Normal
Fotoğraf: Envato
En son hükümet partisinin sözcüsü de kışkırtmadan falan söz etti, kimseyi inandırmayacak suçlamalarını yaptı, günlerdir güzelce anlatılanlara kulaklarını tıkadıklarını bir kez daha ilan etti ve “olayların normal seyrine dönmesi” lafları etti. Herkesin gördüğü bu birliği, bu dayanışmayı, bu ortak sesi anlamıyor görünmeye devam ettikleri belli. Sonu öyle ya da böyle olur da, normal dediği yere dönen yok, onu kim bilir ne zaman anlarlar.
Normal öldü, yaşasın normal.
Alışveriş merkezlerinde dolanmak değil miydi birçoğu için normal olan? E, her köşe başının alışveriş merkezi ile doldurulmasına itiraz etmek normal oldu. Odasını bile toplamamak normaldi, parkta başkalarının çöplerini toplamak normal oldu. Normale dönsen ne olur dönmesen ne olur, milyon göz bunu gördü.
Önceden normal, yanmış belediye otobüslerini görünce devletin malına zarar verenlerden nefret etmekti belki. Şimdi, içinde fotoğraf çektirmek. Sayısız haklı eylemde, çevreye verilen zarar öne çıkarılır, buna inanan da çok olurdu. Şimdi kulakları tıkalılar sayıyor, şu kadar dükkanın camı kırılmış, şu kadar araba ters çevrilmiş diye, öldüren, binlerce insanı yaralayan polis saldırılarının yanında nedir ki, her gören için. Kimyasal gazlarla halkını boğmaya çalışanlar, polisin düşmanlığının mı normal sayılmasını bekliyorlar hala? Vahşetin tanıkları öyle saymıyorsa, normal.
Siyasetten söz edilince ortamdan kaçmaktı belki normal. Bugün, kulağını açıp dinlemek. Ne demokrasinin sandıktan ibaret olduğu uydurması tutar artık, ne siyasetin kimseyi ilgilendirmediği inanışı. Artık yol tarifini “Sanata Özgürlük pankartını geç, Tek Yol Devrim’e gelmeden” diye yapmak normal. Medya apolitikliği nasıl öveceğini şaşırmış olsun, örgüt bayraklarının her yanı sarması haklı olarak itici bulunuyor olsun, “Artık ne yapmak lazım” gibi en politik bir soruyu herkesin birbirine soruyor olması, normal.
Medya ne söylüyorsa aşağı yukarı doğru olduğuna inanmaktı belki normal. Artık hepten satın alınmış olduklarını görmek. Yaş tahtaya bastılar, zorla ufak tefek haberler vermek zorunda kaldılar, “Aslında biz öteki kanallardan daha çok verdik” diye çırpınan oldu, geçmiş olsun. Açığa çıktılar. Dikkate alan kalmadı. Kürtlerin neler yaşadığını hakikaten bilip bilmediği, birçoklarının kafasındaki soru işaretinin adı. Bunca yıl medyanın söylediği ne varsa kuşkulu artık. Pengueni simge bellemek normal.
Polisle, devletle karşı karşıya gelmekten çekinmek, gelenden uzak durmaktı belki normal. Bugün, polis var diye geri basmamak. Şiddetin, baskının insanı susturmaya yetmediği tarihe yazıldı. Devletin her zaman haklı olduğu, düzeni bozmanın zararlı bir şey olduğu, polisin hep üstün ve güçlü olduğu gibi eski lafların alıcısını bulmak zor. Helikopter geçince nasıl ıslıklandığına, saldırgana karşı konvoy yapan taksiciye, eylemciye her türlü yardımı sunan vatandaşa bir bakın. Patırtıya, sise, dumana rağmen birlik olmak, sözünü söylemek, normal.
Kendini kurtarmak, karnını doyurmak, başkasının derdini kafaya takmamaktı belki normal. Şimdiden sonra, dayanışma. Elleriyle bu halka, bu gençliğe yaptığı yararlardan biri, vahşi polis saldırısına tanık olan her insanın birbirinin koluna girmesiyle başladı. Gezi Parkı’nda temizlikten yemeğe daha önce hiç yaşamadığı bir paylaşma deneyimi yaşayanlar, bunun tadını unutmayacaklar. Aynı amaçla bir araya gelen herkesin, birbirine yardım etmesi ve güvenmesi, normal.
Normal, ağaç kesicilerin, kulağı tıkalıların, ezme meraklılarının yanında çok kaldı. Bugün, kendine en yakışan yerde, zorbalığa karşı özgürlük istemek normal. Yarın bu normali yıkıp yerine alışveriş normali dikerler belki. Ama normal şaştı bir kere. Değişmek, değiştirmek normal.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59