Tribünde ve üniversitede 'koruculuk' dönemi
Futbolda yaşanan gerginliğe “mucize çözüm” hükümet tarafından bulundu. Statlarda görev yapan özel güvenliğin başarısız olduğuna karar veren hükümet, önümüzdeki dönemden itibaren polisin yeniden görevi başına döneceğini açıkladı. İçişleri Bakanı Muammer Güler ise 10 bin koruma memurunun polise yardımcı kuvvet olarak kadroya alınacağını, 6 aylık eğitimden sonra silahlı güç olarak statlarda ve üniversitelerde görevlendirileceğini açıkladı. Bu kararla, “devletin artık futbola el koyması” için çağrı yapanların, statlarda “sıkıyönetim” ilan edilmesini isteyenlerin yarattığı ortam meyvesini vermiş oldu.
Tekrar pahasına bir kez daha vurgulamamda fayda var. Futbolda ciddi bir gerginlik yaşandığı doğrudur. Bu gerginliğin artmasında herkesin bütün aktörlerin az ya da çok payı vardır. Ancak maç sonrasında evine giden genç bir taraftarın, stattan 20 kilometre uzakta bir başka genç tarafından öldürülmesini hiç kimse tek başına “sporda şiddet” ile açıklayamaz. Hafta sonu Ankara metrosunda, “ahlak anonsunu” protesto etmek için yapılan eyleme elinde “sallama” tabir edilen bıçakla saldıran gençler, büyük ihtimalle aynı zamanda bir takımın da taraftarıdır. Öpüşen insanlara bıçakla saldıracak kadar gözü dönmüş yetişen bu insanların, renk uğruna da aynı bıçağı sallamaları şaşırtıcı olur mu? Memlekette yaratılan “linç kültürünü” sorgulamayanlar, bütün ihaleyi taraftara çıkartmakta sorun görmüyorlar. Medyanın da yardımıyla yaratılan genel bir algı var: “taraftar denilen insanlar ‘eğitimsiz’ ve ‘suça meyilli’, spor alanları da şiddetin üretildiği yerlerden biri.” Oysa bu ülkede her hafta on binlerce insan, en üst liginden en alt ligine, başta futbol, basketbol, voleybol olmak üzere spor alanlarına gidiyor. Bunların, bırakın yüzdeyi, binde kaçında olay çıkıyor? Spor alanlarında görülen “şiddet” toplumsal hayatımızın bütününde görülünden daha azdır.
Kaldı ki, emniyet güçleri statları gerçek anlamda zaten terk etmemişlerdi. Hali hazırda tribüne girilirken geçilen üç arama noktasının ilkinde aramayı emniyet güçleri yaparken diğer iki noktada özel güvenlik görev yapıyor. Spor büro tribünde çekim yaparken, gerilimli maçlarda çevik kuvvet doğrudan saha içinde görev yapmaya gerektiğinde “biber gazı” sıkmaya devam ediyor. Hal böyleyken yeni kadroya alınacak silahlı “stat korucularının” görevi ne olacak? Futbolcular arasında yaşanacak olası bir gerginliği engellemek için mi görevlendirilecekler?
Her ne kadar “stat ve üniversite korucularının” istihdamı “güvenlik” gerekçe gösterilerek açıklanmaya çalışılsa da, zamanlama başka soruları akla getirmiyor değil. Malum gelecek sene seçimler var. Tribünler siyasal iktidarlar için “oy deposu” olarak görülse de, muhalif seslerin de güçlü duyulduğu yerlerdir. Özellikle sezon sonuna doğru Adana’dan, İzmir’e birçok tribünde hükümete ilişkin tepkiler dile getirildi. İstanbul’da Beşiktaş taraftarına yapılan biber gazlı sert müdahale, Fenerbahçe tribünlerinin açtığı “biber gazı kimyasal silahtır” pankartı, medyanın pek görmek istememesine rağmen Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesi, Reyhanlı için yapılan saygı duruşu sırasında, bütün tribünlerin katıldığı “hükümet istifa” sloganın yükselmesi belli ki bir alarm etkisi yarattı.
Medyamız zamanında “öğrenciye aslan holigana kuzu” gibi manşetler atmış olsa da ya da son düzenlemeye Sol gazetesi “öğrenciye holigan muamelesi” gibi “garip” bir başlığı uygun görse de, belli ki hükümet öğrenciyle taraftarı pek ayırt etmiyor. “Holiganların esir aldığı” stat ve salonlarda, “marjinal grupların” cirit attığı üniversitelerde, güvenliği sağlamak gerekçesiyle göreve başlayacak “silahlı koruma memurlarının” esas görevi, önümüzdeki dönemde stat ve üniversitelerden çıkacak “çatlak sesleri” susturmak olmasın sakın? Bir düşünün isterseniz…
EVRENSEL'İNMANŞETİ
317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri
204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'
0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

Özel yetkilendirilmiş TBMM komisyonu gündemde

'Ömrümüzü verdik, emekli bile olamadık'

Ukraynalı Gazeteci Guz: Ukrayna, ABD desteğini korumak için çıtasını düşürecek

Evrensel'i Takip Et