16 Mayıs 2013 12:04

Geçmiş ihtişamların çorbası

Geçmiş ihtişamların çorbası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tarihte içki yasaklarının işe yaramadığı, kimseyi eğlenmekten alıkoyamadığının örnekleri, bizde de çok anlatılır, başka memleketlerde de. 1920’lerin Amerika’sındaki içki yasakları, bir de kontrolden çıkan mafyasıyla iktidarı pişman edip, sinemaya da yüz yıldır işlemeye doyamadığı bir nimet bıraktı. Bu döneme denk gelen gençliğini “kayıp kuşak” olarak gören Yazar Scott Fitzgerald’ın 1925 tarihli romanında işlediği, bu ekonomik iyimserlik, içki yasağı ve caz devrinin öyküsü de bir kez daha beyaz perdede.
Muhteşem Gatsby, içki yasağı yıllarının sınıflarının konumlarının altını çizen bir uyarlama, yerini korumaya çalışanlar, yeni burjuvalaşanlar, yeni iş imkanlarına yönelenler, her geçen gün daha fazla küller altında kalan, ekonominin asıl yükünü çekenler... Tabii hepsi, Kırmızı Değirmen’le ünlenen yönetmen Baz Luhrmann’dan beklenecek şatafat, süs, müzikal anlayış ve abartı çorbasının içinde. Bizdeki yasağın koşullarıyla benzerliği tartışılır olsa da, ahlaki ve vicdani tartışmasının toplumsal arka planıyla ilgilenmesi, izleyicisini özellikle düşünmeye sevk edebilir. Gözlerini dünyanın en içkisi bol eğlencesi ve karmaşasından alabilenleri, en azından.
Anlatıcı Nick’i doktor karşısında, düşüş anında görüyoruz ve öyle başlıyoruz yükselişini dinlemeye. 1922’nin Nick’i, 29 yaşına kadar işler umduğu gibi gitmeyince, New York’un yeni zenginlerinin mahallesi West Egg’de küçük bir ev tutup, borsada şansını denemeye karar veren bir genç adam. Eski zenginlerle birlikte karşı yakada, East Egg’de oturan güzel bir kuzeni var. Daisy, ülkenin en köklü zengin ailelerinden birinin mirasçısıyla evlenmiş, mutlu sayılmasa da paranın tadını çıkarıyor. Eniştesi Tom ise sürekli yaptığı erkeklik gösterilerine Nick’i de çekmeye çalışan bir güç ve öz güven bombası. Karakterleri tanıtıp, bunların dönemin hangi sınıfına denk geldiğini göstermekte kitaptan hızlı ve doğrudan davranıyor film. Genelde yazıda ayrıntıyla açıklananı filmin hissettirmesi beklenir, oysa Luhrmann, Fitzgerald’da satır aralarına sıkışan, dolaylı olarak tarif edilen ne varsa, tüm netliğiyle ortaya koyuyor ve seyircisini hazırlıyor.
Belki de seyircinin kendini vermesini istediği tek şey, Gatsby’nin partileri olduğundandır. Bir şekilde, Nick ve tanıdıkları, Nick’in komşusu olan saray gibi evde yaşayan Gatsby’nin meşhur partilerinde buluyorlar kendilerini. Herkesin hakkında efsaneler anlattığı, kimsenin doğru dürüst tanımadığı bir adam Gatsby, bir şekilde Nick’le arkadaş oluyor. Rahat bir zengin, başkalarına benzemeyen bir sıcaklığı var ve uzun uzun, bitmeyen, izlemeye doyulmayan eğlenceler içinde yalnız bir adam Gatsby. Nick’i epey etkiliyor. Çok geçmeden onu vaktiyle etkileyenin, Nick’in kuzeni Daisy olduğu ortaya çıkıyor. Gatsby’nin de duyguları varmışla başlayan dramatik kısım. Yeni zenginin, eski zenginin karısını almaya çalışması, finalin meselesi. Ama daha çok dönemin sınırsız iyimserliği ve sislere gömülen Amerikan rüyası, meselenin muhatabı. Tom yenilmez, Gatsby her şeye rağmen umutlu, Nick şaşkın ve pişman, Daisy kararsız ve talihsiz. Muhteşem Gatsby, renk ve büyü cümbüşüne dönmüş haliyle bile, bütün umutların simgesi bir yeşil ışığın büyüsünü kaybetmesinin öyküsü, yine de.
Adında “Muhteşem” olan filmin geçmişe dair lafzı pek manidar: “Geçmişi tekrarlayamaz mısın? Tabii ki tekrarlarsın.” Gatsby’nin sözü, içeriğiyle sarsıcı romandan, tantanasıyla etkileyici bir film çıkaranların sloganı olmuş. Sonuç ise, Gatsby’nin alameti farikası “old sport” hitabını (Can Yücel’in Türkçe söyleyişiyle “mirim”) “ahbap” diye sıradanlaştırmak gibi.
Filmin kostümlerinin moda sektörünün önümüzdeki dönemini etkileyeceği ise şimdiden o kadar çok söylendi ki, bunu bir “yan” etki olarak saymak güç. Filmin asıl etkisi, içeriğiyle ilgili olmayan yerden çıkacak anlaşılan. Hatta parti anlayışının değişmesine ilham vereceğini öngörenler varmış, hazır nostalji moda olmuşken, herkesin rengarenk bir şekerleme kutusu gibi malikaneye dalmak isteyeceğini bekleyerek. Patlayan ekonomilerin burjuvaları kurtarmadığını bilmek için Gatsby'ye ve geçmişi tekrarlamaya zaten gerek yok. Bir de bütün o ihtişamın bir adamın yalnızlığını vurguladığı seyirciye geçmiyorsa, hatta daha fazla eğlenceyi kışkırtıyorsa, o Gatsby'de bir yanlışlık vardır.

Muhteşem Gatsby
Orijinal adı: The Great Gatsby
Yönetmen: Baz Luhrmann
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan, Isla Fisher

evrensel.net Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa