Endişelenmeyin mutlu olun

29 yaşındaki eski CIA Teknik Asistanı Edward Snowden’in açıklamalarının yarattığı panik sürüyor. Edward, Amerikan hükümetinin milyonlarca Amerikalının cep telefonu kayıtlarına ve görüşmelerine ulaştığını, binlerce insanı da bu kayıtlardan dolayı fişlediğini açıklamıştı.
Snowden, Amerikan hükümetinin milyonlarca Amerikalının temel hak ve özgürlüklerini Vatanseverlik Yasası kapsamında ihlal etmesinden üzüntü duyduğunu, hükümetin bu tecavüzünün mahkemeler ve kongre tarafından desteklenmesinin ve eylemlerin görmezlikten gelinmesinin bir skandal olduğunu belirtmişti. Buraya kadar kulağa güzel geliyor. Fakat bu gerçekte ne anlama geliyor?
Bunun anlamı: Mahkemeler gerçekten mahkeme değil. Dahası, mahkemeler halka açık değil. Bunlar gizli mahkemeler ve gizli yargıçlarla yürütülen operasyonlar. Bu gizli yargıçlar, ABD Adalet Bakanlığında ses geçirmez mahkeme salonlarında toplanıyorlar. James Bamford, 2008’de yayınlanan “Gölge Fabrika: 11 Eylüle dair Çok Gizli NSA Belgeleri, Amerika’da gizli dinlemeler” adlı kitabında gizli yargıçların gizli tarikatlar gibi FISA (Yabancı İstihbarat Yasası) kapsamında mahkeme gibi görünen ama aslında başka bir şey olan sahte mahkemelerde illegal süreçlere dahil olduklarını anlatıyordu.  
Kongre için konuşmak gerekirse, arada bir iyi işler yapıyorlar, görmezlikten gelmek de bu iyi yaptıkları işlerden biri. CIA’nın çeşitli operasyonlarında üs düzey olarak çalışmış Leroy Fletcher Prouty, gizli bir operasyon hakkında bilgilendirme yapacağı bir senatörün kendisine “Kısa kes. Ne kadar az bilirsem o kadar az zarar görürüm” dediğini açıklamıştı. Bir diğer deyişle, “Bana anlatma” demek istediğini.
Kongre, hükümetin dayattığı baskıcı yasaları görmezden gelerek, yasa dışı arama, dinleme ve 11 Eylülden sonra şişirilen  korku ortamına da katkıda bulunuyor. Bu olaylardan sonra şeker dükkanının anahtarını istihbarat teşkilatlarına bırakan kongre, bu zarara aşağılama da katmak için yasaya Vatanseverlik Yasası adını verdi. Ki, aslında bunun tam tersidir. Suçları yasal hale getirmişlerdir. Dinlemeyi rutin hayatlarımıza sokmuşlardır. Hükümet ise bütün bunlar karşısında her şey çok güzel diyor: Endişelenmeyin mutlu olun.