Güya iktidar
“Güya namaz kılıyorlar” sözü her şeyin özeti.
Yönünü Allah’a dönmüş olana bu kadar hoyrat olan, dinin kurallarını dahi yok sayıp, siyasetin hizmetine sokan bir zihniyet...
Bira içene, öpüşene, direnene ne yapacağını varın siz düşünün.
Yapıyor da zaten...
“Güya bir iktidar”dır artık... Halkın içtiğine, sevdiğine, sevgilisine, parkına, ağacına karışan... Sandık sandık dedikçe, demokrasi ve özgürlüklerden uzaklaşan.
Polisin, zabıtanın, eli sopalı, bıçaklı çetelerinin arkasına sığınan bir köhnemişlik. Özgürlük dedikçe dinden, yaşam biçimi dedikçe camiden ve kışkırtmadan medet ummak, hangi derdi çözer?
Paranoyanın zirvesi. Güya o yönetiyor ülkeyi, ama herkes ona karşı... Dış güçler, iç sentezler, faiz lobisi, büyük sermaye, Amerika, Almanya, sendika, dernek, mimar, doktor, öğrenci, işçi, sen, ben, bizim oğlan... Herkes...
Hayatın bir anında sizinle aynı şeyi düşünmemiş herkes...
Son üç haftayı turnusol kağıdı gibi koyan bir iktidar. Söylediğine ikna olmayan herkes suçlu, herkes düşman. Son üç haftada yaşananların hangi birini anlatalım? Hangi birini anlamaya çalışalım?
Bir adam, sair efradı ve bütün bir kolluk gücü... Üniformalılar... Düşman saymaktan, kendi gibi olanlar dışında herkese savaş ilan etmekten ibaret konuşmalar...
Neden?
Yüzde 50’nin kaygısı mı bu? Halka mı güvenmiyor, yoksa etrafına mı? Halktan mı korkuyor, yoksa onu iktidara taşıyan güçlerden mi?
Kılıçla gelen kılıçla gider... Faiz lobisiyle gelen de, faiz lobisiyle, Koç’la, Amerika’yla... Bu mu bu kadar korkutan? Sadece bu mu? Var mı böyle bir tezgah sahiden? Koyun ortaya kanıtlarıyla... Elinizden tutan mı var?
Yaydığınız onca yalan haber, hep halkla ilgili... Milli Şef dönemi muhafazakar propaganda diliyle Gezi direnişi suçlanabilir mi Allah aşkına? Namazı bile bölerek, milliyetçi gerici ne kadar paranoya varsa yardıma çağırarak, ne olur mesela?
Koruyabilir misiniz iktidarı? Hem ülke harap olduktan sonra korusanız kaç yazar?
Güya huzuru, güya ülkeyi koruyorsunuz öyle mi?
Hayır bayım, hayır!
Siz elinizdeki son baruta kadar bizzat kendinizi, kendi iktidarınızı, hatta sadece mağrur kibrinizi koruyorsunuz... Halksa basit bir hak arama eyleminde uğradığı zulmün içinden, yeni bir demokrasi devşiriyor. Direndikçe öğreniyor, öğrendikçe direniyor. Düşmanlığı, farklılığı bir kenara koyup el ele yürüyor.
İç mihrak dediğiniz işte bu halk, talebiyse özgürlük ve demokrasi... Mahkeme kararlarını size uygulatmak için bile halk direnişi gerekiyor, farkında mısınız?
O yüzden bir durun, özür dileyin, yasanın gereğini yapın... Hâlâ size bir şeyler söylüyorken, halkın sesine kulak verin.
“Güya iktidar” haline gelmek istemiyorsanız, yapmanız gereken bu...
İnsanlık tarihi sayısız örnekle dolu, kazansalar bile hayırla anılmayan sayısız örnekle.
Ben sizi tanımam, ama tanıyanlar kişiliğiniz gereği hangi yoldan gideceğinizi söylüyor. Ben bu halkı tanırım biraz, onların hangi yoldan gideceğini söylüyorum.
Unutmayın, her şeye güya dersiniz, bu halka diyemezsiniz.
Güya bir halk, olmaz...
Gayrısı size kalmış.
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284338.jpg)
Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal
![Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/254547.jpg)
İletişim Başkanlığı deprem raporu: Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı
![Çayırhan işçilerinin özelleştirmeye karşı yürüyüşü devam ediyor:](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284233.jpg)
Özelleştirme karşıtı yürüyüş sürüyor: Eylemler üretimi de etkilemeli
![Diyarbakırlı işçiler sürece ilişkin temkinli, iktidardan umutsuz](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/280807.jpg)
Evrensel'i Takip Et