Leyla Erbil
Fotoğraf: Envato
Yazınımızda önemli bir figür, değerli bir düşün insanıydı. Erkek egemen toplumun edebiyatında da kendini gösteren güçlü erkek lobilerine karşı yiğitçe kavga verdi. Yeteneği ve cesareti ile belleklere kazılan tabuları yerle bir etti. Dilinden, bilgi birikiminden, toplumcu görüşünden asla ödün vermedi. Ürettiği yapıtlarının özgünlüğü ile dikkat çekti ve geniş bir okur kitlesinin hayranlığını kazandı. Demek ki bu ülkede yazarlığı, sanatı halka inmek olarak algılayan yaygın düşünceye karşı, nitelikli metinlere, sanata aç bir okur ve izleyici kitlesi de var.
Leylâ Erbil’in ölümüne üzüldüm. Son yıllarda birbiri peşi sıra aramızdan ayrılıp gidiveren değerlerimizi düşündüm. Artık yerlerine yenilerini yetiştirmekte ne denli zorlanan bir toplum haline geldiğimizi de. Kitaplığımdan onun “Zihin Kuşları” (İŞ-Kültür Yayınları) adlı deneme kitabını aldım. Severek okuduğum sıkça doyumsuz metinlerine başvurduğum bir kitaptır. 2003 yılı temmuz ayında bir görüşmemiz olmuştu Leylâ Erbil’le. Magazine kayan medya haberciliğine sinirlenmişti. Medyanın dedikoduları gerçek gibi haberleştirip sunmasını, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine saygısızlık etmelerini sindiremiyordu içine. Toplumun içine düşürüldüğü her söyleneni kolayca kabullenen, irdelemeyen, sorgulamayan yapısına da içerlediği gibi. Kitabını adıma imzaladığında çok sevinmiştim. Ama kitaptaki metinleri okuduğumda Leylâ Erbil’in özellikle “Medya-Medeia” başlıklı denemeyi okumamı istediğini fark ettim. Kitabı armağan etmesinin de özel bir anlamı… Kitaba yazdığı İthaf şöyleydi : “ Sayın Olcayto’ya, İçine düşürüldüğümüz ortak ahlâk buhranında ömrünce çareler aramaktan, riskler almaktan çekinmemiş bir yazardan ilk merhaba ve sevgiyle. Temmuz 2003 . İmza”
1998’de kaleme aldığı medya eleştirilerinde Erbil’e katılmadığım herhangi bir tümce yok. Günümüzde değişen ne var derseniz; siyasetin medyaya doğrudan müdahil olma durumunun daha belirgin hale gelmesini ve medyanın sermaye yapılanmasının giderek daha çok iktidarın güç alanından medet umar duruma düşmesini gösterebilirim. O yıllarda dördüncü güç olarak Leylâ Erbil’i korkutan medya büyük bir bölümü ile halkı korkutmayı, çevreye korku salmayı sürdürüyor. Erbil’in metninden bir paragrafı alıntılamak isterim, okurla paylaşmak adına. Şöyle diyor: “Yirmi birinci yüzyıl bu artık! Medya da tıpkı İmparatorluklar, toplumlar, insanlar gibi diyalektik kurallara göre yaşamını sürdürüyor, sürdürecek. K.Marks’ın öngördüğü gibi, tıpkı siyasal sistemler gibi, devinim içinde büyüyecek, biçimden biçime geçecek, beklenmedik amorf biçimlere bürünecek ve kim bilir nasıl, nerede, kaç yaşında pis canını verecek? Pis can mı dedim? Medyanın iyi yönlerinden söz etmek, insanlara yararlarını anlatmak istiyordum aslında! Ayrıntılara daldım; o büyük küresel amacın karşısında incir çekirdeğini doldurmaz kuruntularımın ne değeri olabilir ki? Siz bana bakmayın, çünkü bu bir ‘derdimi ummana döktüm’ yazısıydı.
Erbil 50 kuşağı yazarları içinde en çok Selahattin Hilav, Sait Faik ve Metin Eloğlu ile yakınlık kurmuş ancak hiçbir yazarın etkisinde kalmamış, hiç bir ünlüye öykünmemişti. Kendi özgün yazım biçimini yaratmayı başarmıştı. Anısı önünde saygıyla eğilirken Metin Eloğlu’nun Leylâ Erbil için yazdığı bir şiirle yazıyı sonlamak istiyorum. Biliyorsunuz Eloğlu Alfabenin 29 harfinden esinlenerek aralarında Edip Cansever, Yaşar Kemal, Behçet Necatigil ve Orhan Peker gibi yazar, şair ve ressamların da bulunduğu 29 dostu için birer şiir yazmıştı. A harfinde Edip Canseverle başlayan bu şiir demetinde Erbil’inki F harfine denk gelir. Birlikte okuyalım : Leylâ Erbil’e
“Yanıyor;
Kokusunu da, ısısını da duyuyorum;
Umudan öte kalıncacık:
Genzimi yakıyor.
Sektim güvercinlerin sekban güzelliğine…
Ninemin işlediği gül kaçamakları mı şimdi,
Gülücük çisentiler mi?
Güleç düşü mü kişioğlunun?
Duman dumana, is is,
Yanıyor
Hâlâ mı duymadınız?
Ortalığı bürüdü.”
- Gemici Islığı 01 Ocak 2025 03:00
- Dünden bugüne 25 Aralık 2024 04:04
- Ellerinize ve yalana dair 18 Aralık 2024 03:18
- Eski dostlar 11 Aralık 2024 04:29
- Acılı ve ayıplı günler 04 Aralık 2024 06:35
- Korku üzerine 27 Kasım 2024 04:35
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Anılarda bir gezinti 16 Ekim 2024 04:47
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10