Mussolini çok konuşuyor Taranta Babu çok korktuğu için çok konuşuyor (N. Hikmet)
En gençlerimizin anlama yetenekleri, anlakları (zekaları) karşılarındakilerden oldukça yüksek.
Bu, kimilerini kötülemek için söylenmiş bir söz değil.
Yalnızca olanlara, söylenilenlere bakılarak, gerçek olgular üzerinden yapılmış bir saptama…
“Ben aşığım……” sözüne
“Git konuş Abi bence! “ karşılığı verilirse siz ne düşünürsünüz?
Birincisi ne denli boş bir söz ise, ikincisi o denli ince anlamlı, düşündürücü, gülümsetici bir söz…
Gençlerin onlarca savsözünü (sloganını) sayabilirim size şu son aydan. Karşılarındakilerin de onları anlamamış davranışlarını, karşı sözlerini…
Gençleri her savsözünü duydukça,
“ Hiçbir olguyu atlamamışlar…”
diye düşünüyorum.
Yaptıkları her şey de “us” dolu…
Yanıt vermeğe çalışanlarsa şaşkınlık gösteriyorlar. İlle yanıt vermeğe çalıştıkça da şaşkınlaşıyorlar.
Ne de çok konuşuyorlar?
(Bunun için yazımın başlığı olarak Nazım Hikmet’in dizelerini koydum ya…)
Aslında karşı olduğum sözüm ona atasözleri vardır. Kimi kez olguların karşısında, “Demek ki böyle durumlar karşısında söylenmişmiş…” derim.
İşte bunlardan biri:
“Şecaat arz ederken mert i Kıpti sirkatin söyler…”
derler ya… Konuşurken de böyle durumlara düşüyorlar. Oysa onlar, anlaklarını çalıştırdıklarını sanıyorlar besbelli…
Örneğin “referandum” (halk oylaması yerine) diyorlar, ya da
“Plebisit” diyorlar.
“Yanılıyor muyum?” diye Dil Derneği’nin yeni çıkardığı sözlüğüne baktım:
Referandum: 1. Bir kimse ya da bir sorun için halkın olumlu ya da olumsuz kanısının belirlenmesi amacıyla yapılan oylama
Plebisit: Devletler hukukunda bir ulusun hangi devlete bağlanacağıyla ilgili oylama.
karşılıkları veriliyor.
İkisi birbirinin yerine kullanılabilir mi?
Ayrıca “Gezi” için bu durumlar da söz konusu değil hukukçulara göre.
(sürecek)
Evrensel'i Takip Et