Teşekkürler Tüm Bel Sen, tebrikler Oyuncular Sendikası

Geçtiğimiz yıl belediyenin İstanbul Şehir Tiyatrolarında yaptığı yönetmelik değişiklikle tamamen bürokratlardan oluşturulan yönetim kurulu yapısı Tüm Bel Sen’in yaptığı itirazla mahkemeden döndü. Mahkeme verdiği kararla, tiyatronun yönetim kurulu üyelerinin tümünün belediye tarafından atanmasını hukuka ve yönetim modeline aykırı bularak uygulamayı iptal etti. Mahkeme kararında ayrıca sanatçı haklarına ilişkin kısıtlamaları içeren tüzüğün dört  maddesini de iptal etti. Bu kararla belediye, yönetim kurulunu içinde iki sanatçı temsilcisinin de olacağı biçimde yeniden oluşturmakla yükümlü kılındı. Teşekkürler Tüm Bel Sen.
Mahkeme kararında, yönetim kurulu oluşurken sanatçı temsilcisinin olmamasını sanatçıların  temsil yetkisi ve yönetime katılma haklarını gasbettiği için 7. maddeyi iptal etti. Ayrıca ‘il hudutları dışına çıkmayı’ yasaklayan hüküm anayasada güvence altına alınan seyahat özgürlüğüne aykırı bulundu. Karar da tüzüğün alkol almakla ilgili   “İçki içmeyi alışkanlık haline getirmek” kısmı da özel yaşama müdahale olarak görüldü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bulunarak iptal edildi. İptal edilen bir diğer madde ise  “Kurumda iki sezon üst üste fiilen görev yapmamış olanlara kurum dışı çalışma izni verilemeyeceğine” ilişkin kısım da iptal edildi.
Bir diğer güzel ve olumlu gelişmede Oyuncular Sendikası cephesinde yaşandı. Deniz Yıldızı dizisinin başrol oyuncusu Güneş Emir ve Oyuncular Sendikası Focus Film’e açtıkları davayı kazandılar.
Oyuncu Güneş Emir kendisine okuma imkanı dahi tanınmadan adeta zorla imzalatılan tam beş yıl süreli sözleşme uyarınca, günlük 16 saate varan son derece ağır çalışma koşulları, piyasa koşullarının çok altında aşırı yararlanmaya varan düşük ücretler, tatil hakkı olmaması ve tüm bu yoğun temponun getirdiği sağlık sorunlarından şikayet ederek Oyuncular Sendikası’na başvurdu.
Focus Film’e açılan davanın 15.05.2013 tarihli celsesi Oyuncular Sendikası lehine sonuçlandı ve sendika böylelikle ilk davasını kazanmış oldu. Tebrikler Oyuncular Sendikası.
Umarım bu karar dizi piyasasından çalışan yönetmeninden oyuncusuna, ışıkçısından ses operatörüne, kostümcüsünden makyajcısına kadar sette çalışan herkesin ilkel ve düzensiz çalışma koşullarında yasal bir düzenlemenin de yolunu açar.
Her iki sendikada emek mücadelesi ile sanat mücadelesini ortaklaştıran bir yaklaşımla haklı davalarını kazandılar. Böylece her iki mücadeleyi yürüten politik öznelerin ortak bir kulvarda buluşmalarının önemi bir kez daha ortaya çıktı.  
Kazanılan bu davalar, iki sendikanın da sanatsal düzlemde kurumsal olarak yürüyen hukuksuzluğu deşifre etmeleri bakımından önemli, özel ve kendi alanlarında kazandıkları ilk dava olması anlamında umut verici.
Son yıllarda siyasal iktidar kendi ideolojik tutumu gereği sanat ve sanat kurumları hakkında daha çok söz sahibi olmak istiyor ve inisiyatifi ele almak için çeşitli yasal düzenlemeler yapıyor. Görünen o ki sırada Devlet Tiyatroları ve Opera Bale Genel Müdürlüğü var… Bu konuda ortak bir cephenin yaratılması artık kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görünüyor. Bu anlamda geçtiğimiz hafta cumartesi günü İstanbul’da Kültür Sanat Sen’in öncülüğünde gerçekleşen eylem duyarlı kitleleri harekete geçirmek için bir başlangıç oldu. Umarım devamı gelir ve bu cahil ve zorba müdahale püskürtülür.