18 Haziran 2013

Yalan burgacı her gün büyüyor

Gezi Parkı gözaltıları legal siyasi çevreleri de kapsayarak intikam almaya dönüşmüş bulunuyor.
Emniyet güçlerinin dün de birçok evi bastığı ve birçok kişiyi gözaltına aldığı haberleri geliyor. Öyle ya Başbakan “bütün bu yurt sathını saran eylemlerin organize” olarak düzenlendiğini, hükümeti hedef alan bir komplo olduğunu iddia ediyor; bu komplonun arkasında da “faiz lobisi”, “büyük iş çevreleri”, “yabancı güçler var” diyor. Eh bunların ardından polis de eylemlere katılanları toplamaya başladı.
Peki polis, hadi darbe girişiminin arkasındaki dış odaklara ulaşamıyor, ama “faiz lobisi”, “karanlık iç odaklar”,”büyük iş çevreleri”,… gibi bilinen, kişi ve grupları niye toplamıyor?
Çünkü bir süre sonra onlar unutturulup, elde olanlar için örgütler uydurulacak ya da legal örgütler illegal faaliyet yürüttü diye suçlanacaklar! Bu ülkede bu numaralar her darbe döneminde yeniden yeniden yaşandı. Şimdi de Erdoğan diktatörlüğünde yaşanıyor.
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı’yla hesaplaşmasını dün de grubunda sürdürdü. Söylediklerinin, önceki gün, ondan önceki gün, ve daha önceki gün söyledikleriyle hiçbir farkı yoktu. Ama o salona toplanan kalabalık ve AKP Meclis Grubu’nun o saçlı sakallı mensupları, yine de sanki Başbakanları yeni bir şey söylüyormuş gibi onu sadece elleriyle değil gövdeleriyle bile alkışladı!
Başbakan grup konuşmasında, camiye ayakkabıyla girip orada içki içmekten başörtülü kadınlara saldırmaya, eylemlere katılanların uluslararası yerli büyük sermaye güçlerinin emirleriyle hareket ettiğinden illegal örgüt mensubu olduklarına, tamamen işkembeyi kübradan yalanları gerçekmiş gibi yeniledi. Ama işin ilginci Başbakan MHP’lilerle solcuların, CHP’lilerle BDP’linin, Kemalistlerle Apocuların yan yana gelmiş olmasını da hazmedemiyor; “Siz nasıl bir araya geldiniz, sizi kim bir araya getirdi?​” diye soruyor. Yanıtı da kendisi veriyor Başbakan: “İşte bize komplo kuran o güçler bu bir araya gelmez olanları bir araya getirdi! Eylemlerin bir komplo, bir organizasyon olduğunun en büyük göstergesi bu!” diyor.
Hani önemli ve resim hayranı bir faşist, Picasso’yu ziyaret edip resimlerini görmek ister, “Guernica” tablosu önünde durup uzun uzun baktıktan sonra, “Harika üstat, savaşı, vahşeti harika resmetmişsiniz, bunu nasıl yaptınız” der. Picasso’nun yanıtı gayet kestirmedir: “Bu tabloyu ben yapmadım siz yaptırdınız!”
Erdoğan da eğer bu eylemlerde olağan siyaset ilişkileri içinde hiç bir araya gelmeyen siyasi odaklar bir araya gelmişse, burada en önce aynaya bakmalıdır. Çünkü onları bir araya getiren kendisinin politikaları, halka tepeden bakan, kibirli, üstenci, vıcık vıcık popülist ama insanların özel hayatına, inançlarına, kaç çocuk yaptıklarına bile karışan yönetim tarzıdır. Erdoğan bu gerçeği görmedikçe, Gezi Parkı’yla hesaplaşmasını bitirip “huzura” eremeyecektir. İki miting yetmeyecek, üç tane daha yapmak da kesmeyecek, günde iki miting üç toplantı yaparak bu söylediği vıcığı çıkmış yalanları yinelemeye ihtiyaç duyacaktır!  Çünkü polis şiddetini ve hükümetin tutumunu savunmak için öne sürdüğü gerekçelerin yalan olduğunu herkesten çok kendisi bilmektedir. Bu yüzden her yalan bir başka yalanla örtülmeye çalışıldıkça bir yalan burgacı oluşmakta, her yalan bu burgacın emme gücünü büyütmektedir!
Eğer ülkenin otoriter Başbakanı bu burgaca düşmüşse, gerçeğin yolunu bulması çok zordur. Çünkü, bunun için öncelikle yanlış yaptığını kabul etmesi ve olup bitendeki kendi rolünü kabul etmesi gerekir ki, o zaman da otoriterliği biter, Tayyip Erdoğan’lığı biter! Yani ya gerçeğin yanını seçecektir ya da Tayyip Erdoğan olmayı!
Bu çok zorlu bir ikilemdir ve bizim bildiğimiz Erdoğan kendi yanını seçmiştir ve seçmeye devam edecektir.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et