göstermesi bu yüzden gerekli. Bunun için sadece destek mesajlarıyla yetinmeyip, herkesin grevi sahiplenmesi gerekiyor.
Hava-İş üyelerinin taleplerini ve neden greve çıkmak zorunda kaldıklarının sadece işyerlerinde değil her yerde ve her ortamda tartıştırılması, THY yönetimi, hükümet ve onların sözcüsü olan sermaye medyasının “grev kırıcı”  propagandasının kırılması açısından çok önemli.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa