24 Temmuz 2013 16:21

Üçüncü Moğol talanı

Üçüncü Moğol talanı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Havadan bakıldığında Avrupa’nın en çirkin yapılaşmış kenti, tarihi yarımadada şimdilik varlığını koruyabilen Topkapı Sarayı’nın bahçesini saymazsak,  İstanbul’dur. Tekirdağ’dan, Silivri sahillerine ve Yeşilköy’e kadar uzanan beton yığınları şimdi bu şeridin kuzeyini Karadeniz sahillerine kadar tehdit etmektedir. Ülkeyi yönetenlerin ve bu yönetime destek verip ceplerini dolduran talancıların “Yeşil”, “Güzel çevre” gibi kaygıları olmadığı gibi, insanların, çocuklarımızın sağlıklı çevrede yaşama hak ve taleplerine saygıları da yoktur.
Bu zihniyetteki bir siyasi iktidarın yasa yapma yetkisini mutlak olarak elinde bulundurmasının, talan girişimlerine karşı verilecek hukuki mücadelenin önünü torba yasalarla kesme çabalarının, dikensiz talan bahçesi yaratma hırslarının bedelini ne yazık ki bu ülkenin çocukları ödeyecekler.
Başlangıçta İstanbul’da yoğunlaşan rant temelli saldırı şimdi Anadolu’ya yayılıyor. Ankara Yenimahalle’de teleferik yapmak için onlarca ağaç kesildi. Halk lunapark eğlencesi değil, yaşanabilir çevre peşinde. Parkları, kentin nefes alma alanlarını yok edip otoyol kenarlarına fidanlar dikmek sahtekarlığını artık kimse ağaçlandırma olarak yutmuyor.   
Muğla Akyaka’da 20 dönümlük zeytinlik alanın betonlaştırılmak üzere özelleştirilmesi halkın direnişine takıldı.
Gaziantep Şahinbey’de kalan son ormanlık alan olan Düztepe parkının sanki başka yer kalmamış gibi “Okul yapılacak” bahanesiyle betonlaştırılması girişimi halka tosluyor. Kentsel dönüşüm alanı olarak planlanan bölgede birçok alan bu iş için uygunken parka okul yapma girişiminin akılla uyuşur bir yanı yok.
Çocukken denize girdiğimiz İzmit, Değirmendere, Karamürsel sahilleri şimdiden beton yığınına dönüşmüşken, yeni liman girişimleri ile tüm körfezin bitirilmesi hırsına halk, çocuklarına güzel bir miras bırakma telaşıyla karşı çıkıyor.
“Fatih’in torunlarıyız” palavrasıyla ortalıkta gezen çakma Osmanlıcılar Yedikule surlarının yanı başındaki bostanlarda Fatih’in, Akşemsettin’in, Ulubatlı Hasan’ın ayak izlerinin üzerine beton dökmek için kolları sıvadı. Halkın direnişi olmasa gözünü rant bürümüş devletliler buraları yabancı şirketlere verip 5 yıldızlı otel projeleri yapar, en üst katta da kendilerine özel oda tahsis ettirirlerdi.
Taksim Gezi direnişi, halkın çocuklarına yaşanabilir bir ülke bırakma kararlılığının ilk adımı oldu. Siz bakmayın bazı komiklerin ekmek parası (?) uğruna özür dileyip daha komik olduklarına, halk, Gezi Parkı ile birlikte tüm ülkeyi üçüncü Moğol talanından korumaya kararlı.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa