05 Haziran 2013 11:19

'Gezi Direnişi'nde taraftarlar omuz omuza

'Gezi Direnişi'nde taraftarlar omuz omuza

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gezi Parkında AVM yapılmasına ve ağaçların kesilmesine karşı başlatılan direniş, polisin, hoyrat, zalim, insanlığı utandıran müdahalesinden sonra bir anda milyonların, özgürlük, adalet ve onur mücadelesine dönüştü. Gezi Parkı bir gece içinde bütün “birikmişliklerin” sembolü haline geldi. Hoyratlıktan, nobranlıktan, kibirden, otoriteden artık nefes alamaz hale gelen başta gençlik tüm kesimlerden insanlar ayağa kalktı. Eylemin başından beri Gezi Parkındaki aktivistlere destek veren taraftar grupları da ayağa kalkanların yanındaydı.  Geçen hafta Cuma günü için 19:03, 19:05, 19:07’de Taksim’deyiz açıklaması yapan İstanbul’un üç büyük takımının tribün grupları ezber bozmaya başladılar…
O gece ve sonrasında yaşananları kelimelerle anlatmak mümkün değil. Yaşayanlar gördüler, yaşamayanlar şu anda İnternet ortamına yayılmış resimlerden takip ediyordur. Biber gazına, polis şiddetine karşı omuz omuza direnen tribüncüler; yere düşen Galatasaray formalı eylemciyi elinden tutup kaldıran Fenerbahçeli, sıkışan Fenerbahçelilerin yardımına koşan Beşiktaşlılar, gazdan etkilenen Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarına koşarak limon ve sirke yetiştiren Galatasaraylılar… İnanılmaz görüntüler barikatların üzerinde bütün renklerden taraftarların zafer işaretleriyle taçlanıyordu.
İzmir’e ne demeli? Ellerinden gelse İzmir’i ikiye bölecek Göztepe ve Karşıyakalıların kol kola vapurlardan inip direnişe katılmaları, bir kısmının ortak otobüs tutup İstanbul’a gelmesi.  Sayıca daha az olsa da Bursaspor taraftarlarının Beşiktaşlılarla, Trabzonspor taraftarlarının Fenerbahçelilerle dayanışması. 10 Temmuz 2011’de Fenerbahçelilerin köprü üzerindeki yürüyüşleri gaz bombalarıyla durdurulmuştu. Bu sefer binlerce kişi başardı ve Beşiktaş’a kadar 20 kilometre yürüyerek oradaki insanlarla buluştular. Adana Demirspor, Mersinspor, Eskişehirspor, Sakaryaspor tribüncüleri hepsi alanlardaydı.
Sahi biz daha iki hafta önce “sporda şiddeti” konuşuyorduk değil mi? Futboldaki gerilimden beslenen “reyting canavarı” medya kanallarının, içine düştüğü rezalet durumu bütün Türkiye son 1 hafta içinde görmedi mi? Ne kadar özür dileseler de bu medyanın kendini temize çekmesi hiç kolay değil.
31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
“Gezi direnişinin” her boyutunu önümüzdeki dönem tartışacağız ama mesela, artık taraftar denildiğinde, akıllara, yıllardır yaratılmaya çalışılan “suçlu”, “kriminal”, “eğitimsiz”, “holigan” gibi algılar değil, saldırıların en sert olduğu gün bütün renkleriyle omuz omuza direnen, mizah sahibi zeki insanlar gelecek. Geçen hafta tribünlere silahlı “korucuların” dönmesinin temel nedeninin tribünlerin politik tepkisi olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Yazının mürekkebi kurumadan ne demek istediğim net olarak ortaya çıktı. Kuşkusuz “Gezi direnişinin” bu noktaya gelmesinde sadece taraftarların payı yok ama onlar bu yeni dönemin en önemli bileşenlerinden biri olduklarını gösterdiler. Binlerce göstericinin klasik siyasi sloganlar yerine tribüncülerin bestelerini sahiplenerek protestolarına devam etmesi gelinen noktayı göstermiyor mu?
Sezonun son “omuz omuzasını” Gezi direnişinde yapanlara yeni bir çağrı, bu yazı kaleme alınırken Fenerbahçeli taraftar sitesi 12 Numara’dan geldi: “Gezi Parkı direnişiyle başlayan dayanışmanın, Süper Kupa finalinde de sürdürülmesi; Galatasaray-Fenerbahçe maçının Olimpiyat stadında, polisin olmadığı bir ortamda hep birlikte maçı seyretme” çağrısı yapıldı. Eğer bunu da gerçekleştirebilirsek, “sporda şiddet” meraklısı, gerginlikten nemalananları ilelebet susturabiliriz…  
Not:  7. Yılını kutlayan Fenerbahçe Vamos Bien grubu, tribüne ve hayata kattığınız bütün güzellikler için sonsuz teşekkürler. Nice Yıllara.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa