29 Mayıs 2013
DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Sayın Başbakanımızın bir danışmanının dönemin ABD Başkanı Bush’a söylediği ve siyasi tarihimizin gri sayfalarına geçen “Bu adamı kullanın, deliğe süpürmeyin “ şeklindeki sözlerini hatırlarsınız. İsrail-Arap itişmesinde Hamas’ı savunan Başbakanımız, Bush Yönetimi’yle ilişkileri  kötüye gidince danışmanını ve yardımcısını ilişkileri düzeltmesi için alelacele ABD’ye göndermişti. Danışman, bir Amerikan düşünce  kuruluşunda yaptığı konuşmada, Amerikalıların Erdoğan’ı kullanmaları gerektiği  anlamına gelen cümleler sarf etmişti. Danışmanın tartışma yaratan şu sözleri gazetelerde yer almıştı: “Sömürmek kötü bir kelime, ama kullanmak? Bu adamdan yararlanın. Bence onu devirmek, delikten aşağı koymak yerine, onu kullanın. Bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur.”
Aradan yıllar geçti. Türkiye’yi yönetenler, Kuzey Afrika’da, Libya’da, Irak’ta emperyalizmin ve ABD ordusu ve devletinin koruması altındaki uluslararası sermayenin çıkarlarını gözetmek, bu Müslüman ülkelerin yer altı, yerüstü zenginliklerinin kapitalist sistemin cebine akmasını sağlamak için elinden gelen yardımı yaptı. Gençliklerinden kalan son başkaldırı kırıntıları ile “Ne işi var NATO’nun Libya’da” diye bağıranlar, Malta açıklarında u-dönüşü yapıp Libya uranyumunun, petrolünün, milyar dolarlarının batının hizmetine sunulmasına göz yummakla kalmadı, destek bile oldu. ABD’ye tezkere vermeyip, Güneydoğu Anadolu’nun işgalini engelleyen dönemin hükümetinin başına gelenlerden ve aynı akıbeti yaşamaktan korkanlar, her gün 50 kişinin bombalandığı Irak’ın petrol kuyularının Amerikan askerleri tarafından korunuyor olmasına, Müslüman kadınların tecavüze uğramasına  seslerini bile çıkartamıyorlar. Sonunda ABD, İsrail ve bilimum batılı emperyalistlerle aynı söylemde buluştular, “Hizbuşeytan”.
Ben bu delik, deliğe süpürme işlerinden filan pek anlamam ama yıllar önce “Kubur” ile dolaylı ilgili ama yukarıdaki konu ile hiç ilgisi olmayan, bilimsel sayılabilecek bir şey yazmışım. Bir pasajını tekrar ediyorum.
İnsanlık, son iki yüz yıl içerisinde inanılmaz buluşlar yaptı. Beş, on bin yıl sonra bugüne bakan tarihçiler, binlerce yıl uyuyan insanlığın bu kadar buluşu iki yüz yıla sığdırmalarını eminim uzaylılara bağlayacaklar. Bu buluşların en önemlisi elektriğin icadı mı? Atomun parçalanması, genetik yapının çözümlenmesi mi? Uzaya gidilmesi mi? Hayır. Bence bu buluşların en önemlisi “Tuvalet kağıdı”. Kendi pisliğini avuçlamadan temizleyebilmek az şey değil.
Ne derdi usta Nâzım yaşasaydı. Tuvalet kağıdı, tuvalet kağıdı olmazdan önce, ulu bir çınardı Toros tepelerinde.
 Ya da ince bir kavak, kavak dizilerinde.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et