Ayı piyasası penguen piyasasına karıştı
Fotoğraf: Envato
Penguenler artık bir sembol! Taksim gezi parkıyla başlayıp tüm Türkiye’ye yayılan direnişin unutulmayacak sembollerinden biri…
Hisse senedi piyasasının da iki hayvan sembolü vardır. Boğa ve ayı!
‘Boğa piyasası’ terimi, gelecek hakkındaki iyimserliği belirtir.
‘Ayı piyasası’ terimi ise tam tersidir. Gelecek hakkında karamsardır. Düşüş beklentisi içindedir.
Geçen hafta Türkiye’de borsa son 10 yılın en büyük düşüşünü yaşadı. Döviz fiyatı yükselişe geçti.
Yani piyasada bir ‘ayı’ havası yaşandı.
Kimilerine göre bu sonuç direnişçi çapulcuların işiydi. Ve Çapulcular Türkiye ekonomisine zarar veriyordu.
Başbakan yardımcı Ali Babacan’ın da itiraf ettiği gibi… Piyasalardaki düşünün bir yanı dış piyasalardaki gelişmelerle ilgiliydi fakat bir yanı da çapulcuların direnişiyle ilgiliydi!
Başbakan yurt dışına giderken piyasalar sallanıp ardından biraz durulmuştu.
Başbakan Tunus’ta Gezi Parkı eylemlerini değerlendirdi. Kısa bir süre sonra borsa endeksi düştü. Dolar ve faiz yükseldi.
‘GEZİ’ PİYASALARI NEDEN ETKİLEDİ?
Reyhanlı’daki patlama, Türkiye’nin sınır ötesi riski taşıdığını gösterdi. Dış politikasının risk taşıdığı açığa çıktı.
Gezi Eylemleri dış politika riskine, iç politikayı da ekledi. Ne de olsa tek ve değişmez olarak algılanan otorite sarsılmıştı.
Bu durum “kısa ve orta dönemde dalgalanmalar olabilir” algısını perçinledi.
Seyri ne yönde olur?
Bekleyip göreceğiz.
Ama şunun altını hemen çizelim. Birilerinin çıkıp, “Gördünüz mü yaptığınız eylemler Türkiye ekonomisine zarar veriyor” demesi son derece anlamsız.
Zira piyasalar sadece iç-dış siyasi okumalar yapmıyorlar. Aynı zamanda çok güçlü olduğu söylenen ekonominin kırılgan yanlarını da görüyorlar.
Söz konusu kırılganlıkları sıralamadan önce yeri gelmişken şu muhteşem esprili ve yaratıcı cevabı sizinle paylaşayım.
Yandaş kanal çalışanı Jöleli ekonomist Yiğit Bulut tweet atmış: Türkiye milyarlarca dolar kaybetti mutlu musunuz?”
Cevap: Valla biz çapulcuyuz nereden bilelim nerede ne kaybettiniz. Bize ağaç sor, çiçek sor!
RANT VE BORÇ ŞÜPHE UYANDIRIYOR
Şimdi gelelim ekonominin kırılganlıklarına.
Döviz açığı yüksek!
Ekonomi ucuz dövize bağımlı.
Her büyük yatırım yeni büyük borçla yapılıyor.
Örneğin 3. Köprü, yeni havaalanı vs. Hepsi büyük bir dış kredi ile yapılacak projeler. Bu durum dış kredi riski yaratıyor.
Tamam! Uluslararası piyasalar kredi vermek için yarışıyor. Ama öte yandan şunu da görüyor ki Türkiye’ye verdiği krediler hep rant alanına yatırılıyor.
Üretimle ilgili büyük projeler ortada yok. Bu da Türkiye’nin kredi riskini artırıyor.
Özel sektör sürekli dışarıdan borçlanıyor. Dövizin yükselmesi bu kesimin uykularını kaçırıyor. Batma ihtimalini güçlendiriyor.
Şu an tıkırında işliyormuş gibi gözüküyor! Ama her geçen gün ucuz döviz, ucuz ithalat, ucuz emek ve bunlara bağımlı ihracat üzerinden işleyen ekonomi kötü sinyaller vermiyor değil.
Bu kırılganlıkta çapulcuların hiçbir suçu yok!
Üstelik söz konusu ekonomik işleyişin mağduru olan çapulcular, hiçbir günahlarının olmadığı ekonomik kırılganlığın olası kırılmasında faturasını ödeyecekler…
Ha bu sefer faturayı geçmişteki gibi kolay kabul ederler mi? Hiç sanmam.
4 AYDA 1 MİLYON YENİ YOKSUL!
Türkiye’nin istikrarlı ve güçlü ekonomisinden dem vuran çok!
Hatta Türkiye’nin isyanını bu durumu çekemeyen dış güçlerin provokasyonu olarak değerlendiren de…
Nedense ‘güçlü’ ekonominin çapulcuları nasıl ezdiğinden… Yoksulların sayısını nasıl da arttırdığından bahseden yok!
Yayımlanan son istatistikler 2013’ün ilk dört ayındaki hızlı çıkışla birlikte yoksul sayısının 11.5 milyona yükseldiğini ortaya koydu. Türkiye’de, 326 liradan daha az aylık gelirle yaşayanların sayısı kaç? 11.5 milyon…
Son dört ayda yoksul sayısı 1 milyon artmış.
Sizce yoksulluk sınırı 326 lira mı?
Düşünün, hesaplamada gerçek yoksulluk sınırı baz alınırsa yoksul sayısının kaç çıkacağını? Ne istikrar ama!
ÇAPULCULUKTUR BİZİM İŞİMİZ KESİNLİKLE YOKTUR FAİZ LOBİMİZ
Başbakan uçaktan inmiş kendini havaalanında karşılayan tabanına sesleniyor: Faiz lobisine rağmen buralara geldik. Ve bu faiz lobisi şu anda borsada spekülasyonlara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini zannediyor. Bu milletin alın terini biz onlara yedirtmeyeceğiz. Bir bankanın genel müdürü çıkıp da bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa bunlar karşısında bizi bulacaktır.”
AKP yılda kaç milyar dolarlık bir faiz çarkını yönetiyor? 80-90 milyar.
10 yıldır halktan topladığı vergileri içerideki ve dışarıdaki rantiyelere, haramzadelere faiz olarak dağıtıyor. Milli gelirin yüzde 13’ü faize gidiyor.
AKP faizle beslenen bankacılık sistemini gözü gibi koruyor. Ödedikleri kurumlar vergisi miktarına bakarsanız bankaların aslanlar gibi kazandıklarını görürsünüz.
Dünyanın reel faizi en yüksek ülkesinin başbakanı, ‘faiz lobisiyle boğuşuyoruz’ diyor. Yersen!
2012 yılının kurumlar vergisi rekortmeni kim?
Türkiye Garanti Bankası… Yani genel müdürü, ‘ben de çapulcuyum’ diyen banka!
Sayın başbakan müsterih olunuz. Bankaya yönelik tepkileri dindirmek için ‘çapulçuyuz’ demek zorunda kaldılar. Yoksa sizin döneminizde faizle ihya olan o bankanın yeri sizin yanınızdır.
Emin olunuz! Çapulculuktur bizim işimiz kesinlikle yoktur faiz lobimiz!
- Ezdirmemek ne kelime suyunu sıktılar 26 Aralık 2024 06:55
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55