12 Haziran 2013 10:50

Marjinal

Marjinal

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gezi Parkı’nda başlayan ve ülke geneline yayılan eylemlerin üzerinden 16 gün geçti. Başbakanın Gezi Parkına topçu kışlası yaptırma inadını sürdürmesi ve projeye karşı çıkanları “marjinal”, “ideolojik”, “yoldan çıkmışlar” gibi ifadelerle suçlaması, hükümet ve Başbakana yönelik öfkeyi arttırdı.
Başbakanın demokratik tepkilerini gösterenlere karşı “üç-beş çapulcu” diyerek aşağılamasıyla başlayan malum söylemler, eylemlerin yaygınlaşarak daha da kitleselleşmesi sonrasında, “Bunlar dış güçlerin, faiz lobisinin işi”, “Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanlar eylemleri kışkırtıyor” gibi tamamen korku ve paranoyaya dayalı ifadelerin Başbakan, hükümet temsilcileri ve yandaş medya tarafından daha yüksek sesle dile getirilmesine neden oldu.
Gezi parkı eylemlerinin ciddi anlamda yaygınlaşmasının ardından, günlerdir sermaye medyası tarafından eylemcilerinin “örgütsüzlüğü”, “siyaset dışı olması” üzerinden “siyasetsizlik” güzellemesi yapılıyor. Bu şekilde örgütsüz olanları “masum”, örgütlü olanları ise “suçlu” gibi göstererek, iktidar partisinin “örgütlü gücü”ne doğrudan destek veriyorlar.   
Başbakan ve özellikle İstanbul valisinin iktidarın zulmüne karşı direnen halkı bölmek için kullandıkları “İçinizde marjinal gruplar var” ifadesi en çok öne çıkan söylem. Siyaseti sadece kendileri gibi düşünenler için “meşru” sayan, kendisi gibi düşünmeyen, farklı olanları “marjinal” olarak suçlayıp küçümsediklerini sanıyorlar.
AKP’nin son seçimlerde yüzde 50 oy almasından hareketle “çoğunluğu azınlığa ezdirmeyiz!” gibi, ilkokul matematik seviyesini bile yakalayamayan bir mantıkla hareket edenlerin, ülkenin dört bir yanında yüz binleri alanlara çağıranları “marjinal gruplar” olarak ifade etmesi dikkat çekici. Bu durumda sendikalar, partiler ve siyasi grupların hepsi “marjinal”.
11 yıl boyunca iktidarın politikalarına karşı çıkan herkesin “marjinal” olmakla suçlandığı hatırlanacaktır. Çünkü AKP hükümeti ve onun “tek adamı” Başbakan, karşılarında kendisine karşı örgütlenmiş, ne yaptığını bilen, hedefleri ve idealleri olan bir nesil istemiyor. Başbakanın ve İstanbul Valisi’nin özellikle “örgütsüz” gençleri hedef alarak, “İçinizde marjinal gruplar var” vurgusu yapması bu yüzden boşuna değil.
Başbakan ve İstanbul valisinin sabah akşam papağan gibi tekrarladıkları ve direnişte olanları  bölmeye ve birbirine karşı kışkırtmaya yönelik sözleri, düşünmeyen, sorgulamayan, iktidara ve onun uygulamalarına koşulsuz itaat eden, her yönüyle “tornadan çıkmış” bir nesil yaratma projelerinin ellerinde patlamasından duydukları korkunun adım adım büyük bir kabusa dönüştüğünü gösteriyor.
Başbakanın ve sermaye medyasının halkın geniş kesimlerinin giderek artan öfkesi ve tepkileri karşısında içine düştükleri “eziklik” duygusu, toplumun örgütlü güçlerine karşı aşağılama, hakaret ve çarpıtmalarla dolu sözlerle dışa vuruluyor. Bu anlamıyla valisi, polisi ve medyasıyla “yandaş cephesi”nin ciddi bir “psikolojik travma” yaşadığı söylenebilir.
Bugüne kadar yaptıkları her şeyi doğal bir kanun, kendilerini de karşı konulamaz bir güç gibi göstermeye çalıştılar. Başbakanın yıllardır “içeriden” ve “dışarıdan” verilen gazlarla şişen “ego”su ise, gezi parkı eylemlerinin ardından patlama aşamasına geldi.  
Başbakan her başı sıkıştığında başvurduğu “marjinaller” ifadesi ile ülke çapında sokağa çıkan insanları “azınlık” olarak gösterip küçümsemeye çalışsa da, kendisi ve partisi için hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını daha net görmeye başladı.
Eylemler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, 11 yıldır toplumu içine zorla tıkmaya çalıştıkları “cam fanus” parçalanmaya başladı. Neresinden bakarsanız bakın, AKP ve Başbakan için “Yolun sonu görünüyor!”

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa