Başkaldırı
Fotoğraf: Envato
Türkiye, son bir haftadır tarihinin en önemli dönemlerinden birisini yaşıyor. AKP iktidarının saldırgan ve dayatmacı girişimlerine karşı yıllardır damla damla biriken öfke, iktidara ve onun bir numaralı temsilcisi Başbakana yönelerek, emekçilerin ve halkın taleplerini dikkate almayan hükümete ve onun zorba yönetim tarzına karşı kitlesel tepkilere dönüştü.
10 yılı aşkın süredir işçilerin, kamu emekçilerinin, Kürtlerin, Alevilerin, üretici köylülerin, kadınların, gençlerin, kısacası toplumun tüm ezilen, dışlanan, yok sayılan kesimlerinin talepleri görmezden gelindi. Gezi Parkı’nda başlayan direniş kıvılcımı, emekçi halkın en temel haklarını ve çıkarlarını yok sayan baskıcı ve otoriter yönetim tarzına, iktidarın bitmek bilmez saldırılarına ve başbakanın “kibirli” tutumuna karşı, halkın günlük yaşamını ve geleceğini savunma merkezli bir başkaldırıya dönüştü.
AKP Hükümeti, emekçi sınıflara yönelik olarak attığı her adımda karşısına çıkan tepkileri, kapitalizmin olağanüstü bir yönetim biçimi olan faşizmin kurallarını uygulayarak sindirmeye ve ezmeye çalışıyor. Bugüne kadar kendi çizgisinde işçi ve memur sendikaları örgütleyerek, geniş kitleleri denetimi altında tuttu. Ardından iktidarı ve uygulamaları açısından potansiyel tehlike olarak gördüğü bütün muhalif, mücadeleci sendikaları hedefine koyarak, kimi zaman baskın, gözaltı ve tutuklamalarla, kimi zaman muhalif sendika başkanlarının “kellesini” isteyerek kendine “dikensiz gül bahçesi” yaratmaya çalıştı.
Toplumun örgütlü kesimlerini baskıcı ve otoriter yöntemlerle sindirmeye çalışan iktidar, yıllardır “sessiz çoğunluk” diyerek küçümsedikleri geniş halk kesimlerinin sokağa inmesi ve sesini yükseltmesiyle birlikte resmen afalladı. Başbakan “Tencere tava bunların hepsi hava” diyedursun, 10 yıldır ilk defa kendisinin ve hükümetinin karizması fena halde çizilmiş durumda.
Türkiye’nin hemen her konuda yorum yapmayı kendisine vazife gören, üstelik bunu yaparken kendisi dışındaki herkese “hiçbir şey bilmeyen” niteliksiz kalabalıklar muamelesi yapan bir başbakanı var. Yıllardır kimin kaç çocuk doğuracağına, nerenin yıkılıp nerenin yapılacağına, hatta soframızdaki ekmeğe kadar her konunda “babalık” yapan bir başbakan siyasi tarihte görülmemiştir.
Başbakanın kendini beğenmiş ve kibirli üslubuyla, demokratik tepkilerini dile getiren milyonlarca insana utanmadan “çapulcu” diyerek hakaret etmesi, “Bu ülkede evlerinde zorla tuttuğumuz yüzde 50 var” diyerek, halkı açıkça tehdit etmesi, kendisinin normal olmayan bir “patolojik vaka” olduğunu gösteriyor.
Toplumun yoksul ve ezilen kesimleri üzerindeki baskının bir gün bir şekilde patlayacağı tahmin edilebilirdi ama, açık söylemek lazım, hiç kimse bu kadar kitlesel ve uzun süreli bir başkaldırı yaşanacağını önceden öngöremezdi. Son bir haftadır yaşananlar, yıllardır “Bu halktan bir şey olmaz” diyenlere de iyi bir cevap oldu.
Ülke çapındaki eylemler her ne kadar ağırlıklı olarak örgütsüz kitlelerin kendiliğinden tepkisi şeklinde gelişse de, sendika ve emek örgütleri başta olmak üzere, sendikal siyasal örgütlerin yönlendiriciliğine duyulan acil ihtiyaç net bir şekilde görülüyor. KESK ve DİSK’in 2 günlük grev kararı, diğer emek ve meslek örgütleri ile birlikte hareket etmesiyle, kabaran öfkesi kolay kolay yatıştırılamayacak olan geniş halk kesimlerinin doğru hedefe yönlendirilmesi ve daha örgütlü hareket etmesi sağlanabilir.
Eylemler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, kesin olan tek bir şey var. Başbakan ve onun iktidarı bugünden sonra, geçtiğimiz 10 yılda bulduğu ortamı bir daha rüyasında bile göremeyecek.
- Asgari ücret stratejisi 05 Aralık 2024 04:54
- Geçinemeyenler 28 Kasım 2024 04:36
- Asgari ücret tartışmaları 14 Kasım 2024 04:36
- 2025 bütçesi üzerine-3 07 Kasım 2024 04:24
- 2025 Bütçesi üzerine-2 31 Ekim 2024 04:38
- 2025 bütçesi üzerine - 1 24 Ekim 2024 04:38
- Hak mücadeleleri 17 Ekim 2024 03:30
- Borç batağında çırpınanlar 03 Ekim 2024 04:42
- Derin sessizlik 19 Eylül 2024 04:33
- Yeni OVP’nin emekçilere vaadi 12 Eylül 2024 04:35
- Kısır döngü 05 Eylül 2024 04:58
- Az çalıştırıp çok sömürecekler 22 Ağustos 2024 04:20