19 Temmuz 2013 22:31

Kapitalizm ötesi yaşam modelleri

Kapitalizm ötesi yaşam modelleri

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Akdeniz’e kıyısı olan Avrupa ülkelerinde ekonomik krizin etkileri günlük yaşamda kendisini acımasızca hissettiriyor. En son Yunanistan ve İspanya’da on binlerce kamu çalışanın işten atılması karara bağlandı.
Krizin ne zaman biteceğine dair ise tünelin ucunda bir ışık görünmüyor. Hafta içinde krizin başlamasından bu yana ilk kez Yunanistan’ı ziyaret eden Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble de zaten bunu demeye getiriyor. Ne var ki; dört yıldır kriz içinde olan Avrupa ülkelerine Brüksel’den dayatılan acı reçeteler, artan işsizlik ve yoksulluk, halk arasında zorunlu olarak yeni yaşam biçimleri arayışlarını hızlandırmış bulunuyor. Daha doğrusu eskiden olan ama kapitalizmle birlikte yok olup giden pek çok insani değer ve ticari ilişki, şimdi mecburen geri dönüyor.
Örneğin, işsizliğin yüksek olduğu İspanya’da bir süre önce kurulmaya başlanan “sosyal komşuluk ağları”nda, para yerine ya mal değişimine gidiliyor ya da alınan mal karşılığında hizmet veriliyor. Böylece paraya gerek kalmadan ya da mevcut avroya karşı yeni bir para biriminin devreye konulduğu ilişkiler ağı oluşmuş durumda.
Bir internet sitesinde (www.krise-spanien.de) Thomas Schmelzer tarafından kaleme alınan bir yazıda İspanya’daki bu yeni duruma dikkat çekiliyor. İnternetin de yardımıyla kısa süre içerisinde birbirini bulan aynı sosyal tabakadan insanlar, ihtiyaç duydukları malları, kullanmadığı mallarla değiştirme ya da karşılığında çalışma yoluyla temin ediyorlar. Birçok ihtiyaç ise “zaman hesabı” üzerinden karşılanıyor. Bir saat çalışma karşılığında bir puan ve buna karşılık yapılan işe de bir puanı verilmiş.
Her üç kişiden birisinin işsiz olduğu İspanya’da, gençler arasındaki işsizlik ise yüzde 56.4. Keza, halkın yüzde 30’nun aylık geliri ay sonunu getirmeye yetmiyor. Hal böyle olunca mevcut düzenin işsizliği çözemeyeceğine, serbest piyasa ekonomisine güven kalmamış.
Başka bir değişle, serbest piyasa ekonomisinden umudunu kesen insanlar, kapitalist kurallar dışında, değiş tokuş, satın alınan mal karşılığında çalışma gibi eski biçimlerde günlük ihtiyaçlarını karşılamanın yoluna başvuruyorlar.
Kaldı ki bu ilişkiler son zamanlarda sadece İspanya’da değil, komşu Fransa’da da yaygınlaşıyor. Liberation gazetesinde hafta içinde yer alan bir habere göre, halk arasında artan işsizlik ve yoksulluk nedeniyle lokal düzeyde değiş tokuş aktiviteleri artmış. Örneğin; Mittelhausen beldesinde avronun dağılması, elektrik ve benzin fiyatlarının ödenemez hale gelmesine hazırlık amacıyla malların değiştirilmesine ya da karşılığında hizmet verilmesine başlanmış bile...
Girişimi başlatanlar, “Biz yeni bir şey yapmıyoruz, eskiden olanı yeniden hayata geçiriyoruz” diyorlar.
Gerçekten de insanlar kapitalizm öncesi dönemlerde ihtiyaçlarını ya değiş tokuş ya dakarşılığında iş yaparak, dayanışma içerisinde çözüyorlardı. Demek ki, mevcut koşullarda kurutuluş, her şeyin paraya tahvil edilmediği kapitalizm öncesi ekonomik ilişkilerde aranıyor.
Liberation’un dediği gibi “Ekonomik krizin iki anlamı var. Birincisi işsizlik ve maddi açıdan güvensizlik. İkincisi de krizde dayanma umudu, dayanışma gücü.”
Özellikle ikincisi toplumda dayatılan ekonomik ilişkilerden başka ilişki biçimlerinin de mümkün olduğu bilincini geliştiriyor. İş gücünün piyasanın belirlediği kurallara aykırı şekilde ihtiyaca göre kullanılması ve tüketimin de ihtiyaçlar ve toplumsan koşullar çerçevesinde yapılması...
Hal böyle olunca, herkesin evindeki araç gereçler aynı zamanda bütün toplumun araç gereçlerine dönüşüyor ve kolektif bir kullanım söz konusu. Ama en önemlisi de kapitalizmin yok etmeye çalıştığı dayanışma, paylaşım ve birlikte hareket etme duyarlığı, krizden çıkış için kendisini yeniden güçlü bir şekilde hissettirmiştir.
Krize karşı durma başta Yunanistan ve İspanya’da olmak üzere pek çok ülkede sayısız grev ve direnişlerin gerçekleşmesine vesile oldu. Ancak bunlar henüz ciddi bir toplumsal alt üst oluşlar yaratabilmiş değil.
Zira en büyük alt üst oluşlar ancak içinde yaşanılan sistemin dışında başka bir sistemin mümkün olduğunun görülmesiyle mümkündür. Son zamanlarda sosyal ağlar üzerinden gündeme gelen mal ve iş gücü değişimi toplumda bir bilinç değişimini hızlandırabilir.
İşte o zaman krizin, işsizliğin, yoksulluğun baş sorumlusu olan bu kapitalist düzene karşı hep birlikte el ele verip, herkesin en temel ihtiyaçlarının güvence altına alındığı, hiç kimsenin aç yatmadığı, işsiz kalmadığı bir düzen kurulabilir. Bu nedenle krizin ömrü uzadıkça zaman kapitalizmin aleyhine işlemeye devam ediyor.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa