26 Temmuz 2013

Kürt fobisi ve realite

DİĞER YAZILARI
Bir kuşağın katilleri 21 Haziran 2014
Kapanmasın kirpiklerin 14 Haziran 2014
Şiire saygıyla 7 Haziran 2014
Zinciriye şairleri 31 Mayıs 2014
TÜYAP Diyarbakır 24 Mayıs 2014
Vicdan göçüğü 17 Mayıs 2014
Sanat bir yürüyüştür 10 Mayıs 2014
Dünyanın gülü Mayıs 3 Mayıs 2014
Ortak vicdan 26 Nisan 2014
O gün 19 Nisan 2014
YAZI ARŞİVİ

Türkiye bu günlerde diken üstünde, hop kalkıyor, hop oturuyor ve varsa yoksa; Kürtler.
Bu bana şu fıkrayı hatırlatıyor.Adamın biri bahçesine dadanan ve meyvelerine zarar veren hayvanı bulmak için nöbet tutar. Gecenin geç saatinde uykuya dalan adam bir homurtuyla uyanır ve tam tepesinde ayıyı görünce bağırarak tabana kuvvet kaçar, ayı da bu anlamsız bağırıştan korkar ve kaçar. Adam bu olaydan sonra konuşmayı unutur, sadece ayı kelimesini söyleyebilir.
Şimdi Türkiye’de aynı konumda, dış politika da yanlış giden bir şey olursa Kürtler, faizler yükselirse Kürtler, komşu devletler de olumsuz bir gelişme olursa, Kürtler… Kürtler, Kürtler…
Oysa aynı Kürtlerle 30 yıldan bu yana süren düşük yoğunluklu bir savaşın ardından bir barış sürecini başlatmış bulunuyoruz. Savaştığımız güçler de silahlı adamlarını ülke dışına çıkarıyorlar. Aynı Kürtlerle (federal Kurdistan) azımsanmayacak bir dış ticaret bağımız var.
Komşumuz Suriye’de iki yıldan bu yana yaşanan iç savaşta alenen bir taraf olduk, Suriye muhaliflerini (Özgür Suriye Ordusu-ÖSO) ülkemizde ağırladık, onlara nasıl savaşacaklarını, yürütecekleri mücadele yol ve yöntemlerini, hatta lojistik desteği sağladık. İyi de yaptık, çünkü Suriye’de Esad diye bir diktatör oturup halkı yönetiyordu. Ancak bu Esad muhaliflerine hiçbir zaman yıllarca varlıkları yok sayılmış, baskı ve zulüm altında tutulmuş, kendilerine kimlik bile verilmeyen Kürt gruplarına yer vermedik. Onların her türlü isteklerine kulak tıkadık hatta onları sindirmek için diğer grupların onları devre dışı bırakmak için yaptıkları baskı ve zulme seyirci kaldık. Şimdi yoğunluklu Kürt bölgesinden çekilen Esad askerlerinin yerine farklı Kürt gruplarının bir araya gelerek yeni Suriye oluşuncaya kadar kendi bölgelerine hakim olmalarına kızıyor, bunun neredeyse içişlerimize karışma ve savaş nedeni sayıyoruz. Hatta Suriye de açıkça destek verdiğimiz (iddialar bu yönde) radikal İslamcı grupların Kürtlerin kendi bölgelerine hakim olma çabalarını engellemek için çalışmalarına göz yumuyoruz..Türkiye’den çok sayıda gencin bu gruplara katıldığı yönünde gazetelerde bilgiler dolaşıyor. Hatta PYD bunlardan esir aldıkları bir kısmını teşhir etti. Üstelik bu radikal İslamcı gruplar kaçırdıkları iki Kürt gencinin başlarını kesecek kadar vahşi ve insanlık düşmanı.
Hewlêr de toplanan Kürt Ulusal Kongresi hazırlık heyeti yaptığı çalışmalar sonucunda, amaçlarının Kürtlerin her ülkede o ülkenin bir parçası ve eşit bireyleri olarak yaşamak olduğu bu nedenle de hiçbir ülkeye ve onun iç işlerine müdahale gibi bir niyetlerinin olmadığı vurgulanarak farklı kaygıları bertaraf etmeye çalıştı. Ayrıca aynı çalışma da Kürtlerin haklarının silahla değil ancak barışçıl, sivil ve demokratik mücadele yöntemleriyle çözülebileceğinin, bu nedenle her ülkede Kürtlerin silahı devreden çıkarmaları ve barışçıl mücadele yollarına başvurmaları gerektiği vurgulandı.
Bu akşam Hewlêr’de basın toplantısı düzenleyen PYD Başkanı Salih Müslim, Kürtlerin Suriye’deki genel sorunlar çözülene kadar sivil bir yönetim kurmak istediklerini belirterek, “Biz istiyoruz ki, Batı Kürdistan’daki tüm inanç grupları ve farklı uluslar, farklı fikir ve ideolojiler bu yönetimde yer alsın. Çünkü biz Suriye’nin bir parçasıyız ve biz ne Suriye’nin geneli, ne de bölge için bir tehlike oluşturmuyoruz” dedi.
Kuşkusuz Suriye’de olup bitenler Türkiye’yi ve onun geleceğini yakından ilgilendiriyor. Bu anlamda bazı endişelerinin olması doğal ve bu konuda gerekli önlemlerin alınması da. Ancak bir tarafla barış müzakereleri ve çözüm süreci sürdürülürken diğer taraflarla yeni sorunlar yaratarak veya mevcut sorunlara farklı yaklaşımlarla (sınıra mevziler kazılması, askeri sevkiyat vb.) yaklaşmak sanırım müzakere ve barış sürecine de zarar verir ve iş içinden çıkılmaz hale gelebilir.
Ben bu satırları yazarken PYD Başkanı Salih Müslim’in Türkiye’ye geldiği haberi basına yansıdı. Sanırım bu görüşme sonunda Suriye’deki PYD sorunu halledilir ve burada sürdürülen müzakere ve barış sürecine helal gelmez.
Kürtlerin içinde olmayacağı bir Ortadoğu’nun artık mümkün olmayacağı gerçeği nerdeyse tüm dünya tarafından kabul görmüşken bizim her Kürt lafını duyduğumuzda irkilmemizin ve bunu bir tehdit olarak algılamamızın realiteyle uyuşmadığı gibi, Türkiye’nin yararına da olmadığı bir gerçek.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et