Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem

Geçtiğimiz hafta sonu Başbakan Erdoğan, birdenbire ortalıktan kayboldu. Bağırış, çağırış, haykırış, sövüp, sayma ve azardan uzak, cumartesi-pazar, bir güzel ‘kafasını dinledi’ Türkiye. Olan Emine Hanım’a olmuştur. Allah sabır versin. Belki de bakanlar kurulu toplantısının tam orta yerinde ‘kasıtlı’ olarak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı ‘telefona çağırtan’ ABD Başkanı Tarak Obama(!) “Reco! Mitingi, şarkıyı, şiiri, kundurayı, ‘içtiler-içmediler’ papatya falını, ondan bundan hesap sormayı, Levent Kırca’yı fırçalamayı, Haliçport’u, Gezicort’u, Kemal’i falan bırak biryana. Yengeyi de tak koluna, tencere, tava/ al biraz temiz hava. Gözlerinden öperim” demiştir. Washington arıyor ya ‘boru’ değil, ‘Marmaray’ hiç değil, ‘bakanlar kurulu’ toplantısı da neymiş ya, ‘Ahfeşin keçisi’ misali, geç bir kalem bunları!

GÜRÜLDEME PADİŞAHIM

Allahın ‘beysbol sopası’ yok. “Gürüldeme padişahım, senden büyük Obama var!”
 ‘Öteki mahalleden’(!) diye sürekli sataşıp durduğu ‘müdür’(!) Kemal Kılıçdaroğlu’na sarf ettiği “Zencilikten beyazlığa geçmek istiyor” lafını, edebiliyorsa etse ya, elin ‘Afroamerikan’ına. Mezhep ayrımcılığı derken, şimdiki dersimiz de ırkçılık… Bir diyor “Hepimiz kardeşiz.” İyi de senin indinde bizler ‘üvey kardeşiz.’ Sonra ekliyor: “Ayaklar baş oldu.” Başa ne oldu? Aldı başını gitti mi? ‘Baş müzakereciden’ değil, sen, ben, bizim oğlandan bahsediyor. Bizim esamemiz mi okunur ‘Kasımpasha Aristokratı’ yanında? ‘Kundura tuluatı’ bitti, ayaklara geçildi.

MOBESE’DEN GÖRÜLMEZ KAZA!

Dünya balistik, kriminoloji ve adli tıp tarihine geçecek bir olaydır işçi Ethem’in başına gelenler. Polis, havaya iki el ateş ettikten sonra, üçüncü kurşunu da gökyüzüne doğru sıkacakken olanlar oluyor. Tesadüf oradan uçmakta olan ‘martı sürüsü’ (ki olay Ankara’da geçiyor) korkudan fazla tutamayıp, silahı çeken bu polisin kaskına isabet ettiriyor. Polis, kaskına havadan gelen bu darbelerle sendeliyor, hatta yüzünü koruyan ‘şeffaf siperlik de’ yer yer bulanıyor. Tam o sırada eylemcilerin kendisine attığı bir taş, tabancayı tuttuğu bileğine çarpınca ‘yerçekiminin’ de etkisiyle, kolu aşağıya doğru düşerken, aynı anda ‘havanın kaldırma kuvveti’ sayesinde tekrar doğruluyor. Fakat ters yöndeki bu ani ‘kas hareketlerinden’ dolayı, çevik kuvvet görevlisinin, tetikte olan işaret parmağına aniden ‘kramp giriyor’, tabanca ateş alınca da, ‘adres sormayan kurşun’ Ethem’in beynine saplanıveriyor. Bu MOBESE’den hiç  ‘görülmez kaza’ ya! Hem karadan, affedersiniz hem de havadan ‘çapraz ateş’ altında kaldığı için de, bu durum, polisin meşru müdafaasından başka bir şey değildir! Destan öyle kolay yazılmıyor beyler!!! Sen ‘talih kuşu’ ikramiyeden bahset.

THE MARMARA OTELİ’NİN LOBİSİ

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan direnişin arkasında ‘Yahudi Lobisi’nin olduğunu söylüyor. Başbakan’a göre de ‘Faiz lobisi.’ Aslında bu kumpasta ‘The Marmara Oteli’nin Lobisi’, ‘Gezi Oteli Lobisi, ‘Divan Oteli Lobisi’nin de parmağı var bence!
Mısır’da ‘Müslüman Biraderler’(!) ve Mursi devrildi. ‘Mursi’ gider ‘Murti’ gelir. Bu yeni gelişme için “En kısa sürede seçimlerin yapılması zaruridir” diyen ‘başkalarının’ İçişleri Bakanı Ahmet Avutoğlu’na(!) soralım, o bilir kafadan: “Bu ‘Müslüman Biraderleri’(!), Amerika’daki ünlü devrik ‘Yahudi’ finans kuruluşu Lehman Brothers’ın eski İcra Kurulu Başkanı mı alaşağı etti acaba?

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et