Yeni faşizm: Panoptikon'un yeni formu 4G
Fotoğraf: Envato
Snowden “Herhangi bir anda herhangi bir iletişim içindeyseniz gözleniyorsunuzdur” diyor.
Obama, CIA dinleme bilgilerini sızdıran Snowden’ın Rusya’dan iadesini istiyor. Mültecilik başvurularını engellemeye, mülteciliğini kabul eden ülkelere seyahatini engellemeye çalışıyor. Uçakları indirmekle tehdit ediyor, hatta Bolivya Devlet Başkanı Morales’in uçağını dolaylı olarak zorunlu inişe zorluyor. Snowden’in Rusya’da bir havaalanında transit bölgede sıkışıp kalması bir ayı geçmiş bulunuyor. ABD dinleme-izleme belgelerinin yayınlandığı Wikileaks sitesinin kurucularından Assange ise 19 Haziran 2012 tarihinde sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinde bir yılı aşkındır sıkıştırılmış bulunuyor.
WikiLeaks, Küba’daki Amerikan üssü Guantanamo’da esirlere yapılan muameleye dair kurallar, Kenya’daki yargısız infazlar, Afganistan ve Irak Savaşı’ndaki sivil ölümlerine dair belgeler yayınladı. Snowden, Assange’ın ifşasını ilerletti, bunun sadece dışarıyla veya “sözde teröristlerle” sınırlı kalmadığını, ABD yurttaşlarından Elçiliklere kadar her şeyin kaydedildiğini, dinlendiğini, izlendiğini ifşa etti.
Hitler, en doğrusunu biliyordu, en iyi Hristiyan ve en iyi Alman’dı. En üstün insandı. Onunkinden daha üstün hiçbir değer ve strateji yoktu. Her ne EN varsa, en son onda VÜCUT bulmuştu. Bu nasıl sağlanabiliyor diye sorulursa, bu üstünlüğünü polis ve paramiliter güçlerden, para, parti ve propagandadan alıyordu. İngiliz İmparatorluğu’nun EN büyüklüğünün de İNGİLİZ İSTİHBARATINDAN geldiği söylenir. Obama, zaten kendisi açıkça söyledi: “Büyük devlet olmak bunları gerektirir.” AB/D, İsrail’in büyüklüğü, kendini en çok da CIA, MI6, MOSSAD’a borçlu bulunuyor. Rusya’nın gücü de daha çok KGB’ye dayandırılıyor. Bonapartizm, Bismarkizm, Abdülhamit… bunların tarihsel başlangıçları arasında sayılabilir.
İşin biraz daha küçüğü de var. Kendine göre büyüğe oynuyor. İstanbul’da, Antalya’da, Ankara’nın göbeğinde Suriye, İran, Irak… kendine göre istihbarat ve operasyonel güçler oluşturmaya çalışıyor. Gezi’cileri tehdit ediyor. Mısır’daki darbeye efeleniyor, Mursi yanlılarına gaz veriyor. En çok da MİT’le görüşüyor, strateji kuruluşlarıyla, CIA ile çalışıyor.
Totaliter rejimlerin kontrol mekanizmalarına dair ilk denemelerden biri panoptikondur. Panoptikon, İngiliz filozof Jeremy Bentham’ın 1785 yılında tasarlamış olduğu, ortadaki görünmez kulesi ve her hücrenin dıştaki pencereden vuran ışığının ortaya düşmesi ile mahkumların her an izlenebildiği hapishane modelidir. PANOPTİKON boşluğa ve özgürlüğe hiçbir mekan ve zaman bırakmama üzerine kurulmuştu. Bentham, Panoptikon’u “bir üst aklın, gücü elde etmesinin yeni bir modeli” olarak ifade ediyordu.
Monarşilerle, Bonapartizm ve Bismarksizmle karşılaştırılırsa, TOTALİTER teokratik rejimlerin 20. yüzyıldaki yeni biçimleri milliyetçi İtalyan faşizmi ve Alman nasyonal sosyalizmi oldu. Yeni faşizmin ilk formu ise McCartizm şeklinde idi.
ABD Senatörü Joseph McCarty adından gelen McCarthycilik, 1940’lı yıllarda antikomünist kovuşturmaların uygulaması olmuştur. Bu dönemin romanı da George Orwell’in 1946’da yayımlanan “Hayvan Çiftliği” sayılır. Orwell, “Hayvan Çitliği’nde daha çok reel sosyalizmin nasıl bir “polis devletine” dönüştüğünü anlatmakta ise de aslında ABD veya Batı’yı anlatıyor (hatta yayın haklarının CIA’da olduğu belirtiliyor).
Bugün teknolojinin de gelişmesi ile birlikte tarihte hiç olmadığı kadar özel ve kamu, insan ve toplum tümden gözleme, tümden kontrol altına alınmış bulunuyor. 700 milyon telefon başta olmak üzere, navigasyondan pilli elektrikli her alete kadar, tepemizdeki lambaya kadar, klavye tuşlarına kadar her şey gözleme ve kontrol mekanizmasının araçlarını oluşturuyor. Artık herkesin zorunlu-gönüllü parçası olduğu koca kulak veya 4G (GÖZLEME, GİZLEME, GETİRME, GÖTÜRME) evresine varılmış bulunuyor.
Bu yazının gazeteye ulaşması bile Google’a ait bir e-posta sisteminden geçiyor. Yandekslersek ne fark eder. BTK-Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna selam olsun.
- Okul yok, yemek yok, elektrik yok, internet yok ama "uzaktan, "kesintisiz" eğitim şahane 17 Ocak 2025 04:02
- MEB’in başarısı muhteşem tıklanma rekoru: İnsanın iyi ki pandemi ve deprem olmuş diyesi geliyor 10 Ocak 2025 04:58
- 22 yıllık, 72 yıllık gerileme: MEB’in, AKP’nin, milli görüşün ‘Milli Maarif’ ve ‘MESEM’ başarısı 03 Ocak 2025 04:26
- Türkiye ve Suriye yüzyılı mütaşerik maarif ve rejim modeli 27 Aralık 2024 04:43
- İsrail ve Suriye örneğinde bilimin ve bilimsel eğitimin anlamı ve önemi üzerine 13 Aralık 2024 04:40
- MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var? 29 Kasım 2024 04:15
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42