Halk kıpırdarsa!..
Gezi Parkı direnişiyle birlikte; siyasetten ekonomiye, kültür-sanattan spora kadar ülkenin gündemi tamamen değişti. Daha güzel, daha yaşanılır bir dünya için verilen mücadelenin önemli bir adımının gündemin baş sırasına oturması elbette sevindirici bir gelişme. Şu aşamada; doğaya, özgürlüklere, onura sahip çıkmak için insanların bir araya gelip ses çıkarmasından daha umut verici bir şey olabilir mi?.. “Motorları maviliklere süreceğimiz güzel günlere” doğru atılan dev bir adımı yaşıyor ve özümsüyoruz!.. Tabii bir yandan da dersler çıkarmayı unutmadan... Milliyetçi, militarist ve cinsiyetçi söylemlere prim vermeden...
İnsanlar kıpırdadıkça özgüven kazanıyor, özgüvenlerini dayanışmayla yoğurarak yaptıkları işlerle de başka bir dünyanın mümkün olabileceğinin somut örneklerini ortaya koyuyorlar. Bu nedenle, Gezi Parkı’nda direnenleri dağıtmak için gaz bombaları patlatılırken, spor sayfalarındaki transfer “bombaları” pek kimsenin ilgisini çekmiyor.
İktidar, despotluğunun bedelini spor alanında da ödüyor. Mesela, 20-30 Haziran tarihleri arasında Mersin’de düzenlenecek olan Akdeniz Oyunları artık hiç kimsenin umurunda değil. Oysa iktidar bu oyunları, tanıtım ve kendi reklamını yapabilmek açısından çok büyük bir fırsat olarak görüyordu. Ezilmeye, kişiliksizleştirilmeye, itibarsızlaştırılmaya karşı isyan eden kitleler, iktidarın Akdeniz Oyunları üzerinden hayata geçirmeye çalıştığı para, rant, kâr temelli hesapları alt üst etti. Başkaldırı dalgası tüm ülkeye yayılırken kim Akdeniz Oyunları’na odaklanabilir ki?..
Aynı şekilde, Türkiye’deki 7 şehirde, 21 Haziran ile 13 Temmuz tarihleri arasında FIFA U20 Dünya Kupası organizasyonu gerçekleştirilecek. İktidar bu organizasyonu da yine tanıtım ve reklam açısından önemli bir fırsat olarak görüyor. Ama “doğa-insan-emek” diyenlerle “para-rant-talan” diyenlerin mücadelesi bu denli ısınmışken, yeşil sahadaki mücadeleye kim yakın ilgi gösterebilir ki?..
Tüm bu gelişmelerin, İstanbul’un 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapma şansını da oldukça azalttığını unutmamak lazım.
Zorbalık, spor alanında hak ettiği karşılığı görüyor...
Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın şike soruşturması kapsamında UEFA Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi bile beklenen ilgiyi görmedi ki, normal zamanda böyle bir haber rahatlıkla günler boyunca gündemin en önemli maddesi haline gelebilirdi.
Ne transfer “bombaları”, ne Akdeniz Oyunları, ne U20 Dünya Kupası ne de Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın Avrupa kupalarından men istemi ile UEFA Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi gündemi değiştirebildi. Ne gam!.. Yeter ki doğaya, çevreye, emeğe, özgürlüğe ve onura sahip çıkan insanlar hayata damgalarını vursunlar...
Halk kıpırdarsa işte böyle gündem değişir... Bir de ayağa kalkarsa, işte o zaman dünya değişir!..
Baskı, kibir ve yalan imparatorluğuna karşı en gür sesimizle bir kez daha haykıralım: “Her yer Taksim, her yer direniş!..”
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!
Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.
Evrensel'i Takip Et