Terörist emperyalizm, ABD, ABD, AKP, Rusya: Reyhanlı
Fotoğraf: Envato
Bağdat’ta, Kabil’de her gün iki bomba patlatılıyor. Şam’da, Halep’te her gün bombalar patlatılıyor.
Son beş on gün içinde Kerry-Lavrov buluşuyor. Cameron-Putin buluşuyor. Cameron-Obama, Obama-Erdoğan buluşuyor. Netanyahu-Putin buluşuyor. İsrail Dışişleri Bakanı Çin’e, Türkiye’ninki sağa sola gidip geliyor.
Reyhanlı’da bombalar patlatılıyor.
Yoksul bir sınır kasabasından dünyanın karmaşık ilişkilerinin döndüğü stratejik bir sınır kasabasına dönen Reyhanlı çok ağır bir bedel ödedi. Ne yazık ki bedel bile denemez buna, kendisinin hiçbir kuruculuğu olmadığı bir büyük oyunun yemi oldu. Nusayrisi-Arap Alevi’si, Sünni’si, mültecisi, yerlisi… çoluk çocuk kollarıyla bacaklarıyla canlarıyla büyük balıkların yemi oldu.
Fakir insanların, yoksul Anadolu ve bölge insanlarının bedenleri üzerinden çok ağır ve çirkin bir oyun; tarafının neredeyse bütün dünya ve bölge güçleri olduğu emperyalist bir oyun oynanıyor.
Reyhanlı, emperyalist bir oyun olduğu kadar aynı zamanda onun oduncusu (ateşe odun taşıyan, taşeron) AKP politikalarının da bir sonucunu gösteriyor.
Ancak bu tür terör eylemlerini etnik farklılaşmalara veya geçmişe yönelik kin-nefretlere bağlayamayız. Emperyalizm kârlılık üzerinden yol alır. Mezarlık bekçisi veya ağıtçısı değildir. Oyun kurucudur.
Emperyalist yayılmacılığın başlıca iki aracı vardır: Birincisi finans kapitaldir, bankalardır. İkincisi ajanlık örgütleri, ordularıdır. Savaş endüstrisi ikisinin bileşkesidir. Emperyalizm dünya pazarlarını ister, bunun birinci yolu açık pazar serbest piyasadır. Buna ulaşmanın aracısı olarak başta para-ekonomi olmak üzere BM, DB, AB, politika, medya, eğitim, din, her tür razı ediciler kullanılır. Ancak bunlar yetmez; savaş sopası, nükleer sopası, NATO şemsiyesi de elde tutulmak durumundadır. Ekonomik üstünlük ile askeri üstünlük birbirine karşı değil, birbirinin tamamlayıcısıdır. Emperyalizmin bir adı kapitalizm ise, diğer adı terörizmdir; her tür kontrgerilla, kirli savaş, açık savaştır. Bir tarafı Venezuela’ya, Mali’ye varır, diğer tarafı Mekke’ye, Yemen’e, İran’a, Suriye’ye. DB, IMF, BM, NATO vb. başlıca organlarıdır. Reyhanlı bu sofraların yemidir.
Türkiye halkları bütün zorluklara rağmen vicdanı yüksek bir halktır, hemen tamamı, AKP seçmeni de dahil, Suriye’deki çatışmalara, kardeş savaşlarına taraf olmak istememektedir. Reyhanlı’daki patlamaların en yakın hedefi Türkiye halklarının savaş karşıtı duruşunu kırmak olabilir. Taşeronu önemli değildir, sonucuna bakmak gerekir. Reyhanlı’ya yapılanın halkın savaş karşıtı iradesinin kırılmasına yönelik bir terörist saldırı olması yüksek bir olasılıktır.
Bir taşla çok kuş vurmak daha kârlıdır. Bu yaşananların uzun erimde Türkiye’ye ve Bölgeye en olumsuz yansıması mezhepler, etnik gruplar, halklar arasında nifak tohumlarının çoğaltılması olacaktır.
Bundan kim kâr elde edecektir? Büyük olasılıkla en başta oyun kurucu rolünde olan emperyalizm ve ona bağlı savaş endüstrisi. Davutoğlu’nun, Yeni Osmanlıcıların “aktif dış siyaset”, SETA yuppilerinin deyimiyle “Ya genişleyeceksin ya da daralacaksın” diyenlerine de provokatörlük, kışkırtıcılık payları verilmektedir; daha doğrusu fonlanmaktadırlar.
Bundan en çok zararı kim görecektir? Ankaralısı, Şamlısı, Suriyelisi, Arap’ı. Savaşlardan halklar bir şey kazanmadı. Onlar hep kaybeden tarafında, şehit-gazi tarafında. Onlara içi boşaltılmış nutuklardan başka bir şey kalmadı.
Savaşlara karşı en büyük duruş; en başta parçası olmamaktan, dahası ayrımcılık ve düşmanlıklarla, kışkırtıcılar, ajan ve provokatörlerle, bunun baş müsebbibi emperyalizm ve sömürüyle mücadeleden geçmektedir; eşitlik ve özgürlükten; Dünya halklarının, Türkiye ve Suriye halklarının kardeşliğinden geçmektedir.
Çok sevdiğim bir Azeri şarkısıdır: “Dağlar kızı Reyhan Reyhan”. Reyhanlı’nın da, dağların da sadece şarkıların türkülerin konusu olması dileğiyle.
- MEB’in başarısı muhteşem tıklanma rekoru: İnsanın iyi ki pandemi ve deprem olmuş diyesi geliyor 10 Ocak 2025 04:58
- 22 yıllık, 72 yıllık gerileme: MEB’in, AKP’nin, milli görüşün ‘Milli Maarif’ ve ‘MESEM’ başarısı 03 Ocak 2025 04:26
- Türkiye ve Suriye yüzyılı mütaşerik maarif ve rejim modeli 27 Aralık 2024 04:43
- İsrail ve Suriye örneğinde bilimin ve bilimsel eğitimin anlamı ve önemi üzerine 13 Aralık 2024 04:40
- MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var? 29 Kasım 2024 04:15
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15