Gezi Parkı Kent Ormanı
Fotoğraf: Envato
Taksim Gezi Parkı, sadece gezi parkı olmanın çok ötesine geçti. Yıllar önce Irak işgaline destek veren ve asker gönderme kararı alan İngiliz parlementosunu protesto etmek için parlamento kapısına 10 metre uzaklıktaki parka çadır kuran savaş karşıtlarının çadırları halen duruyor. Dünyanın her yerinden Londra’ya gelen sadece savaş karşıtları değil, özünde insan sevgisi olan herkes bu çadırları ziyaret ediyor. Zaman zaman küçük tartışmalar yaşansa da, ne İngiliz Meclisinden çıkan parlamenterler, ne polis parka müdahale edemediği gibi, ilk günden bu yana duran pankartlara da müdahale edemiyorlar. Pankartlarda sadece sloganlar yok, dönemin başbakanı Toni Blair’i, Bush’un elinde tasmalı köpek gibi gösteren posterler de var ve bu oralarda insanların demokratik hakkını kullanmak ve siyasetçileri eleştirebilmek özgürlüğü sınırları içerisinde sayılıyor. Tabii ki İngiltere ve Avrupa ülkelerinde de polis zaman zaman insanlık dışı saldırılarda bulunuyor. Özellikle zenginler toplantısı G8’in alacağı kararlarla dünyayı daha da fazla kana bulayacağını düşünen antikapitalistler, isyan ve karşı duruş bayrağını yükselttikleri zamanlarda polisin sert müdahelesiyle karşılaşıyorlar. Ancak polis birey olarak “Kötü davranışının bedelini ödemek” tehlikesini biliyor. Kaldı ki isteseler de istemeseler de kendileri emekli maaş kuyruğunda unutulmuşluğun yalnızlığını yaşarlarken, o gençler 10, 15 yıl sonra bu ülkeyi yönetiyor olacaklar.
Peki bizde durum neden böyle değil? Neden İstanbul’da tuvalete gitme izni bile Başbakandan geçiyor? Neden Vali arasıra insani izler taşıyan mesajlar yayınlamasına rağmen hemen ardından muhtemelen Başbakanın özel talimatıyla meydanda akla gelmeyen müdahaleler oluyor. Neden Belediye Başkanı son bir kaç gündür buhar oldu. Ve en önemlisi neden, hadi İçişleri Bakanından vazgeçtik, vali, Belediye başkanı, “Olaylar bizi aştı. Başbakanın dediği oluyor. Madem bize ihtiyaç yok, görevimizi daha iyi yapan birine devrediyoruz” deyip emekliliklerini isteyemiyorlar.
Çok mu zor Başbakanın “ Taksim parkındaki kestane ağaçlarının kesilmesinden vazgeçtik. Projeyi sizin talepleriniz ve hukuki nedenlerle durduruyoruz ve daha önce açıkladığım gibi parkı kent ormanı yapıyoruz.” demesi. Dese mağlup mu olacak?
Der mi?
Kendi isteğiyle olmasa da, daha önce baleyi müstehcen bulan açıklamalarına rağmen “AKM’yi yıkıp yerine daha güzel bale ve opera salonu yapacağız” dediğine göre, der, der. Ve dese iyi our.
- Esaaad 12 Aralık 2024 05:18
- Zekai Çıngıllıoğlu 05 Aralık 2024 04:49
- Niye dövüyoruz? 28 Kasım 2024 04:37
- Kanal İstanbul 21 Kasım 2024 04:54
- Ormanlarımız için direneceğiz 14 Kasım 2024 04:31
- Zııt Erenköy 07 Kasım 2024 04:22
- BARIŞ 31 Ekim 2024 04:21
- Bölünmez bütün 24 Ekim 2024 04:41
- Martı başı 1 buçuk 17 Ekim 2024 04:28
- Öcü 10 Ekim 2024 04:50
- Siyaseten palavra 03 Ekim 2024 04:38
- Gömün 26 Eylül 2024 04:16