24 Mayıs 2013

Değişen Diyarbakır

DİĞER YAZILARI
Bir kuşağın katilleri 21 Haziran 2014
Kapanmasın kirpiklerin 14 Haziran 2014
Şiire saygıyla 7 Haziran 2014
Zinciriye şairleri 31 Mayıs 2014
TÜYAP Diyarbakır 24 Mayıs 2014
Vicdan göçüğü 17 Mayıs 2014
Sanat bir yürüyüştür 10 Mayıs 2014
Dünyanın gülü Mayıs 3 Mayıs 2014
Ortak vicdan 26 Nisan 2014
O gün 19 Nisan 2014
YAZI ARŞİVİ

Diyarbakır ya da öteki adıyla Amed bu yıl ki kitap fuarında ardında umut, emek, sevgi ve hoşgörü kavramlarını yücelterek sona erdi. Geçen yıllara oranla daha az sayıda kişinin katıldığı fuarda bu yıl katılanların daha nitelikli ve genel de okurlardan oluşanların oluşturduğu gibi bir izlenim edindim. Görüştüğüm, konuştuğum yayınevleri ve izlenimlerime göre kitap satışı daha fazlaydı. Panel ve söyleşi vb. etkinliklere ilgi yoğundu.
Can Dündar, Mıgırdiç Margosyan, İsmail Beşikçi, Mario Levi gibi ünlü yazarların da katıldığı fuar da, düzenlenen etkinliklerde sadece edebiyatseverler değil aynı zamanda kültürel bakış açılarını genişletmek için gelenler de çokça faydalandılar. Siyasetten sanata ve oradan görsel medyaya ilişkin her konuda etkinlik vardı. Bu coğrafyada yaşanan acıların ve birlikte hoşgörü içinde yaşamanın sade, basit ve anlaşılır bir dille anlatılması geleceğe olan güveni de aşılıyordu.
Çevre illerden çok sayıda kişinin de gezdiği fuarın kuşkusuz bu yıl birincileri Mardin’den gelenlerdi. Özellikle Kürtçe eserlere ilgide onlar başı çekiyordu. Artuklu Üniversitesinde Kürtçe öğretmenliğinde okuyan öğrenciler ile lisans eğitimi ve yüksek lisans yapanlar kitap ihtiyaçlarını fuardan topluca temin etme olanağına sahip oldular. Çoğunun elinde uzunca bir kitap listesi yayınevlerini dolaşıyorlardı. Keza çoğu panel ve etkinlikte onlar vardı. Kürtçe yazan yazarlara en fazla ilgiyi de onlar gösteriyor, etkinliklerde soru soruyorlardı. Bu da bir dilin gelişimi ve edebiyat dili haline gelmesinde eğitimin önemini göstermesi bakımından önemli bir örnek. Kürtçenin bölge üniversitelerinde öğretilmesi ve eğitim dili olarak seçilmesi önümüzdeki yıllarda Kürtçe edebiyatta büyük bir atılıma da zemin hazırlayacak.
Mario Levi’nin yazarlık atölyesine yoğun bir ilgi vardı. Dinleyiciler pür dikkat dinliyorlar, not alıyorlardı. Bu da yazmak eylemini önemseyen ve yazmayı isteyenlerin bölgedeki sayıca çokluğuna işaretti. Keza herkesin yazılacak bir öyküsü, şiiri veya tanık olduğu ve yazılması gereken acıları vardı. Levi’nin özellikle dil konusunda söyledikleri benim içinde önemliydi. “Edebiyat dille yapılır ve yazmak isteyenlerin o dili içselleştirmeleri gerekir, çünkü yazarın dili aynı zamanda vatanıdır” diyordu. Dile ve o dilin içselleştirilmesine bu kadar kesin vurgu yapan Levi’nin konuşmasının ardından Kürtçe yazmak isteyen biri için varolan zorlukları ve bu zorlukların aşılması konusunda herkesin başta da hükümetin yapması gerekenleri düşünmeden edemedim.
Önümüzdeki haftadan itibaren Diyarbakır bu kez “Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri”ne ev sahipliği yapacak. Bir hafta sürecek bu etkinliklerde Mehmed Uzun, Edward W. Said, James Joyce’den insanlığın ortak mirası karşılaştırmalı edebiyat ve yazarlardan Murathan Mungan’dan Dîlawer Zeraq’a kadar onlarca yazar çeşitli konularda karşılaştırmalı edebiyat örnekleri üzerinde görüş ve düşüncelerini paylaşacak. İlk kez Suryanice edebi eserler de bu etkinliklerde dile getirilecek.
Bu gün haberlerde “Diyarbakır’da 20 yıl sonra bir ilk” diye bir yazı ilişti gözüme. Okudum. Habere göre 20 yıldır sokaklara çöp kutuları bomba konulmasın diye yerleştirilmiyormuş!? Barış süreciyle beraber tekrar konulmuş. Haberi yapan belki bu süreci olumlamak adına böyle bir haber yapmış, ama neden yukarıda sıraladığım etkinlikleri haber diye geçmiyorlar. Eminim bunlar sürece ve ruhuna daha uygun ve denk düşen haberlerdir.
Diyarbakır’ın hak ettiği de budur…

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et