22 Şubat 2011 20:38

Anadili yasaklı mimar Gaudi

Anadili yasaklı mimar Gaudi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Anadilini konuştuğu için tutuklanma, baskıya maruz kalmaların öyküsüne bu yüzyıla sınırladır ne de salt bizim coğrafyamıza özgüdür.
İnsanlık tarihi ne yapar eder gün ışığına çıkarır tüm baskıları. Aynen Antoni Gaudi gibi. İspanya’da mimaride Art Nouveau akımının öncüsü olan Gaudi Katalanca konuştuğu için zamanında tutuklanmıştır Katalan ülkesinde yani anavatanında.
Gaudi denince ilk anda aklılarına eserleri gelemeyebilecek okurlar için bile sanırım eserlerinin fotoğrafı tanıdık gelecektir. En ünlü eseri kendisinden önce 1882’de yapımına başlanan ve bir yıl sonrasında devraldığı La Sagrada Familia Kilisesi’dir.
Günümüzde kendi anadillerini konuşan ve özerk bir yönetime sahip olan Katalanların özgürlüklerine düşkünlükleri sanatın dili ile de bu günlere ulaşmış oldu diyebiliriz.
Ama bugün ben sizinle Gaudi’ye dair bir başka boyutu paylaşmak istiyorum. Deniyor ki Antoni Gaudi renk körüydü. Ve yine bir başka iddia gözlerinde “astigmatizm” olduğu yönündedir. Buna ‘her şeye bir kulp bulma telaşı’ da denebilirse de bir başka boyutu ile de hastalıkların mimari ve sanatın diğer alanlarında şaheserlere dönüştürücü rolü ırkçı ve tek tipçi bakışı mahkum etmektedir.
Hastalıklar olmasa iyi olacaktı şüphesiz. Hastalıkların yarattığı travma ise hastalıklarını yaşamın dönüştürücülüğünde manivela olarak kullananların azmi ile görece hafifliyor insanlık tarihinde. Bir başka boyut ise hastalık sanatsal yaratı ilişkilendirmesinde saklı diyebiliriz. Sanatçıların eserlerinde hastalıklarına dair teknik ve ürün temelli yansımaları bir tesadüf olarak değerlendiremeyiz. Belki de asıl merak edilmesi gereken hasta olmasalar aynı eseri nasıl üretecekleri olmalı. Ve yine tüm yaşadıklarının yine bu arada anadilini konuştuğu için anayurdunda tutuklanmasının sanatsal üretimindeki etkisini sanırım yadsıyamayız.


Astigmatizm

Mimar Gaudi’nin astigmatı ve sanatına olası etkilerinden dem vurunca sakın ola ki astigmatınızın üzerine yatmayın. Astigmatizm aynen diğer hastalıklar gibi burada da doğal olara etkileşim olmuş olabilir. Ama siz siz olun hastalıklarınızı ihmal etmeyin.
Söz astigmatizmden açılınca biraz anlatmamak olmaz.
Astigmatizm korneanın yani gözün dış yüzeyinin düzensiz eğimi ile meydana gelen bir kırma kusurudur. Sonuç olarak gördüklerimizin bazıları bulanık bir hal alır. Bu kimi zaman dikey, kimi zaman yatay bazen de diagonal çizgiler için geçerlidir. İsterseniz bu noktada sizlerle bir tıbbi literatür bilgisini paylaşalım: “Normal bir gözde kornea simetrik olarak kıvrılmıştır. Fakat astigmat bir gözde tipik olarak normalden daha düz alanları vardır ve bu şekil görüş bozukluğuna yol açar. Bazı durumlarda, astigmatizm, kornea normal olduğu halde gözün içindeki merceğin anormalliğinden doğar. Astigmatizm genellikle doğuştan vardır ve miyopluk veya hipermetroplukla birlikte bulunabilir. Devamlı sabit kalma eğiliminde olan bir durumdur, yaş ilerledikçe kötüye de iyiye de gitmez.”
Teşhis nasıl olacak diyorsanız salt astigmatizm bulgularına dikkat kesilmenize gerek olmadığı kanaatindeyim. Aslında yapılması gereken gözlerinizde herhangi bir sorun hissettiğinizde ilgili hekime danışmak olmalı.
Sağlıcakla kalın.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa