Züğürdün çenesi
Fotoğraf: Envato
Yine bir ihale yapıldı ve gazetelerin ekonomi yazarları incilerini dökmeye başladılar. Galataport denilen projenin ihalesi sonuçlanır sonuçlanmaz ekonomik analizlere giriştiler, sanki üstlerine vazife imiş gibi bu işin kendisini kurtarıp kurtarmayacağını yazıp çizdiler. Bir kısmı ise, yıllar önce yapılan ve yargı kararı ile iptal edilen Galataport ihalesinin bedeliyle, şimdikinin karşılaştırmasını yaptı; kimisi gidene hayıflandı, kimisi de geleni yeterli buldu.
Zenginin malı, züğürdün çenesini yorarken arada başka şeyler kaçıyor, işin sadece rakamsal boyutu öne çıkartılıyor. Keşke öyle olsaydı, keşke devlete atılan kazıkla kalsaydı..
Galataport projesi, bir bölgeyi kent kimliğinden soyutlayacak bir projedir. Bölgenin kültürel kimliği ve tarihsel dokusu yok edilecek ama; bunu kimse dile getirmiyor. Bir bölgeyi kentin bağrından koparıp alıyorsunuz, denizi doldurup sahil şeridini halka kapatıyorsunuz, bunu da kimse söylemiyor.. Orada kurulacak olan ticari alanlar ve oteller, bölge trafiğini kilitleyecek, mevcut küçük esnaf bitecek; bunlar da yazılmıyor. Başbakanın önünde saygısından yarım metre eğilen patron bunlardan bahsetmiyor..
İktidar, karada yer bulamayınca, patronlara denizlerden yer açmaya çalışıyor. Galataport’un ardından Haydarpaşa, onun ardından Mersin Taşucu, onun ardından İzmir Pasaport limanı, hepsi pazarlanmak üzere sırasını bekliyor.
Ben şimdi bu işe başka bir pencereden bakayım ama sakın bana evhamlı ihtiyar falan demeyin olur mu?..
Patronların, liman özelleştirmelerine ve yat limanı işletmeciliğine neden bu kadar hevesli olduklarını hep merak etmişimdir. Buralarda gümrüksüz alanlar bulunur, o alanlarda neler döner; bunları hep düşünürüm.. Servetlerinin kaynağı belirsiz olan Rus oligarkların neden ülkemizde yat limanı işletmeciliğine soyunduklarını sorgularım.. Ama bir gerçek var ki, sermayedarlar gümrüksüz alanlara, serbest bölgelere bayılırlar. Patron takımı gümrüğü sevmez, serbestliği sever..
Yıllar önce yapılan ilk Galataport ihalesinde olduğu gibi, bu son ihaleye de meslek odalarımızın yasal müdahalede bulunacaklarını umuyorum. İhaleyi yapınca iş bitmiyor ki, şenlik yeni başlıyor.. Mimarlar, şehir plancıları ve mühendisler sanırım bu şenliğe hazırlanıyor..
Bu soyguna ve talana karşı kafamızı yoralım, çenemizi de yoralım. Bizim çenemiz sermaye basınında köşe kapmış ekonomi yazarlarının çenesine benzemiyor ama olsun; çene çenedir...
- Selçuk Yula 12 Ağustos 2013 16:52
- Ayaklardan başlara 01 Temmuz 2013 10:22
- Direnişin aynası 10 Haziran 2013 11:07
- Sözüm bürokratlaradır 06 Mayıs 2013 15:35
- Şemsiyenin altı 15 Nisan 2013 11:07
- Kara para 25 Şubat 2013 12:46
- Hangi yemeği yemeli?.. 18 Şubat 2013 12:03
- Hangi suyu içmeli? 11 Şubat 2013 10:05
- Şahin demokratlar 04 Şubat 2013 10:36
- Yiğidim, rektörüm 07 Ocak 2013 11:04
- Bu yaşta bu zeka 24 Aralık 2012 11:07
- Bizim öykülerimiz 10 Aralık 2012 11:18