18 Temmuz 2013 16:42

Gazetecilik okumak isteyene öğütler

Gazetecilik okumak isteyene öğütler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Üniversite tercihleri yapılırken eş, dost, tanıdık açıp soruyor: Gazetecilik okumak istesek, acaba gelecekte iş imkanları ne olur? Benim onlara cevabım şu: Gazetecilik okumak isteyen kişi geleceğini ana akım sektörün dinamiklerine göre kurgulamamalı; kendi medyasını yaratmalı, kendisinin patronu olmalı.
1980’ler ve 90’larda gazetecilik öğrencileri/mezunları için (Eğer hapiste filan değillerse) çalışılabilecekleri iki  üç alan vardı: TRT, partizan dergi ve gazeteler veya büyük basın. 1990’larda radyo-televizyon yayıncılığının TRT tekelinden kurtulup özelleşmesiyle birlikte, bu üçlüye bir de özel televizyon kanalları ve radyolar katıldı.  Eskiden, gazetecilik okulları büyük yazılı basının ve büyük televizyon kanallarının eleman ihtiyacını büyük oranda karşılardı. Hatta bugün büyük medyanın tepe noktalarındaki pek çok ismin Ankara, İstanbul ve Eskişehir’in tanınmış gazetecilik okullarından mezun olduğunu biliyoruz. Ama 1990’lardan sonra tiraj ve reyting savaşları nedeniyle okullu olmayan gazeteciler de mesleğe girmeye başladı. Bunun bir nedeni gazetecilik okullarından mezun olanların sektör tarafından yeterince donanımlı görülmeyişidir. Bir diğer neden ise, ODTÜ, Boğaziçi gibi iyi okullardan mezun uluslararası ilişkiler, hukuk, ekonomi, tarih, sosyoloji, edebiyat, İngiliz dili ve edebiyatı gibi bölümlerinin mezunlarının gazetecilik alanına girerek emek piyasasında rekabet yaratmasıdır. Özellikle büyük tematik (haber) kanallarının  eleman alırken gazetecilik mezunlarını değil de, yabancı dil bilen, elit üniversite mezunlarını tercih ettikleri görülmektedir. Ancak, ince eleyip sık dokuyarak eleman alan bu kanalların da bugün içinde bulundukları acıklı durum ortada. İyi elemanlarla nasıl kötü gazetecilik yapılır, onun örneğini veriyorlar son yıllarda. Bu koşullara dayanamayan onurlu gazeteciler de istifa edip o seçkinci kurumlardan ayrılıyor.
Bugün gazetecilik okullarında okuyan öğrenci sayısı büyük medya kurumlarının ihtiyacı olan eleman sayısından kat be kat fazla. Buna rağmen, yeni kurulan üniversitelerde gazetecilik bölümleri açılmaya devam ediyor. Bu okullar  eğer verdikleri diplomaların mezunlarına büyük medyada istihdam olanağı sağlayacağı iddiasında iseler, bu, kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Gazetecilik okullarının kendilerini ana akım medya, sektör odaklılıktan kurtarmaları alternatif yaratmaları gerekiyor. Bugünün medya ekolojisinde gazetecilik öğrencilerini özgür ve bağımsız kılacak şey, onlara kendi medyalarını yaratmayı öğretmek ve bu iddia ile ders müfredatlarını değiştirmek, dönüştürmek. Dijital platformların ve web tabanlı gazetecilik imkanlarının çok çeşitlendiği günümüzde, gazetecilik öğrencilerinin kendi medyalarını yaratmalarından ve fikirler serbest pazarında kendi gazeteleri/televizyonlarıyla var olmaktan başka çare görünmüyor.
Gezi olayları bize gösterdi ki, bugün ana akım medya her zamankinden daha fazla iktidara bağımlı, kendi çıkarına odaklı ve kamusal fayda umurunda bile değil. Buna karşın, alternatif medya kanalları, hatta sosyal medya bile habercilik anlamında çok daha doyurucu. Bu noktada gazetecilik öğrencisini güçlü kılacak olan şey öncelikle donanımlı bir medya okur yazarı olmak. Yani, hem ana akım medyadan hem de alternatif medyadan gelen enformasyon  yığınını doğru okuyup, kaynakların güvenilirliğini çapraz kontrolden geçirerek doğru olan bilgi ile yalan, çarpıtma ve propaganda arasındaki farkı fark edebilecek bir beceriye sahip olmak. Böylelikle, doğru bilgiyi, o bilgiye ihtiyacı olan kitlelere en hızlı ve uygun platformdan ulaştırabilmek. Büyük gazete ve televizyon kanallarının habercilik pratiğinin masaya yatırılması ve eleştirel analizi kimilerine göre (Veysel Batmaz Hocam’ın tabiriyle) “medya düşmanı” yetiştirmek olarak algılanabilir. İşin aslı, daha iyisini yapmak için, kötü olan medyanın eleştirilmesidir. Ana akım medyada kötü örnekler o kadar çok ki, gazetecilik öğrencisinin neyi yapmaması gerektiğini göstermek konusunda sıkıntı çekmiyoruz.
Kısacası, kanımca gazetecilik öğrencisine hâlâ mevcut sektörü hedef olarak gösteren gazetecilik okulları zamanın ruhunu yakalayamayacak. Onlara kendi medyalarını yaratıp, alternatif haberciliğin püf noktalarını öğreten gazetecilik okulları ise öne geçecek. Patron medyasında maaşlı köle olmak mı, yoksa kendi bağımsız medyanızın sahibi olmak mı? Puanınızın tuttuğu gazetecilik okulu size ne vadediyor, kararınızı vermeden önce bunu mutlaka inceleyin.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa