07 Temmuz 2013 10:45

#direnetik

#direnetik

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye Barolar Birliği “hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak”la görevli olduğu ve insan haklarını savunmak ve korumak üzere ilgililer hakkında şikayette bulunma ve dava açma hakkı bulunduğundan hareketle; mevzuat gereği toplumsal olayların meydana geldiği yerlerde acil tıbbi müdahale birimleri kurmayarak görevlerini kötüye kullanan, mevzuatta belirtilen koşullar oluştuğu ve bu koşullar hekimlere derhal müdahale görevi ve sorumluluğu verdiği halde hekimi bu sorumluluğu yerine getirmekten caydıran, hekimleri görevlerini yapmaktan engelleyen ve bu suretle görevlerini kötüye kullanan, Sağlık Bakanlığı kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu duyduğunu belirtiyor. Oldukça uzun bir suç duyurusu metni, her satırına yürekten katılıyorum. Bu yazıya sığdırabildiklerimden birkaç başlığa vurgu yapmanın yararlı olacağını düşünüyorum.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu ve İstanbul Tabip Odası’na soruşturma açan S.B. Başdenetcisi İzzet Taşcı’nın yanıtlaması gereken sorular var. “Vatandaşın sağlığı hususunda her türlü tedbiri almak ve denetimi gerçekleştirmek Sağlık Bakanlığı’nın görevi olduğu halde, hekimlerin görevlerini yerine getirmekten caydırmak ve bu konuda onları engellemek ve soruşturma başlatmak maksadıyla Tabip Odalarından hangi gerekçelerle tedavi ekipleri oluşturdukları, izin alıp almadıkları, gönüllü ekiplerde kimlerin görev aldığı, bu kimselerin görev, yetki ve unvanları, kaç adet hastanın tedavi edildiği ve bu hastaların isimleri, tutulan tıbbi kayıtlar ve sair konularda bilgi istenilmiştir.”
“19.02.1960 tarihli ve (10436) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 2. maddesi uyarınca hekimin başta gelen görevi “…insan sağlığına, hayatına ve şahsiyetine ihtimam ve özen göstermek”tir. Maddenin 2.fıkrasına göre de “Tabip veya diş tabibi, hastanın cinsiyeti, ırkı, milliyeti, dini ve mezhebi, ahlaki düşünceleri, karakter ve şahsiyeti, içtimai seviyesi, mevkii ve siyasi kanaati ne olursa olsun, muayene ve tedavi hususunda azami dikkat ve ihtimamı göstermekle mükelleftir.” Aynı Tüzüğün 3. maddesinde ise “Tabip, vazife ve ihtisası ne olursa olsun gerekli bakımın sağlanmadığı acil vakalarda mücbir sebep olmadıkça, ilk yardımda bulunur”  denilmektedir.”
“Fazlası ölüme yol açabilecek nitelikte olan bu maddelerin bu denli aşırı kullanıldığı acil bir durumda hekimin derhal müdahale etmesi onun sorumluluğudur. Aksi davranış, hekimin görevini yerine getirmemesi sonucunu doğurmaktadır. Zira, hekimler, hukuken olaya müdahale etmekle yükümlüdür. Hekimlerin bu yükümlülüğü kanundan kaynaklanmakta olup, bir hekim acil hallerde uzmanlığı ne olursa olsun tıbbi müdahale yapmak zorundadır. Hekimin yaralılara yardım etmesi değil, aksine yardım etmemesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 98.maddesi uyarınca suç teşkil etmektedir.”
“TTB verilerine göre yaralanmaların içeriğini “biber gazına bağlı yüzeyel yangı ve solunum sıkıntıları, astım krizi, epilepsi atakları, yakından atılan biber gazı kapsülleri, plastik mermiler ve darpa bağlı kas-iskelet sistemi yaralanmaları, kafa travmaları, plastik mermilerden kaynaklı görme kaybına varan göz problemleri ile karın içi organ yaranlanmaları” oluşturmaktadır. Bu açıklamalar ışığında; Sağlık Bakanlığı Kamu Görevlileri Toplumsal Olayların Meydana Geldiği Yerlerde Acil Tıbbi Müdahale Birimleri Kurmayarak Görevini Kötüye Kullanmıştır.”
“663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesi uyarınca Sağlık Bakanlığı “herkesin bedenî, zihnî ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hâli içinde hayatını sürdürmesini sağlamak”, “halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi, hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi ile ilgili sağlık sistemini yönetmek ve politikaları belirlemek, “acil durum ve afet hallerinde sağlık hizmetlerini planlamak ve yürütmek”, “görevin ve hizmetin gerektirdiği her türlü tedbiri almak”la görevlidir. Bakanlık bu görevlerini yerine getirmediği ve UMKE Acil Müdahele Timi kurmayarak görevini kötüye kullandığı gibi, görevlerini yerine getirmeye çalışan ve bu hususta ant içen hekimlerin görevlerini yerine getirmesinden caydırmaya çalışmak suretiyle görevi kötüye kullanmaktadır.”
Uluslar arası sözleşmelerden doğan yükümlülüklere de değinilen bu suç duyurusu, itiraf etmeliyim ki yüreğimdeki yangına su serpti. Ülkenin militer ve paramiliter güçleri ile destan yazdığını iddia eden bir partinin, Tıp Fakültesi mezunu ancak haliyle destan yazımından zaman kalmadığı için olsa gerek, tıbbi etik ilkelerden bihaber olduğu anlaşılan hükümet üyesi ile bürokratlarına tıbbi etik dersi veren TBB’nin üyelerine teşekkür etmeli.
Bu teşekkür kimden derseniz, had bildirme heveslisi AKP paramiliterleri için söylemekteyim, 20 yıldır “tıbbi etik ve insan hakları” dersi anlatan ve dahi bu konuları da içeren bir Birleşmiş Milletler kılavuzunun naçizane yazarlarından bir tıp fakültesi öğretmeninden…

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa