6 Haziran 2013

Zifosa düşen nelere sarılır?

Yandaş medya mensubu gazeteler, Gezi Parkı direnişinin üstünden yükselen eylemlere çamur atmak için akla hayale gelmeyecek yalanlara sarılıyor.
Bir yandan sanki bazı gerçekleri kabul ediyormuş gibi, “İlk gününde eylemler çevre duyarlılığı olan masum eylemlerdi, polis bu masum vatandaşların eylemine bu kadar sert davranmamalıydı!..” dedikten sonra, “ancak”, “ama”, “ne var ki”,… deyip sonra torbalarında ne kadar çamur, ne kadar pislik varsa atıyorlar direnişe ve direnişçilere!
Daha direnişin ikinci günü; direnişin “ABD, AB tarafından yükselen Türkiye’nin yolunu kesmek için organize edildiğini” ortaya atan bu güçler, halkın yükselen tepkisi karşısında sinip seslerini kestikten sonra şimdi ortalık yatışmaya başlayınca “illegal grupların” hareketi başka mecralara çektiğine, yabancı güçlerden Hükümeti yakmak isteyen bankacılar ve darbeci, komplocu odaklaların bu hareketi yönettiğine,… kadar, aklı başında kimsenin inanmayacağı yalanlarla saldırılarını sürdürmektedirler.
Şu yalanlara bak!
- “Taksim Gezi parkı çevresinde olay çıkarıp provokasyon yapmak üzere oraya giden İngiliz, Alman ABD ve Yunanistan uyruklu, diplomatik pasaportu olan 6 ajan yakalanmış” “haberini” Akit ve Zaman manşete taşımış.
-    Gezi Parkı direnişçileri, direnişi bitirme şartı olarak hükümete, üçüncü köprü ve üçüncü hava limanı inşaatı ve “Kanal İstanbul”dan vazgeçmesini istemişler. Bu projeleri Almanya, İngiltere ve ABD de durdurmak istediğine göre demek ki bu eylemlerin arkasında bu ülkeler var!
-    Bu eylemlerin arkasında AKP Hükümetini yıkmak isteyen bu yabancı güçlerin yanı sıra onların içerideki iş birlikçileri olan büyük sermaye grupları, faiz (bankacılık) ve rant lobisi var!
-    Dolmabahçe’deki Bezmi Alem Camii’nde direnişçiler iki gün boyunca camiyi ele geçirip orada içki içmişler! (Cami imamının “Böyle içki içme gibi bir olay yok” demesine karşın iftira yandaş medyada sürdürülüyor.
Direnişin hemen arkasından borsanın yüzde 10’a varan bir düşüşle çökmesini de izledikleri iktisadi politikaların kaçınılmaz bir sonucu olarak değil de direnişe bağlayan güçler bugün de aynı çizgilerini sürdürüyorlar. Bunlar, sadece çamur atma çizgisinde değil; sanki eleştiriyormuş gibi yaptıkları polis şiddetini kullanmakta da ilk günkü kadar ısrarlılar.
Nitekim Taksim’de ortamı yumuşak tutan emniyet güçleri 500 metre ileride Dolmabahçe’de, Ankara’da, İzmir’de, Adana’da şiddetin envai türünü uygularken nihayet savcılar da harekete geçti; twitterden haberleşen 34 genç için savcılık “Organize suç örgütü kurmak”tan soruşturma açtı. Hükümet ve arkasındaki güçlerin arkasını toplamayı kendine görev edinmiş yandaş medyanın işinin çok zor olduğu görülüyor. Çünkü onların milyonların Türkiye’nin neredeyse her ilinde meydanları doldurması karşısında tutacakları tek dal yalan olmaktadır. Üstelik de gerçek öyle yalındır ki, yalan daha söylendiğinde ortaya çıkmakta ama buna rağmen çaresiz yandaş takımı, yalanı daha da inanılmaz bir yalanla inanılır yapmaya çalışmaktadır.
“Direnişçilerin arkasında ABD, AB ve büyük sermeye güçleri var”a inanılması için Taksim’de dört ayrı ülkeden ajanı bir arada yakalatmak zorunda kalıyorlar. Bir yalan ancak daha büyük bir yalanla doğrulanmak zorunda kalınıyor. Yarın bunun da yalan olduğunun ortaya çıkacağını bilerek!
Bu sıkışmışlıktır, çaresizliktir!
Bu siyasi iflasın ilanıdır!
Bu akıl, vicdan ve ahlakı yitirmiş olmaktır!
Bu gazetecilik adına yapılan bir rezillik, zifos içinde debelenmektir!
Bize de “Size kolay gelsin zifos çukurunda düşüp yalana sarılmaktan başka çaresi kalmamış zavallılar” demek kalmaktadır.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et