6 Temmuz 2013

Direnişin öykülerinden biri

Yaşadığımız süre içinde kaç grev, kaç direnişe tanık olduk hiç düşündünüz mü? Kaçının tarihlerini not ettiniz? Bu davranışımızın işçi sınıfının tarihini eksik bıraktığı aklınıza bile gelmemiştir. Çünkü bizim bu kayıtsız kuyutsuz yaşamamız, işçi sınıfı örgütlenmelerinde de  geçerli. Adnan Özyalçıner grevcilere hep bir anı defteri tutmalarını öğütler. Gerçi darbelerde yerle bir edilen sendikal kayıtlar sorunu ayrı. Yine de tarihimiz sağlam kayıtlara bağlı olmalı.
Benim aklımda hep Gaziantep’te bir gece misafir kaldığımız bir emekçi evi var. Avukat Yıldız Koluaçık İmrek’le birlikteydik. Şehit Kamil Mahallesi’nde olmalı. Taşımacılık iş kolunda çalışıyordu ev sahibimiz. Evin hanımı aklıma kazınmış bir saptama yapmıştı: “Hamalın da sendikası, sigortası olur muymuş dediler, oldu. Şimdi toplusözleşmenin imzalanmasını bekliyorum, kurban keseceğim.” Sigortanın ardından gelecek sendikal anlaşma onun için toplumda yeri olmanın bir kanıtıydı. Horlanan, işten sayılmayan, bir iş kolunda çalışanın toplumca kabulü.
O dönem söz konusu olan sendika TÜMTİS’ti (Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası) nakliye ambarları, lojistik ve kargo şirketlerini kısaca “taşımacılık iş kolunda” çalışanları kapsıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2013 yılı ocak ayında yayınladığı İş Kolu istatistiğine göre Türkiye’de 671 bin 179 kişi Taşımacılık İş Kolu’nda çalışıyor ancak bu iş kolundaki sendikalı işçi oranı sadece yüzde 5.5.
DHL Lojistik AŞ. Türkiye şirketi Almanya Devleti’nin de ortaklarından olduğu Deutsche Post üst kuruluşuna bağlı şirketlerden biri. 220 ülkede faaliyet gösteren şirketler topluluğunun toplam 470 bin çalışanı var ve yüzde 80’i sendikalı. Ülkemizde bulunan DHL Lojistik AŞ’de 2012 yılında sendikal örgütlenme çalışması başlandıysa da sendikal çalışmaları öğrenen işveren işçiler üzerinde çeşitli yöntemlerle baskı kurmaya, onları üye oldukları sendikadan istifa etmeye zorlamaya başladı. 36 işçiyi işten çıkardı. İşten çıkarılan işçilerden 17’si şirketin Gebze (Kocaeli) ve Kıraç (İstanbul) depolarının önünde her türlü zorluğa karşın 15 Haziran 2012’den beri (1 yıla yakın süredir) direniş çadırlarında mücadelelerini sürdürmekteler.
Aşağıdaki metni de imzaya açtılar:
Bizler aşağıda imzası bulananlar TÜMTİS’in (Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası) 2012 yılı başlarında DHL Lojistik AŞ’de çalışma saatlerinin düzenlenmesi, ücretlerin iyileştirilmesi, ekonomik ve sosyal hakların sağlanması, taşeronlaştırmaya son verilmesi, çalışma güvencesine sahip olunması ve işçilerin insanca bir yaşam sürdürebilmeleri amacıyla başlattığı örgütlenme çalışmasını destekliyoruz.
TÜMTİS’in örgütlenme çalışması sırasında TÜMTİS’e üye oldukları için işten çıkarılan işçilerin işlerine geri alınması başta olmak üzere, sendikalaşmaya karşı sürdürülen tehdit etme, korkutma, işten çıkarma ve işverenin kendi girişimleri ile kurulmasını sağladığı Sarı Sendika’ya üye olma baskılarının sona erdirilmesini talep ediyoruz.
Benden haber etmesi. Sizden destek vermesi.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et